Kızmayın ama, hatta kızın dilerseniz, küplere binip bize hakaret ediyor diye bağırıp çağırın, baydı bu saçma "dişli" lafı... Bilmem kaç yüzyıllık lüferi, çinekopu vs. herneyse, gidip dişli diye adlandırmak neyin nesi? Bunu tarihe, okuyanlara, ecdadımız ve geleneğimize saygısızlık olsun diye mi yapıyorsunuz, onların koyduğu, herkesin bildiği isimleri boş bir ukelalık ve burnu havadalıkla beğenmeyip yeni ad mı koymak istiyorsunuz? Yoksa okuyan anlamasın, matah bir halt işledik sansın diye mi bu sarıkanatı, çinekopu dişli diye anıyorsunuz? Ya da, her gün yakalanan, herkesin bildiği bu yakaladığınız balıkların adını bilmeyecek kadar cahil cühela mısınız? Ve hatta, adını bilmiyorsanız gelip burada sormayı akıl edemeyecek kadar embesil misiniz? Evet, nedir bu dişli muhabbeti, nerden çıktı kırk yıllık lüferimize, çinekopumuza dişli demek adeti?
O muhabbeti ben sana şöyle anlatayım Serdar Bu muhabbet şöyle çıkıyor ortaya hani hale ufak balıkların girmesi yasak ya girmiyor ya. tam boy lüferler geliyor sürekli alım satıma konu olan işte onun adına Lüfer diyorlar, ikinci türdede hani çok ufaklı balıklarıda satmak adına kasaya sürüp üstünede yazıyorlar ya dökme kasa diye işte bu..... birinci grubun adına lüfer ikinci grubun adına ise tutulmayacak olan gruba da dökme kasa yanında dişli adı altında ver gitsin yaslamaya devam oluyor durumun özeti budur.... Ben durumu bu açıdan özetliyim. mesaj yerine gider Lüfer tutarım. gerisinden anlamam,
Abi dişli sözlü eskiden de bu balık için kullanılagelen bir lakaptır. Bu ifadeyi kullanmaktaki amaç, balığın değişik boylarının değişik isimler alması ancak bazı durumlarda bu isimlerin kullanımının yetersiz kalmasıdır. Örneğin sahilde rapala yapıyorsun, çinekop, sarıkanat arada da lüfer ve limit altı yapraklara kadar her boy balık karışık geliyor. Bu durumda bir yanlış anlaşılmamaya sebebiyet vermemek için dişli ifadesi kullanılabiliyor. Bu balık cinsini genel olarak ifade eden başka bir terim yok. 20-25 cm. balıkları yakalıyorken ben lüfer yakaladım dersen adam çinekopa lüfer diyor derler veya bunun benzeri pek çok konu ortaya çıkabilir. Yani cahillik, embesillikle suçlanacak bir durum yok ortada.
Disleri olan balik için kullaniliyor herhal. Karagöz fener falan tutabilen pek yok. Köpekbaligi kovalayan yok. Çupra zaten yok. E baska disi olan hayvan da pek olmayinca
Güney afrika açıklarında Büyük beyaz yakalayamadığımız için lüfere dişli diyor olabilir miyiz ? Kullanılan bu ifadelerle kaptan Cousteau da olsanız boş. Cahiller , embesiller .... nedir bu ? Yapıcı olup , doğrusu budur arkadaşlar deyin , eyvallah usta diyelim, öğrenelim doğrusunu .
Ali Pasiner gibi ustaların kitaplarında lüfere balıkçıların dişli dediği belirtilmiştir. Dediğim gibi "bunların alayını" karşılayan bir ifadenin eksikliği var. Pomatomus saltatrix desek çoğunluk anlamaz, lüfer desek 30-35 cm. olanı algılanır. O yüzden balığın boyundan bağımsız olarak ifade edilmesi için kullanılan pek çok terim var. Lüfergiller, lüfer sülalesi, lüfer ailesi vb. Bunların içinde de en uygunu balıkçı jargonundaki "dişli" ifadesidir.
Cahil değilsin yani, ama lüferin, çinekopun adını bilmiyorsun? Öyle mi? Bilmiyorsan cahilsin. Bilmediğin balığın adını sormayı akıl etmiyorsan embesilsin, zira: "Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır." Biliyorda hala adı yerine alakasız laflar ediyorsan nesin?
Genelde dişli tabiri çinekopa, yaprağa falan kullanılıyor gördüğüm kadarıyla. Lüfer-kofana çekip de dişli tabir eden az çünkü lüferin falan şanı var, ismi sansasyon yaratıyor. Garibim çinekoplar herkesin elinin altında olduğu için "dişli" tarzı bir lakap daha havalı oluyor, bu yüzden de çok tuttu. Denizlerimize adam gibi baksak, lüfer gırla gitse dişli mişli lakabı bu denli kullanılmazdı. Ayrıca Sıtkı Güner, Ali Pasiner, Karekin Deveciyan gibi üstatların eski kitaplarında dahi lüferin halk arasındaki adının "dişli" olduğuna dair doneler mevcut. Az okuyan görebilir. Tabi konuyu klasik skoylu üslubuyla açınca bu derece tepki çekilebiliyor Lüfere dişli diyen cahil mahil değil de "halk" oluyor bence. Ben de sevmiyorum herkesin dişli aşağı dişli yukarı demesini ama ben kimim ki eleştireyim?
Usta çok eleştirisel ve gereksiz sert yaklaşıyorsun olaya. Bilmeyene de cahil embesil deme hakkın yok.. İsteyen istediğini der. Geçen gün ilk defa tutmuş olduğum 24 cm lik lüfer, çinekop, sarıkanat herneyse hevesle açtığım konuya bu bana göre sarıkanat hatta çinekop dedin. İşte bu yüzden insanlar dişli yazıyorlar. İki gün sonra bu sefer sana göre gerçek lüfer herhalde 33 cm boyunda iki balık tuttum, bu gereksiz tepkiler yüzünden konuyu açmadım bile. Söyleyeceğim şu ki bilene, bilmeyene kimseye hakaret etme yetkisi hakkın değil...
İsteyen istediğini deme hakkına sahip olursa, anlaşma, birlik olma gibi şeyler yalan olur sadece. Bu balıkların adı belli. Neyse onu söylemek lazım ki, anlaşılabilsin. Ve dahası, bu sürecin sonu, yaprağa dişli deyip kakalamaya kadar gider. Ki mesajlardan halde bunun bilfiil yapıldığını da görebilirsin.
Lüfer gibi balıklar için, dişli balık terimi zaten kullanılır, ki harbiden dişlidirler. ama mesela, ali pasinlerin kitabını, deveciyanın kitabını açıp okursan, "dişli balık ne zaman avlanır, hangi takım vs." gibi bir şey görüp, sana orada lüfer avını anlatmazlar. Bu saydıklarının hepsi, ilgili P.Saltatrix türünü, lüfer genel adıyla, özelde çinekop, kofana vs. olarak bahsederler. Azdan çok daha fazla okuduğumuzdan da emin olabilirsin. Balıklar arasında "dişli" denen türler var elbette. Ama bunlar lüfer nesli değil. Mesela, turna, pek çok yerde dişli balık olarak bilinir. Gerçi bu biraz yanlış bilinen bir şeydir. Dişli balık, tam olarak sudak, tatlısu levreği için kullanılan bir isimdir. Dişleri olan balık anlamında "dişli balık" başka bir şey, "dişli balık" olarak isim anlamında dişli başka bir şey. Forumdaki konularda, dişli avı yazınca, benim aklıma lüfer filan değil, direk sudak geliyor mesela. Ve sanırım burada "amanda hakaret ediyovvv" diye sızlanan arkadaşların, boğazda dişli yakaladım diyerek nasıl cahil cühela pozisyonuna düştükleri de anlaşılıyordur biraz.
Lüfere halk arasında "dişli" denir diyor kitapta. Bitti gitti, bir kere de bir şeyi kabul et de muhalefet olma be mübarek.
Sen edep diye bir şey duymadınmı acaba...! Sen bilmişsinde başın göğemi erdi...! Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam).