Trakonya balığı sokması ve zehirlenmesi - Trachinus draco

Konu, 'Denizdeki Balık Türleri' kısmında balikci tarafından paylaşıldı.

  1. Suatreis

    Suatreis

    Mesajlar:
    267
    Geçen yaz başımdan geçen bir olayı aktarmak ve bu konunun hafife alınmaması gerektiğini irdelemek istiyorum.

    Yanılmıyorsam Ağustos ayının ortalarıydı. Tekirdağ iline bağlı Marmara Ereğlisi nde T.S.K. nın sosyal hizmet verdiği bir Özel Eğitim Kampında 10 günlük kısa tatilimi değerlendiriyordum. Orada bulunduğum her gün olduğu gibi iskele ucuna kurulmuş, oltamı salmış mırmır peşinde koşarken daha önceden tanıdığım, çok sevdiğim 40-45 yaşlarında değerli bir Astsubay ağabeyimi elinde oltası ile yanımda buluverdim. Merhabalaştık falan filan...Bu ağabeyimiz balık avı merakına yeni kapılmış, almış oltasını gelmiş. Tesadüfen de beni görünce sevinmiş..En azından olta tutmayı biliyorum diye :)

    Ağabeyimizin takımı kendisine de öğreterekten güzelce hazırladım, oltasını yemledim teşekkür etti ve oltasını suya sallayıverdi..Oda bana iskele ucunda tam siper nasıl yatılması gerektiğini tekrardan öğretiverdi sağolsun :D

    Tek tük mırmır geliyor, oltalar şenleniyor dediğim bi an kendi takımımı yemlediğim bir anda ağabeyimizin sevinç dolu " valla yakaladım yahu" diyen sesini duyduğumda ne yakaladı acaba diye baktığımda takımın ucunda sallanan trakonyayı farkettim " abi duuur..ellemeee" diye seslenmeye kalmadan abimiz balığı sanki biryere kaçacakmış gibi sıkıca tutmak üzereydi ve tuttuda..."uffff ulan" diyerek elinden fırlattığını gördüğümde iş işten geçmiş oldu. Trakonya çoktan sokmuştu elini..

    Ben iğne deliğinden kan akıp akmadığına bakmaya kalmadan abimiz amma acıdı yahu yanıyo sanki demeye başladı. İlk sorduğum soru " abi kalp ile ilgili bir sağlık sorunun varmı" oldu. (kalp krizini tetikleyen bir özellliği vardır) evet vardı.. Derhal Tesisin revirine gittik. Bu arada soku bölgesi deniz suyu ile yıkanmış, steril olan bistüri ile yarım cm kadar hafifçe kesilmiş ve kanatılmış, revirde amonyak bulunmadığı için tek çare olan kendi idrarı kesi üzerine uygulanmıştı. Durumu pek umursamayan ve acısının azaldığını söyleyen ağabeyimiz zar zor ikna ile Çorlu Askeri Hastanesine sevk edildi. Sevk esnasında durumu kötüleşen ağabeyimizin asıl tıbbi yardımı aldığı hastanedeki doktorun sosyal tesis komutanı ile yapmış olduğu görüşmede ciddi bir hayati teklikenin atlatıldığı, yapılan müdahale için revir doktoruna teşekkür edildiği, ağabeyimizin sağlık durumunun iyi olduğu söylenmiş.

    İşin aslı ise şu, ben ne yapılması gerektiğini biliyordum ancak tereddütlerim vardı Revirde görevli doktor ile Sennur Hn. ı telefon ile görüştürdüm ve Sennur Hn. sitemizde trakonya hakkında olan bilgileri gözden geçirerek tıbbi müdahale konusunda doktora elinden geldiğince bilgi vermişti. Doktorumuz yedek subay olduğundan ve ilk defa böyle bir durumla karşılaştığından bahisle ayrıca yardım için teşekkür etti.

    Kısacası basit sandığımız bir balık sokmasının hangi durumlarda tehlikeli olabileceğini açıkça öğrenmiş olduk.

    Lütfen bu zehirlenme türünü hafife almayınız. Ne olduğunu bilmediğiniz balığa çevrenizdekilerin "bişey olmaz" demesine aldırmadan temkinli yaklaşınız. Balık türlerinin barındırdığı salgıların hangisine allerjiniz olup olmadığı şu gün bildiğiniz alleji testleri ile tespit edilemiyor sanıyorum. En basitinden bir çok kişi izmarit iğnesinin battığı yerde bütün gün ağrı oluştuğunu söyler oysa ben bu durumu hiç yaşamadım. diğer yandan beni defalarca iskorpit soktu çok canım yanmıştı ama şimdi soktuğunda sadece iğnenin batma acısını duyuyorum zerk ettiği madde bende herhangi bir tepkiye neden olmuyor. Buna bağışıklık kazanmakta denebilir. Ancak bu durumu çok az kişiden duydum. İllede öyle olur diye bir kaide yok.

    Arkadaşlar lütfen temkinli olun.
     
  2. draco

    draco Kaan

    Mesajlar:
    1.854
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Vercelli Alba Surf, Yamaga Blanks EARLY 94MHR
    Favori Makine:
    JDM Shimano Stella SW8000PG, Daiwa Certate 3012H
    En İyi Avı:
    Tuttuğum ilk ispari. o olmasa burada olmazdım.
    antr parantez: izmaritin dikeni eğer batan yerde kalırsa (çok küçücük bir parça dahi) apse yapabilir veya parmakta eriyene kadar ağrı verebilir, bu izmarite has bir durum. öylece ölen yunuslar olduğunu okudum. (trakonya da aynı şekilde yunusların ölümüne sebep olabilir, sanırım sıcakkanlı hayvanlarda çok etkili)
     
  3. safaklarda

    safaklarda Şafak

    Mesajlar:
    391
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    çeşitli kamış ve makineler
    En İyi Avı:
    37 cm levrek
    Allah hepimizi zehirli balıkların şerrinden korusun... bu ne yahu:D :D :D
     
  4. Conqueror

    Conqueror Ahmet Fatih Eryılmaz

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    10.402
    Şehir:
    Edirne / Kutlutaş
    Favori Kamış:
    Silstar at makara 50 lik , Silstar Bx makara 50 lik ,Silstar 2,70 m iki adet kamış
    En İyi Avı:
    100 gr israil sazanı
    Paylaşım için teşekkrler ,çok önemli bilgiler bunlar
     
  5. Haritacı

    Haritacı Fatih Kaya

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    32
    Şehir:
    Sarıyer/İstanbul
    Favori Kamış:
    goldfish makina,markasız kamış
    En İyi Avı:
    15 cm'lik istavrit,yanımda hassas tartı yoktu:)
    benim bahsettiğim çarpan balık buydu.aslında şaşılacak şey ,bazı arkadaşlar ben bundan daha önce yakalamıştım,bir kaç kez karşılaşmıştım şeklinde yazmışlar.
    burada sarıyer sahilinde bir attığınıza gelmiyorsa bilinki2. ye kesin geliyor.o kadar çokki,bundan bir ay evvel 4 saat içerisinde 1 tane istavrit 16 tanede tragonya tuttuk.ama boy olarak en büyükleri 13-14 cm diyebilirim.

    yakaladığım zaman balığın kafası hariç gövdesine basıyorum,öldürecek kadar değl tabi,sonra iğneye bağlı ince misinayı çekerek iğneyi ondan kurtarıyorum.sonrasındada bi plase hooop denize.nede olsa can.kuyruğunu sallaya sallaya uzaklaşıyo.
    ama şurası kesinki balık yakaladım diye 3 dakka olta çekip bunla karşılaşınca üzerine basaım da gelmiyo değil bazen:)
     
  6. kpax

    kpax alihan uygun

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    25
    Şehir:
    ANKARA
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    50 gr karagöz
    çok balık tecrübem olmamasına rağmen 20 gün önceki avımda karşılaştım bu balıkla.yanımda uzun yıllardır balıkcılık yapan bir abi vardı.altınovada sabah 5 de tekneyle biraz açıldık demirlerdik.oltaları attık başladık balık tutmaya.bir kaç kupas,karagöz falan aldıktan sonra balıkcı abimiz 30 cm civarında boyu olan bir balık yakaladı..o hemen anladı trakonya olduğunu tabi ben ilk defa görüyorum bu balık çok kötü sokar,bunun üzerinde iğneler vardır dedi.bak nasıl çıkartcam dedi.bir tane tırnak makası çıkarttı.balığın sırtındaki iğneyi makasla kesti.sonra kafa kısmını koparttı tadının güzel olduğunu söyledi.şansım yanımda tecrübeli birinin olmasıydı.forum sayesindede gerçekten çok tanıdığım bir balık gibi bilgilendim.konuyu açan ve yorumlarıyla bizi bilgilendiren arkadaşlarada çok teşekkür ederim
     
  7. Suatreis

    Suatreis

    Mesajlar:
    267
    Trakonya hakkında yapmış olduğum bir araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak isterim.

    Trakonya hiçbir şekilde toksit madde (zehir) enjekte etme özelliğine sahip değildir. Bu balığın iğnelerinin saplanma noktasında ve çevresinde tuzlu sudan etkilenmeyen ancak farklı bir ortama geçtiği an patlayan mikro kapsüller vardır. Bunlara diğer adı ile toksidite pellet denir. AYrıca bu balığın boyutları küçüldükçe teksidite etkisi artış gösterir.

    Bu kapsülcükler deri altına girdi an farklı bir ortama da girdiğinden patlar ve faaliyete geçer, sokulu bölgeyi tatlı su ile yıkamaya kalktığınızda ise bünyeye nüfuz etmeyen içerikleri deriye bulaşık hale gelir ve cilt üzerinden emilim ile tahribatada katılırlar.

    Bu mikro kapsüller

    Adrenalin ,Noradrenalin ve Histaminik etkiye neden olan bir madde ihtiva eder.

    Adrenalin : Kalbin hızlı atmasına neden olur.
    Noradrenalin : Kalbin hızla yavaşlamasına ve solunum güçlüğüne neden olur.
    Histaminiğe sebep olan madde : Kaşıntı, kabarma, acı hissi uyandırır.

    Diğer bir dördüncü kimyasal daha var, ancak bunun ne olduğu ve hangi sınıfa girdiği anlaşılamamaktadır. Bu kimyasssalın balığa ait özel aminoasit (protein) grubunda olduğu sanılmaktadır.

    Uygulanacak olan tıbbi ilk müdahale ise;

    İlk soku anında iğne batan bölgenin deniz suyu ile yumuşakça yıkanması, iğne batan yerin yarım cm boyunda ve mümkün mertebe en az derinlikte kesilmesi, mümkün oldukça preslenerek kan akıtılması, ardından kesi bölgesine amonyak dökülmesi ve soku bölgesini dayanılabilecek en yüksek derecede sıcak su içerisinde en az yarım saat tutulmasıdır.

    Gelişmiş tıbbi müdahale ise kişinin tıbbi bir serviste kalp atım ile solunum faaliyetlerinin gözlem altında tutulması ve bir uzman hekimin duruma göre müdahalesi şeklindedir.

    Burada bahsettiklerimin anlaşılır olabilmesi için elimden geldiğince yalın bir dil kullanmaya özen gösterdim. Bu yazdıklarım kazazedenin kişisel tıbbi geçmişine göre kazazede için risk arz edebilir. Kesin tedavi içeriğini bu yazdıklarım ile bağdaştırılmamalı, olay anında ilk yardım tedbirleri uygulanarak en yakın sağlık merkezine başvurulmalıdır.

    Araştırmam esnasında bana yardımcı olan görevli olduğum, hastanemiz acil poliklinik sorumlusu değerli uzman doktorlarımızdan İbrahim ABDURRAHMAN Bey’e sizler huzurunda teşekkür ederim.
     
    Son düzenleme: 13 Ağustos 2008
  8. Haritacı

    Haritacı Fatih Kaya

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    32
    Şehir:
    Sarıyer/İstanbul
    Favori Kamış:
    goldfish makina,markasız kamış
    En İyi Avı:
    15 cm'lik istavrit,yanımda hassas tartı yoktu:)
    Evet arkadaşlar,daha öönce yazmıştım burada çok var bu balıktan diye.
    Tamda bugün öğleden sonra büyükdere iskelesinin orada yaımda birisi 25-26 diğeri onun dayı dediği 50 yaşlarında iki kişi vardı.toplam 10 kişi falan balık tutan vardı.neyse at çek at çek balık yok,bu sırada bu yaşlı olan adam ufak bi balık tuttu,7-8 cm lik. benim aklıma gelmedi değil ama bişey demedim.oltayı sol elime alıp,sağ elimle cebimden çekirdek alıpta dönene kadar balık adamın eline değimiş ve başparmak civarından çok fazla kan akıyordu.
    hemen oltayı bırakıp yanlarına koştum.daha varmadan adamın kolum ağrıyor dediğini işittim,abi bu balıkmı yaptı dedim.evet dediler,hemen sitede okuduklarımdan bahsettim.hemen hastaneye gitseniz iyi olur dedim(arabaları var ve hastane arabayla 8-10 dk).ama telaşlandırmamak için orada olta malzemesi satanlara soralım isterseniz dedim.adam malzeme satanlara sormak yerine orada balık tutan diğer kişilere sordu! onlarda adama kolanyalı mendil verdi.
    adam-bişey olmaz dimi
    dedi
    diğer adamlar- yok yok olmaz heralde
    dediler.
    Allah'ım apışıp kaldım.genç olanına gidip abi internette böyle böyle şeyler okudum,kalbi olanlar için falazn çok daha tehlikeliymiş,yinede siz bilirsiniz dedim.sonra gittim oltamın başına.
    1dk geçmeden adamın kolunu kımıldatmakta zorlandığını gördüm.genç işin ciddiyetini anladı bi anda çapariyi fln söktü.hemen atla gösterelim tekrar gelcez dedi adamı aldığı gibi bastı gaza.dediğim gibi hastane çok yakın olmasına rağmen,ve giderken bi gösterelim yine geliriz demelerine rağmen 1 saatten fazla zaman geçti gelmediler.inaşaallah bişey olmamıştır.

    surffishing´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tabi iri lipsos ve iskorpitlerin zehirleri küçüklerine göre daha azdır.Balık büyüdükçe doğal düşmanları azaldığından zehir etkilerinin azaldığını söylemişlerdi.
    gerçekten balık çok küçüktü ama nasıl etkili olduğunu bugün gördüm.
     
  9. Bartınlı

    Bartınlı Kerem

    Yaş:
    41
    Mesajlar:
    28
    Şehir:
    İstanbul/Bartın
    Favori Kamış:
    Alba Star
    En İyi Avı:
    1 günde 72 tane palamut,bolca istavrit ve mezgit,10 kilo ağırlığında kalkan.
    Çok lanet bir balık ya.Bu yaz Bartında mezgit avındayken sürekli çapariye dadandı.Elime dikenleri batmaması için resmen savaş verdim.
     
  10. draco

    draco Kaan

    Mesajlar:
    1.854
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Vercelli Alba Surf, Yamaga Blanks EARLY 94MHR
    Favori Makine:
    JDM Shimano Stella SW8000PG, Daiwa Certate 3012H
    En İyi Avı:
    Tuttuğum ilk ispari. o olmasa burada olmazdım.
    aman dikkat, balıkları karıştırmayalım... iskorpit ve lipsozda görülen balık büyüdükçe zehrin kuvvetinin azalması trakonya da ve varsamda "bildiğim kadarıyla" tam terstir. yani trakonya ve varsam büyüdükçe zehir kuvveti artar... sokulma tecrübelerim bunu söylüyor. bu konuyu dileyenler araştırabilir. ben de bir ara konu ile ilgili bilgimi tazeleyeceğim.
     
  11. memisayata

    memisayata memis ayata

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    16
    trakonya == bizim burda etrekene diyede adlandırıyoruz,

    kişiden kişiye değişiyor sanırım bu balığın verdiği acı

    kimi tekneciler elleri ile alıp çıkarıp atıyor hiçbişi yok

    kimisinide sokuyor tekneden kıyıya kadar çırpınıp, kolu morlaşıyor,

    en son konyaaltında iskelenin orda sabahın erken saatinde oltama takıldı,

    usulca çıkarayım derken sağ elimin işaret parmagına dokundugunu hissettim.

    :):):)

    bişi yokmuş gibi olsada soktugu yeri hemen sıktım parmagı ve kanı akması için bıcagımla ufak kesikler attım ve kanı akıttım,,,

    sonra kurt düştüya içime bi kere bilgim de war

    dedim üşenme sahilden çıktım arkadaşla arabayla 30 dak akdeniz üniversitesinde bir iğne yaptırıp, kesik yeri bantlayıp tekrardan balık avına sarıldım,,,

    :):):)

    dikkat edilmesi gereken bi konu, balığı biliyorsunuz, nasıl çıkaracagınızıda biliyorsunuz, fakat küçük bir dalgınlık veya hatada elinizde patlıyo,

    o günden sonra çantama bide eldiven koyarım :)

    Saygı ve sevgilerle . . .
     
  12. baklawaci

    baklawaci E.AKSOY

    Mesajlar:
    27
    Şehir:
    iZMiR
    Evet dostlar bende bu balıkla ilk kez çeşme koylarında ardından geçen sene de foça açık'ta karşılaştım.. Babamın yani benim ustamın :) denizde kullandığı bir tabir vardır: "fosforlu hiçbir canlıya dokunma,dokundurtma" (çiyan gibi varsam gibi..) buna istinaden tekneye alıp el degdirmeden iğneden kurtarıp denize attık. Bu detayları bilseydik o bölgede avlanmaya son verirdik çünkü her 3 atıştan birinde bu 'varsam'ları, kaya balığı gibi tek hamlede iğneye atlamasıyla yukarıya heyecanla çekmemiz bir oluyordu. Neyse.. Allahtan hasarsız atlattık.. Şanslıymışız.
    Sizde dikkat edin ve unutmayın; denizde fosforlu hiçbir canlıya dokunmayın,dokundurtmayın ;)
     
  13. Aret

    Aret Aret

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    3.438
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Kalkan 4,5 kg. (Boğaz'da)
    Bu balığın ne kadar zehirli ve tehlikeli olduğu herkesin malumu.

    Ben de biraz yararlarından bahsetmek isterim. Dragonya öncelikle çok lezzetli bir balıktır. Tavası ve haşlaması nefis olur.

    İkinci olarak da alacalı derisi ile oldukça makbul bir yemdir. Lüfer ve kırlangıç avında yaprak yem olarak kullanılırsa çok iyi sonuç verir. Sinarit'in de zargana ve iskorpitten sonra gelen makbul canlı yemlerinden biridir.

    Dragonya'yı iğneden çıkartmak için bir bıçağın ucunu kafasına batırıp yem tahtasına sıkıca sabitlemek gerekir. Yaprak yem yapmak için ikinci bir bıçakla da kafasını keseblirsiniz, böylece dikenlerinden kurtulursunuz. Ancak tüm bunlar için tecrübeli olmak gerekli, daha önce yapmadıysanız, görmediyseniz kesinlikle dragonyadan uzak durun. Onun zehiri iskorpitinkine filan benzemez, beter bir şeydir.
     
  14. ubujavine23

    ubujavine23 mehmet

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    243
    Şehir:
    kocaeli/başiskele
    En İyi Avı:
    220 kg geyik balığı 1150 kodiak balığı,617 kg domuz balığı
    [​IMG]
    bu balıgı n ne oldugunu bılen varmı ben cıkaramadım trakonyaya benzıo ama emın olamadım samsundan aksam saatlerınde alınmıstır
     
    Son düzenleme: 27 Aralık 2009
  15. eminertürk

    eminertürk emin ertürk

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    427
    Şehir:
    Akhisar
    Favori Kamış:
    shimano catana
    Favori Makine:
    penn sargus shimano baitrunner 6500b
    En İyi Avı:
    yildizli trakonya 53 cm 1,5kg sinarit 1,75kg
    [​IMG][/URL][/IMG]
    bu resimde benim arşivden Büyük Üstad Abayoğlu sayesinde tutulup tekneye alınmıştır
    saygılarımla
     
  16. enginson

    enginson engin

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    2.161
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    daiwa crossfire(spin) okuma salina
    Favori Makine:
    shimano catana 400 fb, ryobı ecusima 6000vi, okuma avanger 65
    bana 2 kere denk gelmişti çok sene önce tabi nasıl bir balık olduğunu biliyordum . yanımda avlanan birinin mezgit sanıp oltadan çıkartırken nasıl kıvrandığı gözümün önünden hiç gitmedi. korktuğum için o zamanlar üstüne basıp iğneyi kopardım direk. sonra denize attım. etinin çok lezzetli olduğunu duydum . gerçekten dikkat edilmesi gerek..
     
  17. ferdiy

    ferdiy Frd Y.

    Mesajlar:
    73
    Şehir:
    Bursa
    Favori Kamış:
    DAM
    Favori Makine:
    DAM
    En İyi Avı:
    Sazan -800gr
    biz bu sene bacanağı kaybediyorduk :) Gece tatilde denk geldi. İlk defa bende yakaladığım için biraz acemilikte var ama forumlardan okuduğum için desturla yaklaşıyorum. Balığı çeker çekmez sırtındaki dikenden anladım trakonya olduğunu. hemen kenara atıp bıçağı almaya yeltendim ki bir baktım bizim bacanak balığa hamle yaptı.. bir de benle dalga geçiyor. bizim oralarda (Antalya) buna lokum balığı derler biz hep tutardık eskiden havasında... 3-5 kere hamle yapmaya kalkıştı zor aldım elinden. bıçakla iğneden kurtarıp denize geri attım...
     
  18. LoneLy95

    LoneLy95 Mert

    Yaş:
    28
    Mesajlar:
    36
    Şehir:
    İstanbul
    Bu balık beni yüzerken ayağımdan çarpmıştı bide sahilden hastaneye 5km flndı allahtan bi yardım sever aldıda zoraki yetiştirdiler hastaneye 2 hafta kadar ayağım balon gibiydi terlik falan çok zor giyebiliyordum
     
  19. nicholai hel

    nicholai hel Aykut

    Mesajlar:
    1.170
    Şehir:
    Antalya
    16 yaşıma kadar bu balıktan abartısız yüzlercesini tutmuşumdur. Antalya'da edrekene dediğimiz balıktır. O kadar sık gelirdi ki sırf bunun için özel bir pense taşırdık teknede. Sudan çıktığında o siyah dikenlerini dikleştirip gerer, bizde bu sırada balık havada askıdayken o penseyle rahatça dikenleri dibinden sıkar koparırdık. Sonra iğneden çıkarır atardık kovaya. Eti çok lezzetli bir balıktır. Ne çarpıldım ne de çarpılanı gördüm. Fakat büyüklerimizden duyduğumuz şekilde dikkatsizliğe katiyyen mahal vermezdik.
     
  20. yantir

    yantir Hasan

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    ATALYA/FİNİKE
    En İyi Avı:
    Akya-17 kg
    antalya da bu balığın adı EDREKENE diye bilinir.