Sevgili Dostlar uzun bir suredir rahatsiz oldugum icin sizlere dogru duzgun bir cevap veremedim, kusuruma bakmayin. Oncelikle degerli yorumlariyla calismami destekleyen tum dostlarima tesekkur ediyorum. Inceliginiz bana daha iyisini yapabilmek icin guc verdi. Sevgili Passam,(size boyle hitap etmekten zevk aliyorum umarim yanlis yapmiyorumdur) her seyden once inceliginiz icin cok tesekkur ederim. Ancak binlerce balik turu var. Her birimiz bir balikta uzmanlasirken oteki baliklarda uzmanlasmis pek cok arkadasdan gene bilgi aliyoruz. Yani bu isi seven icin amatorlugun sonu yok. Sevgili Yucel, Insan avci iken, korumaci, korumaci iken avci olabilir.Onemli olan dengeyi ve sag duyuyu kaybetmemek. Bunun yaninda bahsetmis oldugunuz sorgulayislar insani insan yapan, insani yukselten sorgulayislar. Bir baligin size bunu vermesi bile buyuk kazanctir. Canli zinciri icersinde unutmayin ki hersey bir gun olumuyle bir besin olacak.Buna biz de dahiliz. Tabii her zaman amator balikci tuttugunda secici ve sorumlu olmayi bilmeli. Konu icersinde bu baligi nerelerde bulabileceginize aslinda degindim. Ayvalikta da oldugundan suphem yok.Canli izmarit ,istavrit, ilerya bence cok guzel yem. Izmarit, litrin,iskatarin ve kupesin yiginak yaptigi yerlerde sabirla deneyin. Bulacaksiniz. Buldugunuz yerlerde ozellikle bu baligi hedeflemeye baslarsaniz dahasini da tutacaksiniz. Cok sagol Izzet Kardesim.. Senin de dulgerle ilgili tecrubelerin var. Paylasirsan cok sevinirim.Nerde nasil yakaliyorsun?
Alp hocam sen ne yapmışsın öyle yahu Bir konu ancak bu kadar muhteşem izah edilir valla,eline koluna sağlık,süper olmuş süper
Hüseyin abim öncelikle geçmiş olsun,acil şifalar dilerim.Hitap şekliniz ise yanlış değil çok hoş,bende biricik oğlum için kullanıyorum zaten.Balık konusunda ise sizden öğreneceğimiz çok şey olduğu kesin..
Cok agir usuttum Emre.10 gundur yorgan dosek yattim. Burda kis ve hic bu kadar soguk oldugu bir zamani hatirlamiyorum.Anlayacagin her sey tersine memleketle karsilastirildiginda. Su anda iyice sayilirim. Fakat simdide cok is var pesine dusulecek insaallah vakit bulurda sizlerle birlikte olurum. Kandine iyi bak dostum.Rastgele.
Insaallah dahasi da gelecek Can. Cok tesekkur ederim ovgulerin icin. Bana destek oluyor. Kendine iyi bak guzel dost.
Bir anlatım ancak bu kadar akılda kalıcı ve akıcı yapılabilir. Teşekkür ederim Hüseyin. Emeğine, yüreğine sağlık Eminim artık hiç birimiz Dülger balığını unutmayacağız Bu arada geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Aman kendinize dikkat edin, üzücü haberler almak istemeyiz hiç birimiz. Allah acil şifalar versin
Alp hocam çok harika bir anlatım olmuş eline sağlık,bu balığa bizim burda peygamber balığı diyorlar ben hiç yemedim ama çok lezzetliymiş.
Tesekkurler Sevil, Hala basim agriyor. Ama gecme yolunda. Hayatta her sey var. Hani nedemis sair "Pervam yok verdigin elemden Yeter ki gun eksilmesin penceremden." * bizimki de o hesap iste. Allah (CC) kimseye uzucu haber vermesin. Bu arada desteginiz icin tesekkur ederim , bu guzel sozler inan insanin yaptiginin bir yere gittigini ona hissettiriyor ve daha iyiyi yapmasina tesvik oluyor. Her kesin tum arkadaslarin calismalarina bir iki cumlede olsa yorum yazmaya gayret gostermesi, sanirim sitemizin daha guzele uzanmasi yolunda onemli bir nokta. Kendi payima bir insan olarak bu comertligi gorunce buyuk mutluluk duyuyorum. Sevgiyle kal. *Cahit Sitki Taranci
Mehmet Bey rumuzunuz degismis gibi geldi bana? Hayirdir... Size su fani dunyada dulgeri bir deneyin derim. Gecenlerde dostlardan su anda hafizamdan hatirliyamayacagim bir arkadasin paylasiminda okudum , yakaladigi dulgeri iyi bir baliga benzetememis ve arkadasina vermis. Icimde "Ahh sen kendine ne yaptigini biliyormusun " dedim. Ee iste kismetin kime gidecegini kim bilebilir. Insaallah bu paylasimi gormez.
Cok sagol Izzet Kardesim.. Senin de dulgerle ilgili tecrubelerin var. Paylasirsan cok sevinirim.Nerde nasil yakaliyorsun?[/QUOTE] Kusura bakmayın gözümden kaçmış,şimdi okuyorum.Evet biz görünen dülger balıklarını 3 arkadaş Assos-Babakale de kayıkla açıldığımızda niyetimizde olmadan tutmuştuk.Özel olarak daha sonra tutmak için gitsekte o zamanda tutamamıştık.Dip oltasıyla yakaladığımız süpriz balıklardı.Ben de zaten o gün karşılaşmıştım ve tek kelime ile lezzet bakımından mükemmel bir balık,bu sene de inşallah 10 gün sonra o taraflara gitmeyi planlıyorum,sizin önerilerinizi dikkatlice not aldım,inşallah tutarsam yine sizlerle paylaşırım.Teşekkürler,saygılarımla...
Av tecrübelerime henüz ekleyemediğim bir balık türüdür Dülger.Burada olduğu gibi daha bir çok yerde lezzeti ve efsaneleri ile ününü duymuştum.Paylaşılan bilgiler ve teknikler için çok teşekkürler...Umarım yakalayıp da burada resimleri ve tecrübeleri paylaşmak kısmet olur.
erikliye mercan avına gitmiştik artık istediğimiz balığı yakalamiştık dönücektik babam ın oltasına büyük birşey gelmişti bu arada yem olarak tavuk göğsü takmıştık babam 100 mt reden çekmeye başladı neyse balık 2,300 gramdı oltayı çıkardığımızda sardalya yakalanmış ve dülger de ona atlamış tamamiyle şans
Offf ki ne Of , nerden okurum böyle yazıları, Tutamam şu kahrolası merakımı Bu yazıdan sonra tutarmıyım ben Dülger balığı Aklıma bu yazılar gelirken beklermiyim ölmesini Sinaritle ilgili olan hikayede cabası Balıkların insanlaşmış hikayesini dinledikçe Hikayede başrolün yerine koyarım kendimi Avcılık rüya olur bu yufka yürekli kalbimde En iyisi okumayayım ben bu tür yazıları Elimde kalıcak yoksa oltası misinası Kendime ait zaten bir tane var zevkli meşgalem Kaybedicem yüzünden, bu hayatı ve her canlıyı anlama felsefem. __________________ Aşkın ERDEM 1975 İZMİR 0Rh+ Mustafa(Hauki) gecenlerde dulgerle resmimi koydugu ve Sait Faik Ustadin Dulgerin olumu adli hikayesiyle sundugu paylasimi, paylasim daha once bu sayfalarda acildigi icin dogal olarak yonetim tarafindan kaldirilmak zorunda kaldi. Ancak yorum yapan arkadaslarda balikciliga karsi bir ic kirikligi sezdim.Aski’in usteki muthis sicaklikla aktardigi siirse bu durumun fazlasiyla altini cizmis. Dulgerin Olumu adli bu eseri yorumlamak geldi icimden. Cunku hikayenin asli Balik ve balikcinin arasindaki ask ve olum paradoxu degil, hikaye bizim hikayemiz. Soyleki Sait Faik'in bu essiz hikayesini ne zaman okusam, farkli duygularin kucaginda bulurum kendimi.Askin gibi sevgili dostlarimin sorgulayislarina benzer sorgulayislar sarar benligimi.Insani ozumu sarsan nadir bu hikayede?Nedir bana dokunan? Balikciligim mi? Balikciligimin ahlakini sorgulayisim mi? Yoksa tamamen farkli bir konumu.? Evet..Bilirim de, kolay kolay cikmaz derinliklerimden o soluk ruzgar. Olum... Sait Faik bu balikla karsilasan her hangi bir insanin kolaylikla soluyacagi, sanki alistigimiz , bildik Dunyamizin ne kadar kisitli ve dar oldugunu, onun otesine biraz cikildimi, ne kadar gizemli ve bilinmedik bir giz okyanusunun bulundugunu bize hissettiren, Dulger Baliginin bir bilim kurgu filminden firlamis uzayli yaratik izlenimini veren buyulu goruntusuyle hesaplasarak baslar, olum algilayisini yontmaya calisan icsel, bilinc alti yolculugunu yuzeye cikaran hikayesine. Yazarimiz girdigi bu derinlikte, kendi fiziksel varligindan soyutlanmis, tinsel varligini dulgerin varligina koymustur. Sanki fiziksel bilinci, o gune kadar edindigi bilgi ve algilayisla donattigi akli, dulgerde somutlasan tinsel ve imgesel akliyla muhabbet icindedir. Aslinda yazarimiz kendi cercevesinden kendi olumunu ve olume bakis acisini irdelemektedir. Yazarimiz icin olum once yasamin icine sinsice konulmus bir tuzak,bir olta, bir agdir. Bir gun gelip nerden ciktigini, kimin onune koydugunu bilmedigi bu tuzaga yuzunu kaptiran dulgerin(yazarimizin, insanin) caresizligi kadar caresizdir olum. Bize biraktigi tek opsiyon kuskunlukle ona gunu geldiginde teslim olmaktan baska hic bir sey degildir.Yasamin icersinde sonun varligi karsisinda mahzun gozlerle bir dulgerin, bir kirlangic baliginin aglayisindan ote ne soylenebilir? Peki olum aninda hissedilen ne olabilir? Bu soruya yazarimiz once pozitif bir his dunyasiyla yaklasir. Bu an sehvetle bile kiyaslanabilecek bir zevk olabilir mi? Olum ani zevkli bir titreyis, bir dans ve hatta bir estetigi icinde bulundurabilir mi? Olum ruhun bedenden ayrilisiysa bu neden zevk ve estetik icermesin ki...?Neden kendine has bir mutluluk bunun icersinde olmasin? Ancak burda birden yazar kendini yakalayarak dulgerin olum karsisinda fiziksel degisimine konsantre olur. Burada kendi kendini yakalar. Bu once olum aninin icersinde fiziksel bir aci olabilecegi gercegidir. Boyle bir olasiligin dehseti yazari bir anda korkuya surukluyor. Cunku asil yuzlestigi, dulgerin olumuyle kesfettigi, bunun acili bir deneyim olabilecegi ihtimalidir. Her canli gibi bir gun kendisinin de karsilasicagi olum karsisinda yazar varsa o aciyi kendininde cekebilecegi olasiligini aciyor benligine ve korkuya burunuyor. Abasiyanik neredeyse burada bundan onceki pozitif bakis acisini Polyannacilikla suclayarak kendini buyuk bir bedbinlige terketmektedir. Bu umutsuz hissiyat yazari bu sefer zincirleme bir reaksiyona surukleyerek olumu irdelemekten yasamla hesaplasmaya goturuyor. Sait Faik’in yorumu Dulgerin olumuyle yasamin aslinda nekadar degerli ve vazgecilmez oldugunu, aslinda problemin olum degil yasami kaybetmek oldugunun altini cizer. Yasam ugrunda son nefese kadar umutla savasilmasi gereken bir hazinedir onun icin.Eger dulger birazcik daha dayanabilseydi , yasamin gerektirdigini ortaya koyabilseydi, hayatin istedigi odunu verebilseydi bu dogasina ters bu tersine dunyaya da ayak uydurabilecekti. Bu noktada sair finali dulgeri tanimlayarak kendi ozelestirisini ve icinde bogustugu girdabi okuyucuya sunar. Sait Faik icin Sait Faik dulger baliginin efsanesiyle ozdeslesir bicimde her insanin kokteki canavarligini disiyle tirnagiyla arastirarak, ogrenerek, kendini asarak yikmistir.Peki neden oteki insanlar degilde kendisi, “Sait Faik” bunu basarabilmistir? Kader tipki dulgeri canavar ve zararli bir tabiyattan bir peygamberin parmaklarina tasidigi gibi degerli yazarimizi da “görünüsü dehşetli, korkunç, çirkin ama, aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratıga “ yazarimizin istemi disinda, bir dulger gibi sudan cekilip alinirmiscasina tasimistir. Ancak bu baskalasim onu boylesi zalim ve anlayissiz bir dunyada ayakta kalmak icin gerekli olan vasifdan yoksun birakmistir. Nedir bu vasif? Hayata kalabilmek icin , Sait Faik’in deyimiyle “atmosferimize, suyumuza alışmak” icin. Cevap…Yozlasmayi becerebilmektir, canavarliga geri donmektir. Ancak Yazarimiz butun eserleriyle bu geri donusume sonuna kadar direnecek, aksine Hz.Isa’dan aldigi ele kalem katarak, daha ne canavarlara sevmeye , hassasiyete, estetige ve guzellige cagri olacaktir. Sayin Sait Faik Abasiyanik’in doga, deniz , kultur ve insan sevgisi dolu gonlune saygilar sunarim. Avimiza sorumlu ve saygili oldugumuz surece, balikciligimizdan vazgecmeye gerek yok.Bu hikayeye konu olan dulger canini boylesi soylu bir manaya donusmek icin verdi. Butun yakaladigimiz baliklardan, kanunlar ve vicdanimizin izin verdigi nispetlerde sofralarimiza tasidiklarimiza binlerce guzellik ve manayi atayarak, onlari bir parca etten cok daha buyuk bir degere donusturebilmek insanligimizda gizlidir. Insani insan yapan iste bu guzelligidir.
Çok haklısın Hüseyin abi zaten bendeki içimin burkulması ,kendimi balığın yerine koymam. Malesef karşıma çıkan her canlıya karşı bu şekilde davranınca kötü oluyorum.Aslında bildiğim halde kurtulamadığım eksikliğim ise ; karşımdakinin yerine koyduğumda kendimi ben yorum yapıyorum ,farketmediğim ise benim düşüncelerim gibi düşünmüyor karşımdaki ve bu yorumlar aslında benim aklımdan geçenler. Avlarıma her zaman saygılı olmaya çalışıyorum, hatta buradaki mizahi yaklaşımım ise yakaladığım balığı ziyan etmem en iyi malzemeyle soframa getiririm afiyetle yerim..D