Kurumuş Avlaklarda Tarih : 31/01/2017 saat 18:00 civarları... Nihayet 5 günlük iznimi almıştım. Bol iznim vardı, geçen seneden 23 bu seneden 30 toplam 53 gün. Geçen sene doğru düzgün izin alamamıştım. Çocuğun da okula başlaması iyice elimi kolumu bağlamış, bir tek şubat tatiline esir etmişti beni. Hedefim gene levrek peşinde koşmaktı. Avlaklar hakkında hemen hemen hiç duyumum yoktu. Bulunacağım ilçedeki avlak bir süredir av vermiyormuş ama napalım, elimiz mahkum. Levrek için yakılacak 1 lt 95 oktan bile lüks olacaktı. 31 ocak salı günü avlağa ilk teşrifimi gerçekleştirdim. Hanidir gelmiyordum. Bocalarmıyım falan diye de düşünmüyor değilim. Elim ayağım alışana kadar 10 kadar silikon harcarım desem de bisiklet kullanmak gibiymiş, unutmamışım. İlk atışlar başladı. Avlakta benden başka kimse yoktu lakin akşam suyunun yaklaşmasıyla önce 2 sandallı, sonra da tulum giymiş bir arkadaş gelmişti. Biraz sohbet esnasında, son zamanlarda bu avlağın levrek vermediğini öğrenmiş, moral motivasyonum da düşmüştü. Tulumlu arkadaş ta önüme geçince avı pek sürdürmedim. Kenardan başladım etrafı süzmeye, karşıya da bir araba gelmiş, içinden iki kişi çıkmıştı. Sonradan onların Timur hocalar olduğunu öğrensem de onlar çoktan ağız tarafına gitmişlerdi. Sular çekikti ama akım ve bulanıklık levrek için iyiydi. Havaların soğuk gitmesi ve su sıcaklığının düşük olması muhtemelen balığı pasifleştiriyor, levrek av vermiyordu. Avlağı iyice bir incelemiştim. Zaten tulumumu da evde unuttuğumdan pekte hırslanmadım. 1 saat daha oyalanıp, güneşi iyice devirince eve yollandım. 01/02/2017 saat 14:00 civarları... Sabah suyuna gitmemiştim. Avlak beni motive etmemiş, umutlarımı ve hevesim,i yerle yeksan etmişti. Bari oğlumun zırıltısını keseyim diye oğlumla bir av yapmaya karar verdik. Geldiğimizden beri çenesi kapanmamış, ne zaman balığa gidecez diye başımdaki 3 tel saça musallat olmuştu. 5 adet sülünezimizle avlakta yerimizi aldık. Hava soğuk, su soğuk, pek ümidim yoktu. Oğluma da anlatmaya çalışmıştım ama onun aklı yazın tuttuğumuz zargana da kaldığından beni iplemiyordu. Sıkma kurşunlar ve tek iğneyle spin takıma bir iğne takıp attık suya. 1 saatten fazlaca bir süre av yapsakta herhangi bir vuruş alamadık ama illaki bir şey tuttuk. Benim tuttuğum hıyarlar ayarında olmasa da oğlum da benimle benzar doğrultuda avcılığını konuşturmuş, 1 deniz kestanesini kıyılatmıştı. 02/02/2017 nihayet sabah suyu. Saat : 06:50 Ihlaya tıslaya alarmın çalmasıyla doğruldum. Millet balığa giderken kuş gibi zıplayarak gidiyor da ben neden taş gibi kalkıp, hindi gibi 1 saat gideyimmi diye düşünüyorum diye düşünerekten giyinmeye başlamıştım. Halbuki işe giderken de bu saatlerde kalkıyor, levreğe gidiyormuşsun gibi panpa diyerek işe gidiyordum. Beni motive ediyor, hatta kalkışımı kolaylaştırıyordu. Saat 07:15 gibi avlağa gelmiştim, tulumu giymem hazırlanmam 07:30'u bulmuştur muhtemelen. Avlakta benden başka kimse yoktu. Su akışı güzel, bulanıklık idealdi fakat birşeyler eksikti. Eskiden olsa, atlayan koca koca topanlar olurdu, kaçışan kefal yavruları, sürü halinde iz çıkararak geçen kefal sürüleri arada çakan levrekler olurdu. Ahhh ahhh, tıs pıs. Benden başka canlı yok. Hatta en ısrarlı en sıkı, avlağın müdavimi küçük kayıklarda sahte yüzdürenler bile ortalarda yok. Çok ümit kırıcı ama çok ta huzurlu. Atışlarıma 9 cm'lik mavi bir silikon, 6 gr'lık jigheadle başlamıştım. 30 'luk bir Makine kullanıyordum. Mm'sini unuttuğum 0,30'luk gibi bir misina sarılı kafada. Geçen seneden kalma, sap sağlam. Dura dura gamlanmış. Derde, kedere bürünmüş, lüle lüle olmuştu. Şöyle bir 5 kiloluk bir balık takılsa ki hiç olmadı, işte o zaman ne yapacaz, ne ben ne misina bir sonuca varamamıştık. Çok şükür ki gene korkulan olmadı, bırak 5 kiloyu, 500 gr'lık bile bir balık takılmadı. Zaten koca avlakta benden başka 1 kayıkçı dışında kimseler yoktu. Kayıkçı da benden sonra gelmiş, ayıp olmasın, dostlar alışverişte görsün hesabı 10 atış ya yapmış ya yapmamıştı. İzin göz göre göre tarumar oluyordu Perşembe sabahı, gene buz gibi arabayla eve dönerken ölüm sessizliği içinde düşüncelerdeydim. Şurada bir cuma günüm kalmıştı. Koca yitip giden hafta bir cumaya umut bağlamıştım artık. Tek gün, sabah suyu ve akşam suyu. Maximum 2 şer saatten 4 saatlik bir av planı. Koca hafta değil tutmak levrek bile görmemiştim. İzin başında Serhat abiyle de konuşmuştuk. Bu sene pek levrek çıkmıyor, zaten eskisi gibi giden de yok galiba diyordu. Cuma avının raporunda görüşmek üzere... Şimdi birkaç foto :
Merhaba Volkan; Sahalara dönmene sevindim. Koca bir raporu son cümle ile buruşturup attın. En heyecanlı yerinde biten, bir sonraki haftayı iple çektiğimiz dizi filmler gibi heyecanımızı tavan yaptın. Cuma Raporunda görüşmek üzere...
Volkan abi sen yine mevsimden dolayı balik alamamışsın boğazda en baba akım olduğunda 1-2 sarıkanata tav oluyorum. Neyse raporlarının sıkı takipçisiyim bekliyorum cuma günkü yazını istanbuldan selamlar
sonradan gelipte önümden olta atanlara diyecek şey bulamıyorum. zaten balık yok huzurlu geçireceğimiz bir kaç saate de böyle göz dikiyorlar. avlaklarda kimselerin olmayışı aslında balıksızlığı da belli etmiş ama yine de kestane de bir av neticede kefal bile yoksa zaten durum çok kötüymüş. keyifli anlatım için teşekkürler, balıklı raporlara şimdiden rast gelsin diyelim
Çocukken denizden oltayla yosun çekmek bile eğlenceliydi. O günlerimi hatırlattınız bana. Hatta çocukluğu geçelim, daha birkaç ay önce istanbul boğazında sarıkanat diye az midye kabuğu çekmedik. Oltayı ağırlaştırınca verdiği heyecan yeter, varsın balık olmasın.
Merhaba Sinan; Sahaları dönüşümle çıkışım bir oldu. Bi daha ne zaman fırsatım olur bilinmez. Koca sezonu 1 haftalık izindeki 4 ava sıkıştırdık. Hafta genel olarak tekne, kıyı kısırdı sanırım, bizim bölgede. Daha güzel avlarımız olsun. Sizlerden de güzel avlar güzel raporlar görmek umuduyla.
Teşekkürler Can, yaşın ve tecrüben ilerledikçe biliyorum ki daha başarılı avlar yapacaksın. Kısır bir haftaya denk geldim, zaten bu sene pek parlak bir levrek sezonu olmadı sanırım. Yahut tutanlar çok ketum. Aslında sürekli levrek kovalayan 2-3 kişi tekne ve botlara terfi ettiklerinden hedef balıklarını değiştirdiler bizim bölgede. Bence bunun da bir etkisi oldu. Kış ta çok çetin geçti. Bakalım seneye nasıl olur bilinmez ama avcılar için olmasa bile levrek için iyi bir sezon oldu. Ben teşekkür ederim Erdal. Normalde birinin önüne geçmesi, av alanını işgal etmesi çok can sıkıcı ama o avlağın yapısı nedeniyle tulumsuz olmak zaten uygun değildi. Neyse nasip diyelim. Tulumum olaydı 1 saat daha çalışırdım ama tulum olmayınca bari avlağı analiz edeyim dedim. İyiki analiz etmişim, yoksa kestaneyi nasıl tutardık. Sizlere çok daha güzel avlar nasip olsun.
Teşekkür ederim Engin. Elbette avlakta olmak, bi umut çabalamak bile güzel. Silikonu taşlara taktırınca bir tasma atıyorum, taşı sökecem yerinden nerdeyse. Kıpraşmayınca heyecan son buluyor ama o birkaç salise bile çok değerli Nice keyifli, eğlenceli avların olsun.
Ne garip aynı motivasyon bende de var o kadar motiveyim ki arabanın bagajindaki tüm malzemeleri eve aktarmisim sonbahar ve kış spin açısından kesat geçti. Motive edici avlar da görmedikce hiç gidesim gelmiyor.
Bizim buralarda da durum aynı Roy. Son baharda gene atçekle balık alınıyormuş ama şu sıralar çok çok düşük av oranı. Tabi levrek av vermedikçe eskisi gibi atçek yapan da kalmamış. Bot ve teknelerle av yapanlar artmış Bergamalılarca. Yakın zaman önce palamut ve kalamar avları yapılmış. Bu durum levrek için hayırlı aslen. Güzel avların olsun, malzemeleri yükle sen gene arabaya, belli mi olur.
Ahh be volkan... trene son durakta binmişin.15 tatil olmasi sebebiyle bu sene avlaklarda yattim kalktim desen yeridir ilk hafta cok bereketli avlar yaptik... ikinci hafta bi okadar bereketsiz.saldigimiz 2_3 benekli disinda bisey yok...rapor icin tesekkurler ozlemisiz rastgelsin...
Abim hoş geldin. Yine enfes sunumunla lezzetlendik, yüreğine sağlık. Henüz bebek iken sık sık gündem ederdin. Sevgili yeğenimizi bırakıp bir yere ayrılamadığından bahsederdin. Yıllar işte, göz açıp kapayıncaya geçmiş. Büyümüşte babasıyla olta atar olmuş. Mevlam korusun, hayatta başarılar dilerim. İsmi; Ege mi, Efe mi. Nedir? Son jenerasyon arasında bu 2 isim pek reveşta, ondan böyle sordum. Önümüzdeki Cuma'ya sağlam tiyolar var galiba, şimdiden rezerve ettiğine göre?
Şu mesajı okuyunca moralmanım bozuldu hocam. Şanzıman difransiyel dağıldı. Valla heç sorma !!! Benim niyet şubat tatili full kapatmaktı esasen ama kainat işbirliği yapmışcasını o ilk haftayı yedirmediler bana. İlk haftanın sonunda eşimin üniversite bütünleme sınavları vardı. Bi kere de bütsüz geç. Aynı ben, illa her sınava girecek. Zaten hafta içi salı günü doktor randevusu da vardı. Üstelik o hafta beraber çalıştığım arkadaş izine çıkınca ben direkman 2. haftaya kaldım. Kader işte, günaha girme diyo belki de. Hoşbulduk abim. Aslen bi yere de gittiğim yoktu. Sessiz sessiz siteyi takip etmeye çalışıyordum. Gerçekten çok sessizdi, hem ben hem site. Ava gidemeyince, deprasyon, hayata küsme vs. etkileri oldu. Abartsamda aslında hiçbirşey yapmak istemiyordum. Şimdi de pek farklı sayılmam ya neyse. Bu izinle bi silkelendim, psikolojim biraz düzeldi. Birkaç levrek te tutarsam tam süper olacak. Neyse sorularına gelelim : Oğlanın adı Doruk. Tahminin tutmadı. Biraz daha büyüse beraber atçeke gidecez. Önce atış yapmayı falan öğrenmesi lazım tabi. Şu an yalnızca misina toplamayı biliyor. Ancak çok hevesli. Son cümlen ise; raporu yanlış anlamışsın canım abim. Önümüzdeki Cuma ile alakası yok. Yazacağım rapor 03/02/2017'nin raporu olacak. Yani son avım. Dikkat edersen salıyı, çarşambayı, perşembeyi yazdım, son avı yazmadan, görüşmek üzere dedim. Hani arkası yarın gibi. Acaba ne oldu, biraz merak edersiniz belki dedim ama sanırım bi Sinan hocam merak etmiş. Kimsenin salladığı yok. Ne halin varsa gör, inşallah tutamamışındır diyeceksiniz nerdeyse. !!! Şaka bi yana en yakın zamanda raporu yazacağım. Hani maksat site hareketlensin. Bizim bişey tutacağımızdan değil.
Ulen,bi şey tutmadan üç sayfa name dökmüşsün yine,yakışıklı aslan parçasının pozunuda iliştirince , rapor olmuş on numara .Özlemişim muhabbetini
Tutunca herkes yazar Fatih abi, önemli olan tutamadan yazabilmek. Bazen bende şaşırıyorum aslında. Teşekkür ederim, bende özlemiştim bu ortamı.
