Son gidişimizde hedefimiz derin suda kılıç balığı yakalamaktı. 600 metrelerde gezerken oltamıza 3 kiloluk bir mırlan balığı atlamıştı. Bu gidişimizde gene ilk günümüzü kılıç balığı tutmaya ayırmıştık. Bütün gün tek bir vuruş gelmemiş, gene moralimiz bir hayli bozulmuştu. İkinci günümüzü geçen sefer oltamıza uğrayan mırlanları yakalamak için ayırdık. İlk önce geçen sefer gezdiğimiz 600 metrelere dip takımımıza tüm sardalye takarak indirdik. Fakat hiçbir hareket olmadı, durum o şekilde olunca sık sık yer değiştirip takımı hiç çıkamadan farklı yerlerde denemeler yaptık. Yarım saat sonra takımı çektiğimizde yemler ilk indirdiğimiz şekilde geri gelmişti. Yemlerin üzerlerinde çok ince kurtlar vardı. Anlaşılan burada yaşıyan tek canlı bunlardı! Geçen sefer balık bulucumuzda dikkatimizi çekip işaretlediğimiz 80 metre boyunda ani bir yükselti vardı. yüksek ihtimal bir kaya belkide bir kum tepesiydi fakat bakmaya değerdi! Oltamızı yükseltinin en tepe noktasına indirdik ve beklemeye başladık. ilk 4-5 dakika bir hareket olmadı ve aniden GÜPPP!! Bu büyük vuruştu, hiç bekletmeyip elektrikli çıkrığımızla yukarı çekmeye başladık, büyük bişeyler geldiğini kamışımızın eğilmesinden ve zaman zaman kafa vuruşlarından hissedebiliyorduk! 3 dakikalık bir bekleyişten sonra artık alttan beyaz renkli bir balık kendini göstermeye başlamıştı! Evet bu aradığımız balığın ta kendisiydi, takriben 2 buçuk kiloluk bir mırlan. Balığı oltadan çıkarıp tekrar aynı noktaya oltamızı indirir indirmez daha güçlü bir GüPP sesi geldi Keyfimiz yerine gelmişti. Yukarı çektiğimizde gene bir mırlanla karşılaştık bu seferki biraz daha büyüktü, takriben 3 kiloluk bir balıktı. Bizi asıl mutlu eden gerçekten çok verimli bir mera bulmamızdı. Buraya bir daha gelip tek bir tane balık dahi tutsak bütün aileye yeterdi Artık orada daha fazla kalmamızın bir anlamı yoktu, yeteri kadar balığımızı tutmuştuk ve o mera üzerinde geçireceğimiz gereksiz vakit bu önemli merayı başka balıkçılarada açık edebilir ve kısa zaman içinde özellikle profesyonel balıkçılar tarafından talan edilebilirdi. Bu yüzden balıkçının merasıyla alakalı sırları olmalıydı, bu işinde keyifli kışmı birazda bu değilmiydi. Yeni meralar araştırmak ve keşfetmek bize en az balığı tutmak kadar keyif veriyor ve hep daha yeni yerler keşfetmeye teşvik ediyordu. Artık eve dönme vakti gelmişti. bir balıkçılık hikayesi bizim için mutlu bir şekilde sona ermişti. Hepinize rastgele dostlar ...
Maaşallah, maaşallah güzel balıklar gene. Keyfiniz yerinde, avlarınız böyle güzel olsun, rastgelsin. (Bu sefer boş boğazlık etmedim. Kılıç benim neyime. )
Çok Teşekkür ederim, Eslafurullah, olur mu öyle şey, burada amaç muhabbet edip bilgi paylaşmak.. Herkes birbirinden birşeyler öğreniyor, forumunlarında güzel yanı bu zaten.