Misinalar hakkında...

Konu, 'Misinalar' kısmında skoylu tarafından paylaşıldı.

  1. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Pek çokları için misina misinadır. Öylesi böylesi yoktur. Gidilir satıcıdan bir top alınır. Halbuki misina sportif amaç güden amatör balıkçılık için son derece kritik bir husustur çünkü balıkla aranızdaki tek bağlantıdır. İyi bir misina daha doğrusu amacına uygun kullanılan bir misina avı kolaylaştırmaktan öte görevlere sahiptir.
    Misina seçimini ve kullanımını iyi yapabilmek için bir kaç terimi bilmek faydalı olacaktır:

    Test yükü: Misinanın kopmadan taşıyabileceği maksimum yükü belirtir. Genel olarak her misinanın etiketinde libre (LB) veya kilogram (KG) olarak belirtilir. Libre İngiliz ölçü birimidir ve sıklıkla ABD’de kullanılır. Elbette bizim alıştığımız birimden farklıdır. Basitçe Lb değerinin yarısını alın bunun biraz altını kg olarak düşünün. Yani 20 lb deniyorsa 10 kg’nin biraz altı 95..975 kilo gibi bir değer aklınıza gelsin. Formül olarak isterseniz 1 kg = 22 libre (1 Lb = 455 gr) 22 libre ise 10 kg. olur. Bu değerler “test” değeridir ve çoğu marka bu ağırlığa ulaşmadan kopar gider. Bu yüzden olası en ağır yükün en azından %30 fazlası test değerine sahip misinalar kullanın. Eğer 5 kg. bir kofana çekmek istiyorsanız en az 7 kg yani 18 librelik bir misinaya ihtiyacınız olacaktır. Misina seçimini sadece balığın ağırlığına bakarak yapamazsınız. Bilhassa kıyıdan avlanırken uygulayacağınız fırlatma gücü çok çok yüksek değerlere çıkabilir. Eğer 100 gr kurşun kullanıyorsanız bunu 50 m öteye fırlatmak için mesela 10 kg atar yük oluşturursunuz. Eğer misina bu yüke dayanamazsa kopar.

    Esneklik: Misinanın yüke bindiği zaman ne kadar uzadığını ifade eder. Bunun bir ölçüsü yoktur. Esnek olmayan çok esnek az esnek gibi basit tabirler kullanılır. Esnekliği yüksek olan bir misina balık çektiği zaman uzayarak yükü emer. Balık sürekli yoğun güçle çekemez. İlk anda uygulanan yoğun yük bu esneme sayesinde emilir ve balığın yakalanması kolaylaşır.

    Şöyleki esnemeyen bir misina ise balığın bu ilk hareketinde yükü doğrudan balığın ağzına ve kamışa yada elinize verir. Esnek olmayan bir kamış bu ani darbe ile kırılabilir yerleştirdiğiniz yerden veya elinizden kurtulup gidebilir. Misinayı elle tutuyorsanız elinizi kesebilir. Ama balık ne olduğunu anlayamadan iğne damağına saplanmış olur. Eğer misina belli bir esnekliğe sahipse iğne balığın sert damağına saplanmadan önce uzayarak belli bir gecikme sağlar. Balıkçı bu gecikmeyi karşılamak üzere hızla tasmalar ki iğne balığın damağına otursun. Esnek olmayan bir misinada ise böyle hızlı tasmalama yaparsanız iğneyi kıracak yada balığın ağzını yırtacak kadar bir güç sağlarsınız. Ayrıca esnek olmayan bir misina kamışa vs. zarar verebilir.

    Diğer yandan misinanın esnekliği azaldıkça balığın yemin kurşunun her hareketi doğrudan kamışa kadar ulaşır. Böylece daha hassas bir duyumsama sahibi olursunuz. Esnemeyen bir misina ve biraz tecrübe ile balığın vurduğunu yakalandığını çapariye kaç balık takıldığını kurşunun dipte gezindiğini birinin takımının sizinkini yakalayıp çektiğini vs. anlayabilir hatta yakaladığınız balığın cinsini vs. tahmin edebilirsiniz. Ama böyle bir misina ile her daim hazır olmanız gerekir bilhassa sazan levrek kofana gibi iri balık avında. Kamışı daima sağlam tutmalısınız. Misinayı asla elinizde tutmamalısınız yani şöyle kamış kullanmadan parmağıma koyayım balık gelince hissedeyim gibisinden.. Aksi halde balığın geldiğini bir hayli acılı ve kanlı şekilde kesilen elinizle anlayabilirsiniz.Orkinos kılıç balığı yayın gibi çok iri balıklar ile uğraşıyorsanız esnek olmayan bir misinadan uzak durun.

    Hafıza: Üzerinde pek durulmayan bir husustur ama aaafe keder verecek meselelerin nedenidir. Misina sarılı olduğu yerin şeklini korumaya çalışır. Örneğin makaranın şeklini korur ve attığınız misina havada ve suyun üzerinde uzatılmış bir helezon yay gibi serilir. Yemi fırlatıyorsanız havada sürtünme artar ve mesafe kısalır. Suya düştüğünde ise yüzey gerilimi artar ve yemin suya batışı gecikir. Suyun içinde de aynı etki sürdüğü için balığın misinayı görme ihtimali artar. Ayrıca bu kıvrımlar bazen kuş gözü denen düğümlere sebep olur ve misinayı zayıflatır. Toplarkende karışmaya daha meyilli olur.

    Ayrıca hafızası yüksek bir misina bilhassa düğüm yerlerinde zayıflamaya meyillidir. Bir şekilde baskı altında çekilirse kurdela etkisi yaratır ve sert bir yay şeklini alır. Sonuçta deformasyon artar acayip şekiller ortaya çıkar ve misina çöpe gider. Çapari satanların sıklıkla söyledikleri “denize bir kere girdimi çaparinin işi biter” lafının sebebi bu mevzudur.

    Bir misinanın düşük hafızaya sahip olması her zaman avantajdır. Ancak hafızasız olmasına güvenen modeller bunu etiketlerinde açıkca “low memory” “No memory” şeklinde belirtirler. Sıradan misinalar bu hususa dair hemen hiç bir bilgi içermezler. Basitçe misinayı kıvırın kıvırdığınız şekilde kalıyorsa hafızası yüksektir.

    Görülebilme: Bu hususu iki şekilde ele almak gerekir. Suyun dışında görülebilme suyun içinde balığın görebilmesi. Suyun dışı bazen önemli olur yanınızdaki sizin takımınızı görüyorsa üzerine göz göre göre takım atmaktan imtina eder mesela. Ama bunlar teferruat hususlardır ve asıl önemli olan suyun içinde misinanın görülmesidir. Balık misinayı görürse ondan ürkebilir. Yayınlar kendine güvenen balıklardır misinaymış filan hiç umursamaz yemi götürür. Lüfer sülalesi dikkatini çeken bir şey varken misinaya dikkat etmez. Ama diğer pek çok tür misinadan ürker. Kimi türler -ki bunlar azınlıktadır şükür ki- hiç sokulmamayı tercih eder. Diğerleri ise ürkek davranır ama genede yeme yönelebilir çoğu zaman. Eğer balık misinayı göremiyorsa görse bile onu ürkütecek bir şeye benzetemiyorsa yeme saldırma ihtimali artar.

    Suda görülme olayını kavramak için suda ışığın davranışını anlamak önemlidir. Gün ışığı suya girince emilmeye başlar. Önce kızıl ötesi kırmızı ve morötesi emilir. En son ise mavi ve morötesi görünmeyen ışık. Kırmızı bir şey suyun bir kaç metre altında donuk siyah haline gelir. Bu kolayca belli olan bir formasyon sunar. Daha derinlerde ise kırmızı şekil detaylarını kaybeder ve balıklar için kamuflajı artırır. Tipik saydam misinalar ise bu etkiyi göstermez. Yüzeyde ve yüzeyin altında misinaya vuran ışığın bir bölümü misinanın içinde aşağıya doğru uzanır. Sonuçta misina suyun içinde donuk bir çizgi halinde açıkca görülür hale gelir. Ayrıca taşıdıkları ışık etraflarında bir hale oluşturur ve misina olduğundan daha kalın bir görünüm alır. Bilhassa yüzeyden taşınan kırmızı ışık dipte daha az olduğundan misina karanlıkta parlayan bir lamba gibi belirgin hale gelir.

    Bir diğer etmense misinanın rengidir. Pembe bir misina sizin için çok belirgin olacaktır fakat suyun içinde bu pembe griye dönüşür (kırmızı ışık ortamda olmadığı için) ve bilhassa dipte görünürlüğü azalır. Ama yüzeye yakın derinlikte pembe çok belirgin olacaktır. Mavi ise en az tercih edilecek olandır. Çünkü derinlik arttıkça ancak mavi ışık bulunur. Bu durumda mavi misina ışığı maksimum yansıtır ve görünürlüğü artar. Duman rengi gri ise ortamda bulunan ışığı daha çok emdiği için daha az dikkat çeker. Yeşil ise etrafta bolca yeşillik olan düşük derinliklerde balığın çok fazla dikkatini çekmez. Saydam misinalar ise bilhassa dışarıdan aldıkları ışığı içerde dağıtmaları yüzünden belirgin donuk bir hat halini alırlar. Diğer yandan yapıldıkları malzemenin sudan farklı kırma endeksine sahip olmaları yüzünden mercek etkisi gösterirler. Klasik misinalarda kullanım esnasında oluşan mikro çatlaklara giren su ile misina arasında oluşan kırılma ve yansımalar yüzünden misina saydamlıktan çıkar.. Işığın fazla olduğu sığ kesimlerde bilhassa bulanık sularda bu misinalar pek farkedilemez. Ama ortalama derinliklerde ve berrak sularda kolayca farkedilebilirler. Bu etkiler en fazla gece avında görülür. Sıradan bir saydam misina yüzeydeki ışık ve yakamozla kolayca görülür hale gelip balıkları ürkütür. Ama mehtaplı bir gecede bu etki azalır. Balıklarda daha fazla görüp yemlenebildikleri yüksekliklerde olduklarından ayışığında daha iyi avlanırlar.

    Görülebilmeyi iyileştirmek yani daha az görülen ürkülen bir misina seçmek için bir kaç hususa dikkat edilebilir. En öncelikle daha ince misina mutlak daha az görünürlükteki demektir. Bir diğer husus ise misinanın rengidir. Bilhassa 20m’den az derinliklerde yeşil ve duman grisi (füme) renkleri daha zor ayırt edilebilen misinalardır. Daha derinlerde pembe renk daha zor görünür. Bazı özel misinalar enteresan şekilde suyun içinde tam saydam hale gelir ve görünmez. Bunu sağlayan ışığa gösterdikleri tepki suyunkine yakın kırılma endeksine sahip olmaları bağlı polimer yapılarının mikroçatlaklara pek meydan vermemesidir. Bu misinalar görülmeme konusunda tartışılmaz en avantajlı olanlardır. Ayrıca görünürlüğü azaltmak için her bir birimi (metre yarım metre vs.) farklı renkte olan misinalarda mevcuttur. Bu tipik kamuflaj deseni etkisi yaratır ve farkedilmeyi zorlaştırır.

    Dayanıklılık: Diğer yandan bir misinanın sıyrılmaya karşı direnci de önemli bir kriterdir. Misina kullanırken çoğu zaman bir yerlerden sürtünerek çekilir. Bu esnada mutlak şekilde yıpranır ama kimisi az kimisi ise çok. Genel kaide olarak sağlam misinalar bu hususta da iyidir. Bu sürtünme iki şekilde misinaya etki eder. Öncelikle misinanın yüzeyinden birazı sürtündüğü yerde kalır. Bu bariz şekilde misinanın yer yer incelmesine sebep olur.

    Diğer yandan bu sürtünme misina üzerinde çatlaklar oluşmasına yol açar. Bu su içinde görünürlüğü kötü etkiler. Bilhassa suyun dışında makaraya kamış kılavuzlarına vs. sürtünme fazlaca ısı üretir ve misina yumuşar uzar. Bu uzama sürtünme bölgesinde oluşur. O kadar ki misinanın bir tarafı aynen kalırken diğer yanının uzunluğu değişir ve ardından soğuma başlar. Bu durumda misina üzerinde çatlaklara yol açar. Ancak ısınınca yumuşamasına rağmen genişleme eğilimi göstermeyen misinalar bu sorundan daha az etkilenir. Bu özelliği sağlayan misinalar silikon katkılı veya çeşitli polimerlerle güçlendirilmiş misinalar olacaktır.

    Alıntı diyecekler için, kendimden alıntıdır, orjinal sayfanın kodlaması sorunlu olduğu için link veremedim.
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 28 Ocak 2020
    hsn bunu beğendi.
  2. mertparlak

    mertparlak Mert PARLAK

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    1.103
    Şehir:
    Bursa
    En İyi Avı:
    300Gr İstavrit
    Serdar Abi, Esneklik kısmına gelirsek şok misina diye tabir edilen misinalar tam güvenlimidir, güvenli ise neden bir çoğumuz öncü misina olarak onları kullanmaktayız tam sargı olarak bu tip misinaları kullanmıyoruz maddiyatı dışında
     
  3. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Benim kullandığım bugune kadar mono misinanın renkleri pembe mavi yeşil birleşmiş milletler gibi. çekmediğim kalmadı alttan dana gelse herhalde alırdık yukarı
     
  4. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Misinalar bilhassa son yüzyılda büyük gelişmeler göstermiştir. Bunun sonucunda özellikleri farklı değişik tür misinalar boy göstermiştir. Bunları beş temel grupta toplamak mümkündür.

    Monofilament : Bu tür misinalar standart konvansiyonel naylon misinaları kapsar.

    [​IMG]

    Naylon ve benzeri karbon zinciri tabanlı materyallerden üretilirler. Bu nedenle saydam ve nispeten sağlam olurlar. Her yönden diğerlerinden daha kötü özelliklere sahiptirler. Ama esneklik olarak en önde gidenler bu türlerdir, elbette esnek bir misina istiyorsanız. Bazıları, kopmadan önce boyunun %40′ı kadar uzayabilir. Diğer taraftan çok büyük bir avantaja sahiptirler, çok ucuzdurlar. Monofilamentin bilhassa sağlamlık yönünden geliştirilmesi ile termal monofilamentler, silikon benzeri katkılı olanları vs. üretilmiştir. Bunlar biraz daha pahalı olmalarına rağmen son derece sağlamdırlar. Aynı kalınlıkta iki kata yakın yük kaldırabilirler. Esneklikleri gene fazladır. Ama bilhassa hafıza yönünden standart monofilamentten pek iyi netice vermezler.

    Monofilamentin en zayıf tarafı, düğümlere dayanıksız olmasıdır. Bu yüzden çamaşır ipi bağlar gibi alelade değil, yükü çeken hattın en az zedeleneceği şekilde bağlantı yapmak gerekir. Bu ise bilhassa çapari düğümlerinde zor bir iştir. Eğer, düzgün düğüm atabilseydik, 0,35 beden yerine, 0,20 rahatça kullanabilirdik sanıyorum.

    Bir diğer dezavantaj ise, UV ışığa çok hassas olmalarıdır. UV ışık naylon bazlı olan bu misinaların yapısını bozar. Saydamlıkları yavaşça kaybolurken, çok kırılgan ve gevrek bir hal alırlar, bu yüzden, mümkün olduğunca güneş altında tutmamak gerekir. Doğrusu, diğer tüm türlerde bir şekilde güneşten etkilenir, ama monofilament hemen hepsinden daha fazla…

    ABD pazarına yönelik olarak üretilen misinalarda, çap belirtilmez, yerine test yükü verilir. Bu durumda verilen yük değeri, aslında sıradan monofilamentin hangi çapta kaldıracağını gösterir.

    ABD usulü LB (libre) olarak verilmiş çapın mm ve inç olarak karşılıklaır şu şekildedir:

    [​IMG]

    Örgü misinalar: Çok ince bir kaç monofilamentin veya bahsedilen diğer türlerin, saç örgüsü gibi örülmesi ile elde edilirler.

    [​IMG]

    Bu sayede görülebilirlik nispeten azalırken sağlamlık artar. Fiyat ise makul seviyede kalır. Yapıldıkları malzemeye bağlı olsa da, esnekliklerinin yüksek olması nedeniyle özellikle çok büyük orkinos, ton balığı yada kavgacı balıklar olan yayınlar gibi avlar için en uygun misinalar olurlar.

    Örgü misian derken karıştırılan husus şudur. Herhangi birşeyden örgü misina yapılabilir, at kılı, naylon, polyester, kevlar vs. Bir örgü misinanın nitelikleri, yapıldığı malzemenin niteliklerini yansıtır. Tüm örgüler, sağlamdır, uzamaz vs. gibi bir genelleme yanlıştır.

    Fused misinalar : “Fused” terimi çok yeni bir terim olup, henüz Türkçe bir karşılıkla raflara çıkmış değil. Bu yüzden orjinal ingilizce adını kullanmayı daha doğru buluyorum. Türkçe söylemek gerekirse, kaynaklı misina denebilir.

    [​IMG]

    Bu misinalar monofilamentten daha sağlam olan çeşitli fiber ve polimer malzemelerden üretilirler. Ama fiber kalın olursa kırılgan olur. Bunu önlemek üzere çok ince, çok çok ince bir sürü fiber bir araya getirilir termal olarak birleştirilerek yapışmadan birbirine sıkıca sarılması sağlanır. Daha sonra da üzerleri plastik, PVC, ABS gibi, tercihan ve en iyi neticeyi vermek üzere Teflon gibi bir materyalle sarılarak paketlenir. Bu misinalar son derece sağlamdır. Hafıza özellikleri çok düşüktür. Ama kolayca eskirler. Özellikle etraflarını saran koruyucu kabuk çabucak sıyrılır. Ayrıca saydamlığın avantajlarına sahip değildirler.

    Fakat iyi bir monofilamentin kalınlığından çok daha düşük bir kalınlıkta daha fazla yüke dayanabilirler. Bu yüzden suya batma, havada süzülme gibi konularda son derece iyidirler. Fiyatları ise monofilamente göre çok yüksek olur.

    Fused misinalar farklı fiber türleri ile elde edilebilir. Örneğin örümcek ağının hammaddesi genetik yolla koyunlardan sütleriyle elde edilerek bu işte kullanılabilmektedir. Polyester, fiberglass, dyneema gibi daha sentetik fiberler de olabilir. Hepsi aynı sağlamlık ve dayanıklılığa sahip değildir. Fakat monofilament ve sıradan örgü misinalarla karşılaştırınca acayip sağlam ve düşük esnekliktedirler.

    Batma demişken, çoğu fiberin gravite katsayısı sudan düşüktür. Buda misinanın yüzmesine yolaçar. Bu, elbette batma açısından bir dezavantajdır. Ama ucuna taktığınız ağırlığı tutacak bir diğer husus, misinanın sürtünmesidir. Daha ince misina, daha az sürtünme demek olup kurşunun batmasını kolaylaştırır.

    Dyneema Misinalar: Dyneema, Stren marka misinalarla bu piyasaya girmiş sentetik bir fiber türüdür. Temelde kevlara rakip bir şey ararken Japonya’da geliştirilmiş ama ticari hali olarak ABD ve hollanda'da başarılabilmiş bir ürün olup, çok sağlam dağcı halatları, paraşüt ipleri, kurşun geçirmez elbiseler gibi uçtaki işlerde kullanılırlar.

    Dyneema’nın bazı türlerinden de son derece kaliteli misinalar üretilebilir. Bu noktada piyasada standart dyneema veya kevlar lifleriyle, micro dyneema’dan (dyneema’nın misina için en elverişli olan türü) üretilmiş misinalar bulunabilir. Hepside son derece sağlamdır. Dyneema lifleri örgü veya fused şeklinde bir araya getirilebilir. Dyneema/Micro Dyneema tabanlı fused misinalar hafızasız olmakla, hiç bir şekilde esnememeleriyle bilinirler.

    Dyneema misinalarda kullanılan Dyneema çeşidi önemli bir husus olmaktadır. Dyneema, fiberin yani hammaddenin sağlamlığı ve lif kalınlığına göre sınıflanır. Teknik olarak lif kalınlığı azaldıkça, sağlamlık artar. Bu sınıflama "SKnn" şeklinde gösterilir. Mesela SK50, SK65, SK71gibi. Pratik bakarsak, bu sayı büyüdükçe sağlamlık artacaktır. Misian yapmak için en iyi neticeyi SK61 ve üzeri lifler verir. SK65 gayet iyiken, SK71 gerçekten çok sağlam bir misina sunar. Optimum olarak bakarsak, SK65 misinalar tercih edilmelidir. SK71 sağlamlık olarak çok daha iyi olsa da, fiyat olarak çok çok pahalı olurlar. Maliyet önemli değilse, bu türlerede bakılabilir.

    SK75 ve üzeri Dyneema yük dayanımından önce sağlamlığı ile öne çıkar. Sıradan balıkların bu misinayı dişleriyle kesmesi pek mümkün değildir. Böylece lüfer/çinekop, levrek, turna gibi avlarda çok avantajlı olurlar. Tipik kancaya bağlı çelik tel durumunu bir yere kadar gereksiz hale getirirler. Literatürde bu misinaları kocaman köpekbalıklarının kesemediği yazılıdır. Temel sebep, balık ısırınca liflerin yayılıp dişlerinin arasındaki boşlukta kalıyor olmasıdır. Ancak piranha gibi sık ve çok keskin dişlere sahip balıklar bu misinaları bazen kesebilirler. Müren, levrek, lüfer, hani, turna gibi bizim sahamıza giren balıkların bu misinaları kesmeleri pek mümkün değildir.

    Fakat, piyasada ip, örgü diye satılan çoğu misina, SK65 gibi bir malzemedir ve dişlere pek dayanıklı değildir.

    Daha çok örgü şeklinde kullanılan standart dyneema’lar ise daha sağlam olmalarına karşın çok yumuşak olmalarıyla öne çıkarlar. Yumuşak olmak, toplarken, atarken vs. daha fazla dikkat gerektirir. Çok kolay düğüm olabilirler. Ama esneyip hafıza sahibi olmadıkları için biraz uğraşıp düğümler açılabilir. O kadar ki, igneden misinayı sökmeniz mümkündür. Ama bunu ancak bir dikiş iğnesi vs. marifetiyle halkaları açarak yapabilirsiniz.

    Sökülen misina sanki hiç düğümlenmemiş gibi olur. Dyneema grimsi beyaz bir renge sahiptir. Buda suda kolay görünmeye vasıla olur. Bu yüzden fosforlu yeşil, gri, pembe gibi renklere boyanırlar. Ama dyneema boyayı pek iyi tutmaz ve bir süre sonra kendi rengine döner. Kaliteli dyneema misinaları diğerlerinden ayıran etkenlerden biride bu renk tutma konusudur. Bu belki bir avantajda olabilir, misinayı permanent kalemle boyayarak farklı renge dönüştürebilirsiniz örneğin.

    Bazı yollarla dyneema saydam olarak üretilebilmektedir. Cam gibi olmasada, ışığı biraz geçirebilmekte, zemine daha iyi uyum sağlayabilmektedir. Bu gibi misinalar berkley fireline crystal, whiplash crystal gibi markalarla satılmaktadır. Bu misinaların fark yaratacağı av stili bilhassa buzda yapılan avcılık olmaktadır.

    Tek damarlı dyneema: Bu tür, gel spun yöntemiyle tek bir damar olarak, tıpkı monofilament misina şeklinde üretilmiş olan misinadır. Şu anda sadece, Berkley Nanofil bu kapsama gimektedir. Bu misinalar dyneema sağlamlığını normal misianının sarma, atış, dalma kabiliyetleriyle birleştirir, daha az görünürülk sunarlar.

    [​IMG]

    Florokarbon Misinalar : Bu malzemenin kırılma indisi suya yakındır. Üstelik suyu hiç bir şekilde emmez, üzerinde mikroçatlaklar oluşmaz. Bu özelliklerle suyun içinde görünmez olurlar. Haa, %100 denemez ama, eğer burada bir misina var mı diye aramıyorsanız, onu görmeniz, farketmeniz nerdeyse imkansızdır. Bazı türler suyun dışında farklı bir polarizasyon şeması gösterir ve nerdeyse parlar. Böylece suyun dışında nerdeyse burdayım diye bağırıp çok iyi görünürken su içinde görünmez olan misinalar elde edilir. Bilhassa ürkek balıklar olan yalnız gezen balıklar, turna, levrek gibi avlar için ideal misinalardır. Esneklikleri düşüktür. Dayanıklıkları ise sıradan monofilamentlere göre daha yüksek olmasına rağmen dyneema gibi süper misinalardan çok daha düşüktür. Bu özellikleri ile benim görüşüme göre şok çekici ve iğnelerin takıldığı ana takım için ideal misinalardır. Özellikle yoğunluğunun (=ağırlığı) yüksek olması, batmasını hızlandırır ve kurşunun daha efektif olmasını sağlar. Fiyatları ise beklenebileceği üzere yüksektir, ama çok pahalı denecek kadar fazla da değildir.

    Hybrid (Melez) Misinalar: Bu misinalar birden farklı malzemenin bir araya getirilmesi ile elde edilir. En sık kullanılan yöntem, naylon misinayı florokarbon ile kaplamadır.

    Naylon misinaların katkılı olanları son derece sağlamdır ama, sıyrılmaya gelmez. Ufak bir taşa vs. sürtünce (makineye, kılavuzlara vs.) kolayca oradan kopar gider. En başta bu kötü etkiyi gidermek üzere hybrid misinalar üretilmektedir. Ayrıca FC UV ışık (güneş) dayanımı, su geçirmezlik gibi faydalarda sağlar. Olayları da normal bir naylon (veya benzeri malzeme) üzerine FC kaplanmasıdır:

    [​IMG]

    Tabi bu işte de uçan kaçan misinalar olacaktır:

    [​IMG]

    Genel olarak hybrid olarak adlandırılmayan bazı türevlerde mevcuttur.

    [​IMG]

    Bu dyneema ile ePTFE denen bir malzemenin örülmesi, üzerine de naylon bir kaplama yapılması olayı. Bundan amaç, farklı malzemelerin iyi taraflarını birleştirmek elbette.
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Çeşitli enteresan halller...

    Misina pazarında rekabet kızışınca, acayip şeylerde ortaya çıkmaya başladı. Bunlaırn ilk örneği Dacron'dur.

    Dacron nedir? Bildiğiniz polyester ipliktir. Kaliteli bir polyester, baya iyi özellikle taşır. Sağlamdır, tuzlusudan etkilenmez vs. Ama asla bir dyneema değildir.

    Fakat piyasada, ucuz, adi polyester lifleri alıp, araya belki biraz dyneema lif ekleyip, örgü misina adıyla dyneema imiş gibi süren markalar çıktı. Bunlar tamam, kendi çapında bir misinadır ama çapı kadar yer yakar. Bunlardan bir dyneema performansı beklememek gerekir.

    Son günlerde birde P.E. denen misinalar ortaya çıktı. Bu PolyEtylen'in kısaltması güya. PET yani. O da gene bildiğimiz polyester. Yani bu misinalardan da bilhassa sağlamlık olarak çok şey beklemeyin.

    Siz, gidip amanda örgü misian, ip misina alacağım der, asıl maddesine bakmaz, bu şekilde polyester veya başka bir şeyden yapılam örgü misina alırsanız, ondan iyi netice alamazsınız ama, aklınızda bu işi hası olan dyneema'da kötü mimlenmiş olur. Yani, her örgü dyneema değildir.

    Elbette, SK50 gibi kötü bir dyneema ile de misina yapılabilir. Bu da gene performansı düşük olacaktır.

    Bilhassa örgü misina alırken bu hususa dikkat edin. Genel olarak dyneema olanlar, en iyisidir. Bu Dyneema, Spectra olarak adlandırılır. Dacron, P.E. vs gibi anılıyorsa, ondan uzak durun.

    Yani, ip misina arıyorum, örgü misian modeli istiyorum diyerek çıkarsanız, tahminen çuvallarsınız. Aramanız gereken, dyneema misinadır.

    Benzer bir şeyde, FC kaplama misinaların FC gibi satılmasıdır. Randıman alamazsınız. FC olanlarda, %100 FC olarak belirtilir, buna dikkat edin.
     
  6. ckaratep

    ckaratep Caner

    Mesajlar:
    506
    Şehir:
    Enez-Keşan
    Favori Kamış:
    Remixon 240 Spin
    Favori Makine:
    Sweepfire E3000
    En İyi Avı:
    Spin öğreniyorum..!
    abi harika bilgiler. eline emeğine sağlık. forum sayesinde tekrar okuma alışkanlığıma kavuştum. :)
     
  7. volex21

    volex21 Volkan

    Mesajlar:
    6.735
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Okuma V System 2.40 Lineaeffe Spirit Surf 3.90 (fiyat performans 9/10)
    Favori Makine:
    Spro Red Arc 20'lik (Fiyat/Performans : 8/10)
    En İyi Avı:
    Levrek (57 cm - 2.100 gr ) Sargoz (700 GR kadar) Palamut (40 cm üzeri), Lüfer 40 cm, Çipura 950 gr
    Eline sağlık Serdar abi, mesai bitmeden hızlıca okudum, gayet faydalı bir bilgilendirme yazısı olmuş. :)
    Ben spin avcılıkta yeşil renk monofilament misina kullanıyorum. Yeni sardım sayılır. 0,31 mm Mercan marka (hadi reklam da yapayım)
    Şu ana kadar ki deneyimim hafızası düşük bir misina, çeker gücü de eh işte.
    Ben balığı taktırayım da kalomayla falan çekerim diye düşünüyorum. Panik yapmayan yapıma ve teorik bilgime güveniyorum ama ne olur bilmiyorum. :D

    Sence iyi bir spin takımda nasıl bir misina sarılmalıdır?

    İp misina da düşünüyorum yedek olarak.

    Fiyat performans olarak top 3, ip misina marka kalınlık değerleriyle verebilsen çok hoyra geçecek, birçok kişi için de yararlı olacaktır. :) Hazırcılık olarak görme abi, saatlerce bir av bayiine gidip inceleme şansı yok birçok kişinin.
    Bayii izin de vermez zaten tezgahın arkasına geçip incelemeye. Ben sorunca, sen kaç paraya kadar bakıyon diyorlar genelde!!!

    Yani para öne çıkan etmen oluyor. :) Almadan dönüyorum sonuçta. :)

    Teşekkürler böyle bir konu açtığın için, rastgelsin. :)
     
  8. ckaratep

    ckaratep Caner

    Mesajlar:
    506
    Şehir:
    Enez-Keşan
    Favori Kamış:
    Remixon 240 Spin
    Favori Makine:
    Sweepfire E3000
    En İyi Avı:
    Spin öğreniyorum..!
    bende düşünüyorum aynı konuyu Volkan. Kadir abinin tavsiyesiyle supermaxim aldım ancak ellerinde 0,22 varmış ondan göndermişler. şimdi atçek yaparken çekiniyorum açıkçası. ilk spin avımda alacağımı düşündüğüm balığı da kaçırırsam çok üzülürüm. sizce spinde ne tür misine ve kaç mm misine kullanılmalıdır ?
     
  9. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Detaylı olarak akşam bakabileceğim zannederim konu yine patlayıp gidecek galiba benim düşündüklerimle
     
  10. fztyasin

    fztyasin yasin özkan

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    1.786
    Şehir:
    izmir
    Hocam ellerinize sağlık, bir çırpıda okudum çok faydalı olacak bilgiler mevcut.

    Çok teşekkürler...
     
  11. befalcon

    befalcon Sinan

    Mesajlar:
    1.694
    Şehir:
    Manisa
    Favori Kamış:
    Okuma V-System 2.70 10-40
    Favori Makine:
    Daiwa Megaforce 2500
    En İyi Avı:
    Dağ Alası 26 cm.,, Torik 3 kg
    Evet bende aynı sıkıntıyı yaşıyorum. benim spin takımda sufix 0,20 ip sarılı. ilk sardığımıda birkaç atışta kuşgözü yapıp bir 20-30 metresini kesmek zorunda kaldım. Sonra oturdu şimdi atımı filan çok iyi de! acaba at-çekememe sebebi misina olabilir mi diye sorgulayıp duruyorum. 0,16 4kg civarı çekerli trabucco aldım. Sardım makinaya rapala klipsini bağlarken çıt diye kopuverdi. Birkaç kez denedim elle hemen kopuyor. 40 yılın başı bir balık yakalarız onda da yarı yolda bırakır filan diyerek çıkarıp ipe geri döndüm. Sonuç sıfır.

    Ümit(reel28) e bakıyorum 0,06 misina ile trofeleri sıralıyor. Onun da 100 metresi 100 TL:eek:

    Bu sezon At-çek takımımda kullanmak üzere FC kaplama 0,25 - 0,30 aralığında bir misina düşünüyorum. Tavsiyenizi bekliyorum.
     
  12. John Dory

    John Dory Emre

    Mesajlar:
    632
    Şehir:
    istanbul - bodrum
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz 70 cl, İstanbul Boğazı
    Eline sağlık Serdar Hocam. Hakkını vermek gerek, konuyu çok güzel derlemişsin. Yalnız şurada yanlış anlaşılabilecek bir konu var:

    Benim dememe gerek yok, senin de zaten her zaman söylediğin bir konu: 5 kg'lık balığın su içinde uygulayacağı kuvvet ağırlığı kadar olmayacaktır. Nitekim kaloma vs. gibi faktörleri de işin içine katarsan bu cümle insanları yanlış yönlendirmiş olur.
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sorun şurada. 4 sene önce kullandığım bir kaç makineye Sufix Herculine sardım. 0.16 idi sanırım. 2 sene gitti. Hoş, eskimedi, ama sağa sola, dikenli tele, teknenin pervanesine takıldı filan derken tükendi gitti. Bir gün çarşıda iğne bakarken EF&FE misinalar vardı. 100m'si 10TL'den. Batan geminin malı hesabı, adam balık malzemesi satmayı bırakıyordu. Ne kadar varsa ki çokta değildi, 8-10 makara onları aldım. Kimini eşe dosta dağıttım. Kimini makinelere sardım ve hala kullanıyorum.

    Adma boyu köpekbalığından, 10kg kadar levreğine, bir kaç kiloluk kofanasına vs. varana kadar hemen her türlü avda kullanıyoruz ve sorun çıkarmıyor. Velakin 2 seneden beri piyasaya çıkan modelleri alıp deneyemiyoruz haliyle.

    O yüzden de şu marka, şu model demek çok kolay olmuyor. Tamam Sufix Herculine, Whiplash, Fireline vs. hala var piyasada ama şu anda bojin vs. gibi ucuza göz kırpan modellerde var.

    Reel28'e bakıyorsunda, onun elinde Daiwa var. Sen onunla sendeki Okuma'yı bir tutma. O makine ip misinayla vs. de gayet güzel iş çıkarır. Ama her makine bunu beceremez. Bir sürü Shimano vs. makineyi ip misinayla geçinemediği için dağıttım eşe dosta.

    Her kamış, her makine dyneema misina ile aynı performansı gösteremez. Buna göre düşünmek lazımdır. Daiwa pahalı denebilirde, işte öyle avlarda anlaşılır parayı nereye verdiğiniz.

    Size tavsiyem, 0.16 gibi bir dyneema misina sarın makineye. Markası çok önemli değil. Yeterki öyle P.E., Dyneema/dacron falan gibi acayip tripler yapmıyor olsun.
     
  14. fatihh

    fatihh Fatih

    Mesajlar:
    5.427
    Şehir:
    İstanbul-Cevizli
    Favori Kamış:
    Fury Caster ,L.Effe SeaMaster 4,20 Surf,ProCatch CS Ultra-2.40;Protackle FW-TS 3.60
    Favori Makine:
    Penn Affinty 7000, Okuma Avanger 30b
    Serdar abi senin konularının hastasıyım.. Hep bir çırpıda okuyayım diye başlıyorum ama bakıyorum bir süre sonra kayış kopuyor beynimden yanık kokusu geliyor resmen mavi ekrana düşüyorum.. Acemiliğime veriyorum geçiceğine inanıyorum :)

    Çok faydalı bilgiler ellerine sağlık Serdar abi..
     
  15. mehmetar79

    mehmetar79 Mehmet

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    316
    Şehir:
    Adana / Ceyhan
    :laughing: :laughing:

    Bende senin gibi düşünüyorum

    Bu yüzden azar azar, dinlenerek okuyorum Serdar beyin konularını. Aksi halde cızırtı sesleri gelmeye başlıyor :laughing: :laughing:

    Şaka bir yana çok faydalı bilgileri esirgemeyip üşenmeden yazıya döktüğünüz için teşekkürler. Elinize kolunuza sağlık. :)
     
  16. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Doğru söylüyorsun. Velakin bizim sallasırt yapmak gibi bir huyumuz olduğunu nazar almak gerekiyor. Tekneden, köprüden, Tarabya kazıkların üstünden vs. vs. bu tarz çok tasvip ettiğimiz bir tarz değil elbette ama, realite bu yönde.

    Balığı eğer sudan çıkarmak için kepçe, kakıç filan kullanılmıyorsa, bu durum geçerli. Fakat, 5 kg balık için en az 7 kg çekeri olan misina düşünmek lazım tabi.

    Buna terstende bakabiliriz. Elimizdeki misina 5 kg çekiyor, balıkta 4.5 kg filan gibi duruyor. Sallasırt edersen, kaldırmayacağı kesindir, bir çözüm bulmak elzem olacaktır sudan çıkarmak için.
     
  17. mehmet0625

    mehmet0625 Mehmet

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    589
    Şehir:
    İskenderun
    Favori Kamış:
    okuma v system 240cm 10-40
    Favori Makine:
    shımano exage 4000 fd
    En İyi Avı:
    Lambuka 63 CM
  18. murray

    murray erhan

    Mesajlar:
    9
    Şehir:
    Moskova
    Serdar Bey, merhabalar. Peki dyneema misinalarin omurleri ne kadardir? Yilda bir iki kere kullanilacaksa, makinada curur mu, yoksa uzun sure problemsiz dayanir mi?
     
  19. murray

    murray erhan

    Mesajlar:
    9
    Şehir:
    Moskova
    Sorumun cevabini baska bir baslikta ki yazinizda buldum. Tesekkur ederim.
     
  20. MELİH BOYACI

    MELİH BOYACI MELİH

    Mesajlar:
    255
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    Lineaeffe surf mill 420
    Favori Makine:
    Okuma Trio 55s