Seçkini tanımam tanımamam hiç önemli değil ki (Tanırım şahsen arkadaşımızdır) senin içinde aynı durum geçerli Orkun. Bu yazdıkların sadece işin hikaye kısmı Rumelikavaklı 4 dededen balıkçı bir adama denizi anlatmak; 4,5 metre motorsuz bir ağaç botu ilkokulda kullanıyordum. ki zannederim bu sitede yaş ortalaması olarak bakarsak olaya denizcilik adına en tecrübeli benimdir. Ölmediler bu sitedeler Boğaç ve Tarkan ne havalarda denize çıktığımızı iyi bilirler Bana kimse zodiac tipi bir botla veya fiber bir açık bir tekne ile durumun övgüsünü yapamaz. Yapmamalı, bu tür araçların güvenli olmalarından söz etmemeli, Dediğim gibi denizin tokadını yemeden benim anlattıklarım havada kalır ama o tokadı yedikten sonrada benim bas bas bağırdığım olmaz dediğim olayın bir anlamı kalmaz. 8,30 Boy 2,40 en tekne dayanmıyor denize. nasıl olacak dedikleriniz benim aklım almaz bu işleri. Çok güzel balık tutarsın deliler gibi oltaya balık gelir. tuttukça tutayım dersin. ensende çok ılık güzel bir rüzgar eser hatta yalar geçer, o sırada Karayel kararmıştır. balığı bırakamazsın. çok geliyor ya. o esnada zaten iş işten geçmiş olur bu 500 metre de 1 mil içinde aynı şey demektir. Sen bu havada dönerim zannediyormusun kıyıya olayın gelişimi o kadar kısa zamanda olurki hangi meteoroloji hangi hava durumu hangi dalga boyu Biz bunları bilsek o havalarda kaçaklara yakalanırmıydık. yakalanmaz otururduk yerimizde denize çıkmazdık. demekki Hava insanı beklemediği anda denizde çok güzel bir şekilde yakalar Bana kimse Zodiac botmuş fiber kayıkmış şu bu anlatmasın. Bu av araçlarınında çok iyi kullanışlıdır demesin. Ben anlamam.
Açılan Fırtına ile ilgili konu üzerine.(ALİCO Bir Anı) Sabahtan açılan 3 kişinin fırtınada kaybolduklarına ilişkin haber üzerine; İçim sıkıldı ,Kötü haber bile ürkütücü, çok üzüldüm. hava denize çıktıklarında iyimiydi acaba Hataylı arkadaşlar bilirler diye düşünüyorum. ki denizde fırtına nın geleceğini ben geliyorum geliyorum diye diye gelir. ve enteresan olan 4 metre bir teknede 3 kişi?? bir kişide binememiş. hiç olacak şey değil arkadaşlar lütfen biraz mantıklı düşünelim ve denizin davranışlarını hesap edelim. En Tehlikeli havalar Lodos havalarıdır. Sinsidir Denizin nereden koyacağı belli olmaz. Lodos dönerek her zaman karayelden alır. bilhassa karadenizde büyük yıkımlara yol açar. Poyraz fırtınaları ise genelde dürüsttür yönü şekli bellidir. tedbir almanız dahada kolaylaşır. Kıble sert Rüzgarlara neden olur. Havanın Gneşin batma noktasını herhalde mevkilerimize göre herkes bilir. eğer batış noktasının sağından(Kuzey batı) bindirmeye başlar ise yarım saat içinde kopacak demektir. Deniz çok güzel olur. Balık tutuyorsanız 2 katı tutmaya başlarsınız. ve balığı bırakamazsınız. ki hep böyle olmuştur. ama sonuçta yarım saat içinde tekneyi limana getirmiş olmanız gerekmektedir. yoksa sıkıntı kapıdadır. Sene 2006 Ağustos ayı sonları Balık tutuyoruz Hayırsızada meyilli. etrafta 5 tekneyiz toplamda bir tanesi çok usta senelerin balıkçısı. dededen balıkçı öyle balık tutuyoruz ki herşey çok güzel gidiyor. ensemden gelen çok güzel tatlı bir sıcaklık ile ne oluyor diyorum. Ustama bakıyorum hemen Karayele bakıyor. ve işaret parmağı ile gösteriyor. tamam mesajı aldım diyorum ancak gelen balık katlanmış vaziyette geliyor ve tutmaya devam ediyoruz. silme balık oluyor etraf, birden yanıma geliyor gidiyoruz diyor. topla gidiyoruz diyor tekrar. sen ne yaptın diyorum. el oltasının üzerine sarmış takımı demek durum o kadar aciliyet kazandı aynen topluyorum bende takıma bakmadan. 3 tekneyede tamam diyoruz. bizim limandan değil tekneler uyardık gerekeni söyledik. veriyoruz tam yola yakın makinaları. yaklaşık 1 saat 10 dakikalık bir yoldayız. 40 dakika sonra hava yakalıyor bizi ama artık kuytudayız. devam ediyoruz limana o arada ustam 78 HP Peugeot makina kapak çatlatıyor. Hadi al halatı bağla arkaya. getir limana kadar. Zaten ölsemde bırakmam arkamda. gerekirse yanyana bağlar yine beklerdim. (Ama tek kural asla bozulan yardım isteyen tekneye siz ip atmayacaksınız o size ipini atacak. ana kural budur. ) Arkadaşlardan bazıları ip yoksa diyecekler ama ipiniz yoksa denizde ne işiniz var diyeceğim bende. Ogünkü hava patlıyor deniz ikişerlemeler üçerlemeler dalgalar kıyamet koptu adeta diğer 3 tekneyi bilmiyorum herhalde adanın tekneleriydiki rahat rahat gitmişlerdir diye temenni ediyorum. "Deniz her zaman Efeleri almıştır." Denizden korkan ona saygı ile bakan hiç kimse bugğne kadar denizden zarar görmemiştir. Sevgiler http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=16952
Akçakoca - Kefken Yolculuğu (ALİCO) Akçakoca Dev Doğalgaz Platformlarının yanından sabahın erken saatleriyle birlikte geçiyorum. Romanya bandıralı platform ve yanında 3 romorkor çalışıyor. Etrafıma bakıyorum Hava güzel Poyrazdan esiyor Tam teknenin sancak kıçüstünden esen tatlı bir rüzgarla beraber. yol kolay olacak diyorum. ve Rotam Kıyı ya hiç girmeden burundan buruna seyir yapmak. Akçakocadan Direkt Kefken hesabım. Aradaki mesafeleri Boşa zaman kaybetmemedk adına kat etmek istemiyorum. ve yola devam herşey ama herşey tam istediğim gibi gelişiyor. hava süper. Yol haritası aşağıda ki haritada mevcut. ve yolun yarısı gibi Karasuya yaklaşık 1 saat mesafede. tam karayelin Karardığını görmeye başlıyorum. Hava açıktan geliyor çok uzakta ama. beni yakalarmı derken yapma diyorum. zaten gitmek hata olur. Rotamı bozuyorum ve sakarya nehrine giriyorum. sıkıntım büyük acaba burada ne kadar kalacağım? canım sıkılıyor. Nehrin Sağ tarafından içeri giriyorum hiç bilmiyorum burayı İleride 2 tane gırgır motoru üst üste bağlamış demekki nehre girilebiliyor diyorum ve gırgır motorlarının hemen önlerine deniz hava almayacak şekilde tam kuytularına girip tekneyi bağlıyorum. Hemen 50 mt ötede Bir köprü var. karşıya geçiyorum bir balıkçı kahvesi. selam sabah derken. muhabbet ediyoruz. havadan konuşmaya başlayınca dahada içim sıkılıyor. Herkes o kadar iyi ve cömertki . misafirlerine karşı süper bir gün geçiriyorum. Hava açık yollu geçmeye devam ediyor ve saat 18:00 suları. yolcu yolunda gerek diyorum. -Oğlum yapma etme gidilmez. diyor yaşlı bir usta. gözlerinde korkuyu görüyorum ama Denizciyim ya. giderim ben diyorum. onlarda bana bak bu saatte gidilmez. sabah gidersin diyorlar. gitmem lazım kefkeni bulmalıyım ne olurki diyorum. bişey olmaz diyerek deli cesareti işte. (Koskoca bir Aptallık) 2 bilemedin 2,30 saat sonra kefkendeyım dıyorum plana göre 20,30 da kefkende olacağım. Her ihtimale karşı Motor arızası vs bir problem olması durumunda kalmamak adına nehirden açılabildiğim kadar açılmaya çalışıyorum. ve evet. açık denizdeyim. ama 1 saat zaten çıkmakla geçti ve tekrar rota tutmaya çalışıyorum. Kefken fenerini olanca güzelliğiyle görüyorum. hava sert ve esiyor o denizler Sancak başomuzluktan vurmaya ve hırpalamaya başlıyor. Geri dönemem. ama dönmem lazımmış. Açık yollu olarak gidiyorum. karanlığın içine. Korkuyorum. ışık adına hiçbirşey yok Karadeniz işte. Ama fener varya solumda kalan. deniz yollu devam saat 22:40 civarları adadayım ama bi enteresan durum var o kadar açık yollu kaçmışımki limanın Kırmızı ışığını görüyorum. Yeşil yok yok yok...... Karadenizin Doğu kıyılarına hayat veren O fener yokmu birden görevini bırakıyor. ve tam üstüme doğru dönüyor. Sabit olarak birisi yol açıyor sanki bana fenerin dibine kadar inmişim hatalar üzerine hatalar hatalar. su sesi geliyor evet fener önümde geziniyor. ve önümde bulunan kırmalıkları gösteriyor. Ve fener normal yanıp sönmesine dönüyor. ne oluyoruz benden umudu kestimi acaba bu adam. Bu sefer hiç hareket edemiyorum kitlendim kaldım adeta. Hava ve deniz azmış tamam diyorum herhalde buraya kadar. Yeşili görmemin mümkünü yokmuş zaten o kadar açıktan inmişimki tam kırmızının üstüne. ne yapacağım derken. Bir ses geliyor. Güçlü bir makina sesi kuvvetli. Zodiac geliyor. (Bu fenerde yaşayan görev yapmaya çalışan değerli arkadaşlarım sizlere minnet borçluyum iyiki varsınız....) Hiç bu kadar sevinmemiştim herhalde. Biz size yol gösterelim yabancısınız herhalde diyor. ve arkasından içeri bağlanıyoruz. kendi tonazlarına bağlıyorlar. ve muhabbet sohber derken tam sizin noktanızda 14 metre dekne battı diyor. bende o geceyi hayatımda unutamam. sorulan en güzel soru gecenin saat 23:30 u olmuş bu saatte bu havada nereye gidiyorsunuz. Ne biliyim aptal cesareti işte .... ve güzelce bir uyku çekiyorum o yorgunlukla sabah kalktığımda tatlı anılar ve korkunç bir yağmur vardı. sadece.... http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=16983
o değil abi, siz açıktayken yanınıza gelen zodiac o kadar dalgadan rüzgardan etkilenmiyormu yanınıza kadar gelmiş ona hayret ettim
bu koyu renkle işaretlediğim, abi senin bu söylediklerinden sonra bot alsam da haliçten dışarı pek çıkacağımı sanmıyorum, aslında aklıma bu bot olayının girmesine neden olan şeyide söyleyeyim, televizyonda ne zaman denizde mahsur kalan biri olsa hep zodiac bot ile kurtarıyorlar, kardağa bile zodiac bot ile çıkartma yaptılar, tamam onların botları 4-5 metre alt tabanı fiber, motorları 100 küsür beygirlik olanlardan ama çok açılmadan 2 keyif yapıp dönmeye yeter diye düşündüm, aklımdan geçenleri söylüyorum abi yanlış anlama sakın, mesela menekşeden açıldım dalga çıktı rüzgar çıktı bot ile çıkabilecek kumsal var, olmadı göle giden dereye var, sonuçta orada avlanan bir sürü balıkçı teknesi oluyor onlar toparlanıp çıkmaları bile benim kıyıya gitmem için bir neden olur bu sene geçti artık yapacak birşey yok önümüzdeki sene için birşeyler düşünebilirim sanırım, tabi bot alınca tedbiri elden çıkartmadan kullanmak gerek havanın bozma ihtimali varsa bile balığa çıkılmaz, deniz dalgalanırsa hemen geri dönülür, uzaktan hava kararmaya başladığında hemen dönülür vs vs senin tecrübemiz gerçekten yok ama bu işe gireceksekte her türlü tedbiri almadan girmemeliyiz tabiki
Motorun yeni ve hep bakımlı olmalı.. ikinci el motordan çok çektim ben, sonra gitim sıfır aldım rahat ettim..
Limandan dışarı çıkan bot dediğime bakma şöyle bir alet hatta dahada irisi kıyı emniyetin Uploaded with ImageShack.us Senin hayallerindeki makina değil gelen tekne arkasında çift makina vs vs Kurtarma botu dediğim tekne
O teknelere bir bak internet kanalıyla ne olduklarına. Bahsettiğin teknelerin hepsi profesyonel botlar. Benden buraya kadar Seçkin Al Abicim Güle güle kullan. Birşey de demıyorum daha. Hayırlısı Olsun.
keşke imkan olsa da böyle bir şey alsak bunlarda 2 tane 115 bg lik motor vardı yanılmıyorsam, bir defasında yakından görmüştüm, motorları benim kadar vardı
Ali abi uyarıların için çok sağol, beni düşündüğünü biliyorum, uyarılarını kesinlikle kulak arkası yapmadım bunu bilmeni isterim, bir müddet bu bot işini tezgaha kaldırdım, ilerde Allah Kerim
merhaba arkadaşlar kolibri ahşap ızgara tabanlı 2.40 bot almayı planlıyorum, tecrübeleriniz ile yazılarınızı okudum teşekkür ederim. ben sadece büyükçekmece körfezinde ve terkos gölünde kullanacağım. bilginiz var ise 2 soruma yardımcı olabilirmisiniz? 1- açıkta denize girsem acaba bu bota geri çıkabilirmiyim? 2- bu botta plastik botlar gibi en ufak rüzgarda takla atarak gidermi?
Sevgili Serkan Bu konuyu en başından itibaren mesaj atlamadan bir daha. bir dahaoku sonrasında görüşelim...
merhaba Aliço bey uyarınızın üstüne 2 nci kez okudum. şişme bota karşı olduğunuzu geçen okumamda anlamıştım zaten. ama bu başlık altında 2 tane gariban soruma cevap bulamadım. Ama şu var benim 1 saatime mal oldu. iyi günler
Nacizane benim fikrim, ızgara tabanlı alma aliminyum veya ahşap tabanlı omurgalı botlar daha iyi. Bizim ekipte ızgara tabanlı bot var kullanamıyoruz ama ahşap tabanlıda ayakta av yapıyoruz gölde. Göl konusunda takacağınız motor ve botun ağırlık dağılımını düşünürsek sorun yaşamazsınız ama körfezden açılmamanızı tavsiye ederim.
CEVAPLAR Soru 1: Açıkta denize girsem acaba bu bota geri çıkabilirmiyim? Cevap 1: Açıkta denize girersen merdiven yoksa can güvenliğinden endişe edilir. hele hele duvarını aşıp içeriye atlamak zor olacaktır. Soru 2:Bu botta plastik botlar gibi en ufak rüzgarda takla atarak gidermi? Cevap 2lastik bot, top ve benzeri cisimler rüzgar aldıklarından uçtukları gibi. bu teknede aynı şekilde uçacaktır. hiç tereddütün olmasın. HEPSİNE CEVAP: Denizden korkan Adam Ölmez, Deniz hep efeleri alır, Üstüne üstlük Denize giden hiçbirşey bir daha geri gelmez. 2,40 bot senin boyun kaç? hadi hadi hiç olmasın 1,70 diyelim. 2,40 lık bir teknede denge merkezini nasıl kuracaksın. Sevgiler. Demekki tam okumamışsın bir daha okumanı tavsiye ederim.
demek ki tam okumamışsın lafını neye göre söylüyorsunuz? bu azarlar tavrınız, bu tersliğiniz neyden kaynaklanıyor anlamadım? sorulara cevap vermek bu kadar zor ise yazmayın, ben şişme bot tecrübesi olan birinden yardım istedim. kaldı ki şişme bot hakkında hiç tecrübeniz yok! yazılarınızdan anladığım kadarıyla, üzgünüm ama sizin tavsiyelerinizi aklımda bulundurup, kulak arkası yapmak zorundayım. lütfen bu konu dahada uzamasın. forum kirliliği olmasın diye alamadığım cevabın sonucu forum kirliliğine doğru ilerliyor. teşekkürler.
