verdiğiniz faydalı bilgiler için canı gönülden teşekkür ediyorum bu sıralar sorunumuz sahilden uzak atışlar ve bu bilgilerin faydalı olucağı inancıydayım yarından tezi yok denemelere başlıyorum.
Allahım ya rabbim KARNIMA KRAMPLAR GİRDi GÜLMEKTEN.. ya MURAT dostum işe geldim pek neşem yoktu ama resmi görünce gözlerimden yaş geldi koptum gülmekten beni bir görseydin halimi.. Abi o ne güzel bir resim, muratın afacanı acıkmış kedi, süper süper süpersin be dostum.. Seninle tanışmazsan balığa gitmezsen gözlerim açık gider... Allah razı olsun beni güldürdün ya Allah seni ve sevdiklerini güldürsün canım arkadaşım benim..
Arkadaşlar resimde görülen atış çok daha profesyonel bir atış.. Fakat oldukça zor ve çevre için tehlikeli. Mutlaka çevremizdekilere zarar vermemek için boş alanda denenmeli ve mutlaka kopmayacak şekilde (en azından makina kapalı unutulduğunda kopabilecek diyelim) bir malzeme kullanılmalı.. Serdar: verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkürler.. Fakat : beninde gördüğüm 2 olay var. 1.) Belirttiğiniz atışta mutlaka sağlam misina veya takım kullanılmalı eğer atış esnasında koparsa ve birde tam havalanmadan önce bulunduğunuz noktada Dik olarak düşer. (kurşunu kendinize yakın koymanızdan dolayı murat arkadaşımızın bahsettiği atış daha basit belki mesafe olarak düşük olacak ama en azından KURŞUN geriden ileriye çekildiğinden %90 denize koparak düşer.. 2.) Surf takımlarına çok para verdiğim için söylemiyorum. Fakat katılmadığım noktalar var.. Atışı böyle yapın diyorsunuz surfe mörfe gerek yok diyorsunuz ozaman bendeki oltayla bir gün buluşalım sizin bildiğiniz gibi atın bakın gerek varmı yokmu.... Bu tip takımlar konusunda mutlaka bilginiz vardır. ÖZellikle makina önemli demişsiniz çok haklısınız bilginiz olduğu buradan belli oluyor... Fakat: iyi bir surf kamışı saf carbon olduğunda dolayı daha sağlamdır, daha hafifdir, daha esnektir. (daha uzağa gidecektir.) Klavuzları daha sağlamdır ve klavuz sayısı azdır, makina tarafındaki kllavuz diğerlerine göre daha uzaktadır (daha az sürtünme ve daha uzak atış.) Daha uzundur: bendeki boy 440 cm ben bununla eğimli olan mendrek kayalıklarında 15 li çapari takıp denize en yakın kayadan dahi uğraşmadan kolaylıkla atarken millet kayaların en üstüne çıkıyor. uzunluk çemperin geniş olmasını sağlayacağı için moment dahada maksimuma çıkacaktır Birde abanarak 150 gram kurşun atacak bana hangi kamışı gösterebilirsiniz..yok.. çünkü (çok kaliteden bahsetmiyorum)) bulursunuz belki bendede var Dam ama öyle kalınki gerdirmek için diplide 100 gram ve üstü kurşun gerekli birde hele istavrit falan vursa anlamazsınız bile... Sonuç olarak gösterdiğiniz atış metodu gerçekten iyi sonuç verir. Ama surf kullanmadan surf takımlarına gereksiz demeyin gebze tarafına yolum düşerse beraber avlanmak isterim... saygılarımla murat.
Bir iki hususu netleştirelim. Öncelikle benim tarif ettiğim iki atış şekli var. Bir tanesi overhand-unitech. Diğeri, off-the-beach.. İlk tarif ettiğim, link verip, buraya bir gözatın dediğim atış türü, overhand. Arkadaşlarında yaptıkları bunun ilkel bir türü aslında. Fakat, basit bir hata yapıyorlar, sonrada abanacağız filan diye kendilerine zulm ediyorlar.. Murat arkadaşımız sağolsun, gayet güzel izah etmiş. Birazcık fizik ve ergonomi düşünün. Kollarınız öyle havadayken, ne kadar mesafe hareket edebilir ? Hemen masada deneyin, sandalye üzerinde. Bir de Sağ elinizi iyice arkaya, yere bakacak kadar uzatıp, belinizi kırmadan deneyin, buna bir bakın. Kurşunu siz taa geriye koyuyorsunuz. Kurşun düz bir hat üzerinde hareket etmeye çalışıyor. Bu halde, verdiğiniz gücün çoğu kamış üzerinde kalacaktır, çünkü kamış kurşunu "savurmuyor". Kurşunu alıp ayağınızın arkasına koyarak, kurşunun dairesel hareketle, kamış tarafından savrulmasını sağlıyorsunuz. Bu durumda, atış tamamlanırken, kamışta biriken enerji kurşunu "savuruyor" ve kurşun daha kolayca daha uzağa gidiyor. Elbette bu yöntem kayaların tepesinde vs. atışa pek uygun değil. Ama böyle diyerek, daha iyi atış yapılabilecek bir tekniği ıskalamayın derim. Çünkü, bu teknikte sadece kurşunun yeri değil önemli olan, kamışın ve belinizin hareketi de önemli. Bu şekilde alışırsanız, santrifüj kuvvet kullanan atışa vücudunuz da alışır. Böylece daha iyi atışlar yapabilir olursunuz. İkinci yöntem, bir tür powercast. Bundan iyisi, sarkaç atışlarıdır. Bu yöntemde, eller başınızın üzerinden ileri değil, hafifçe yanınızdan geçer. Bu daha fazla dairesel hareketle, epey ileri atış yapmanızı sağlar. Ama daha sağlam misina filan gerektirir. Kamış iyi değil, kötü değil vs. meselesi değil temel mesele. Elbette daha ince, daha uzun, daha hafif, daha az kılavuzu olan kamış daha iyi atış sağlayacaktır. Fakat, elinizde bunlar yoksa bile, atış tekniğinizi böyle geliştirip tatminkar sonuçlar elde etme şansınız olacaktır. İyi bir donanım ile, ikinci atışı deneyin, kurşunun düştüğü yeri görmek için dürbün gerekebilir. Abartmıyorum, 200m atış, gayet sıradandır bu şekilde. Kötü malzeme ile bu mesafe 150m'ye düşer en fazla.. Sizce, 150 m tatminkar değil mi? Ben, en ileri atış yapanları üsküdar'da gördüm. 80m'nin üzerine çıkanda olmadı.. O da bir kere nasıl olduysa.. Elbette, ben bu halimden memnunum diyebilirsiniz. Elimde, 6-7 tane bu teknikleri öğreten VCD/DVD var. 10-11 tane de kitap. Bunlar "ahanda balıkçılık budur" değil, sadece, bu atışları anlatan kitaplar vs. Hiçbirinde, kurşunun böyle geriye atıldığı bir teknik yok. Olsaydı, bu tür bir atış için nasıl optimizasyon yapabiliriz bundan da bahsetmek isterdim. Fakat bu tür bir atışa dair bilgim yok. Ama bende sürekli kıyıdan avlanıyorum, daracık yerlerde, iki ayak ancak bir taşın üzerinde kayanın tepesinde vs. Ve bu anlattıklarımın faydasını gördüm, sizinde görmenizi umarım... Ve, hayalet gibi kimse yokken Sarayburnuna vs. inen bir tipte değiliz. Orada bu tür atışları yapanları görüyoruz, bizde deniyoruz bunları. Bir deneyin, belki sizede faydalı olur..
Murat gözlerin açık göndermem seni merak etme hele şu çinekop bir başlasın az kaldı sabır, sabır yaa sabır
Erdar bey: ilk mesajınızda anlattığınız yöntemde kurşunu ayaklarınıza yakın koyduğunuzu anlıyorum. resimdede öyle ama resimmi aldatıcı yoksa benmi öyle gördüm.. kurşun hizamızda değilde yanda gibi duruyor ama aslen öyle değil değilmi.. kurşunun yeri ayaklarımızın arkası ve hizası.... çok farklı atış türleri var sizin bahsettiğiniz bunların en basiti.. Sadece kayalıkların aşağısından yapılması zor. birde gerçekten sağlam takım gerektiriyor.. dediğim gibi daire çizdiğinizden dolayı kamış daha 90 derecede iken kurşun koparsa yaralanma olabilir. bunada dikkat edilmeli arkadaşlar.. havada kurşuna daire çizdirip yani resmen havada kamışın ucuyla çevirip yapılan atışlar var... işleri bu bu adamların yoksa 270 metre inanılmaz bir mesafe sapana olsa atılmaz..... saygılarımla. murat MURATcım: ŞİMDİDEN RAPALA ALMAYA BAŞLADIM DOSTUM. yemlilerden geçen seneden hazır en az 6-7 takım hazır bende... Nezaman olursa. izne gidip geleyim... karasudayım bakarsın senden önce ben karadenizde yakalar çekerim resimlerini... Sakarya nehrinin ağzında akşamları deneyeceğim inşallah.
Neden sorusuna cevapları bilirsek, nasıl sorusuna cevap vermek daha kolay olur. Hem böylece, ne yaptığımızı biliriz, duruma göre en uygun atışı yapmaya çalışırız. Hedefimiz, kurşunun bir yay üzerinde hareket edip, kinetik enerji depolaması. Kurşunu ayağımızın yanına koyuyoruz ve asıl önemlisi, o durumda kamışın pozisyonu. İşte asıl dikkat edilmesi gereken şey bu. Kamış hareket ettirince hangi hizada gidecek? Misinayı bu hizaya göre, kurşunu maksimum çekecek şekilde koyuyoruz. Yani, kurşun, kolların hareketi ve kamışın ucu aynı düzlem üzerinde olmalı. Diğer deyişle, misinanın kamışa girdiği yerin gösterdiği yönde kamış hareket etmeli. Diyelim ki, tam tepemizden kollarımızı tam ileri doğru atıyoruz. Bu yayı kısaltır, atış biraz daha zayıf olur, ama çoğu zaman yerimiz dar diyerek bu şekilde atarız. Bu durumda kurşunun öyle konması gerekir ki, kamıştan bir şakül uzatsak, tam kurşuna denk gelmeli. Bu halde, kamışın en ufak hareketi aynen kurşuna ulaşır. Eğer kurşunu biraz yana koyarsak, kamışın hareketi yanında bir de yerçekimi işin içine girer, kurşun atacağımız yöne değil, bu iki kuvvetin bileşkesine göre önce kamışın altına gitmeye çalışacak, sonra kamışı takip edecek, böylece başta uygulanan enerjiye uygun hareket etmeyeceği için atış kısa düşecektir. Basitçe, burada kırmızı çizgi kurşunun bu durumda gideceği yolu göstermektedir. İşte, yapılması gereken, en üstteki, hareket yönünü gösteren oku uzatınca, ucunun kurşuna gelmesini sağlamaktır. Buna göre kurşunu biraz yana vs. koyar, kurşunun hareketinizi takip etmesini sağlarsınız. Böylece, size en ergonomik gelen şekilde atışınızı yaparsınız. Elbette, en ergonomik atış, en uzağa gitmez ama, o an için en iyi olabileceklerden biri olur.. Aynı durum kolların pozisyonu içinde geçerli. Kolarınızı iyice geriye vermek üzere belinizden destek almazsanız, bu defa kamışın ucu misinayı doğrudan çekmez. Bir önceki durum, ön/arka arasında gerçekleşir. Temel prensip, kamışın ucunun harekete başlarken misinanın gösterdiği istikamete doğru gitmesidir. Bunun için kollarınızı iyice geriye atın, ilk resme dikkat edin. Muratın çiziminde asıl sorun, kolların başın üzerinde kalıyor olması. Bu resimde kamışın ucunu hareket ettirin. Gittiği yönde, kurşun ne tarafa gider? Önce size doğru yaklaşmaya çalışır. Üstelik kollarınızın hareket sahası da dar. Bu halde, ancak üzerine abanarak filan, mızrak atışı gibi kurşunu atarsınız. Oysa bizim istediğimiz, çekic atar gibi atmak.
komik olan nedir suat reis kurmuş olduğum cümle mi? şimdiye kadar hep dalgakırandan avlanırdım şu sıralar mırmır olayına girdim de sahilden sığ yeri aşmak için uzağa atmak gereklide o açıdan söylediydim.
silivri.... selamlar demek istedim. Sahilde aynı dert hepimizinm başında. ben 100 mt kadar suya girip atışımı öyle yapıyorum.
Bundan ötesi yok. Gerçekten. Bu yönünü bilmiyordum hiç Murat. Dali falan halt etsin yanında senin. Ee bu akımın adı nedir peki? Bi isim koydunmu tarzına. Eline sağlık resim mükemmel Serdar eğer teknik imkanların yeterliyse bahsettiğin görüntülerden bir parça aktarabilirmisin bizlere. Anlatımın güzel fakat sanırım bunu görsel hale getirmek çok yararlı olacak. Yada bir video linki falan ekleyebilirsen inan çok hoş olacak.
abi sen ne diyorsun ya bu resmi gördüğümde gece çalışıyordum. bakıp bakıp gülmekten karnıma sancılar girdi gözlerimden yaş geldi.. başımda müşteriler abi iyimisin falan diyorlardı.. koptum yemin ediyorum ya... bir de canlı fotorafını yaparız muratla beraber.. boğazda buluşuruz oğlumuda getiririm bide açıkmış bir kedi buluruz süper süper olur..
ablacım: amatör balikçı yaşlanmaz... ama bu sitede bu güzel görüntülerle hiç yaşlanmaz puhahahahaaaaa dur ben bir konu daha açayım bakalım ne resimler yaratacak murat özdemir kardeşim...
Uzun mesafe atış için Makina seçimi önemli.. Aşağıda iki tür arasındaki önemli farkı göstermeye çalıştım arkadaşlar buna dikkat edilmeli... [/URL][/IMG] Rasgele Arkadaşlar
ayhan teşekkürler: Makine arasındaki farklar: 1.misina sarım yeri daha sığ 2 daha geniş 3-daha konik bu yüzdende misina gamının alınması çok önemli yoksa makina sarım telini açtığınızda misina kendi kendine fırlar ve karışır.
Bende dam ın serf kamışı var. İyi bir kamış olduğunu biliyorum. Buna birde yeni makina aldım ve fikirlerinizi bekliyorum. BALZER TİDEC 2 SURF. Açıkçası paraya kıydım ve aldım. Umarım makina iyidir. Henüz denemek kısmet olmadı. Bu arda kamışımda green cross power 3 parçalı. En azında o beleşe geldi. makinadan dahada pahalı Atışlarla ilgili olarak bende şunu belirtmeden geçemiyecem. Boğaz'da balık yakalayan biri olarak, kafamın üstünden atarım herzaman. genelde standart kamış ve makina kullandığımdan 60-70 metre falan atabiliyordum heralde. Bakalım bu takımile neler yapabilecem. Serdar'ın dediğini bi deneyecem bakalım mantıklı ama bi o kadarda tehlikeli gibi geldi bana. Murat'ın dediğine gelince zaten hep o stili kullanıyorum. Bir ekleme daha bencede kurşun herzaman yereden kalkmalı. atış anında havada tutmamalıyız kurşunu. İllakin elinde sonunda kopartırız yoksa.
