Merhaba arkadaşlar, Yaklaşık 4-5 gecedir kıyıdan karagöz avlamaya çalışıyorum. Bulunduğum yerde saat 21:30 dan sabah 5-6 ya kadar adeta akın olmakta. İlk gece 13 lü kıbrıs oltasına bol yumurta sarılı, ançüez ezmeli, karidesli hamur ile ortalama 20 - 25 cm lik 9 parça karagöz aldım. Su hafif dalgalı rüzgar çoktu. Ertesi gün aynı hava ve su şartlarında normal hamur ile dahada ufak 8 tane yakaladım. Dün gece ise durgun su rüzgarsız havada normal hamur ile saat 20:00 den gece 03:00 a kadar 3 tane küçük karagöz alabildim. Burada aynı zamanda Gopez balıklarıda bulunmakta. Dikkatimi çeken şey gopez gelmeye başadığında bir süre karagöz kesiliyor daha sonra karagöz başladığında Gopez kesiliyor. Forumda okuduklarıma göre Karagözün yemini dipte arayan bir balık olduğu anlaşılıyor fakat ilk gün aldığım büyük karagözleri üstten almıştım. Oldukça kafam karıştı bu konuda. Çünki bu balığın dip balığı olduğunu anladıktan sonra dip sarması yapmaya başladım ve gelen balıklar ufak ve az sayıda oldu. Tabi dip yaptığımda aynı zamanda balığı üsttede aradım ama bir sonuç alamadım. Sormak istediğim Karagözlerin büyüklüğünün ve sayısının azalmasının nedeni yem mi, hava ve su şartları mı yoksa başka herhangi bir neden mi? Forumda Karagöz avında tavsiye edilen bir çok şeyi denedim ama sonuç alamadım. Bu arada bölge kumluk. Yardımcı olacak arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Teşekkür ederim Ali Bey. Bodrum kargı koyunda avlanıyorum. Burada oldukça büyük karagözler var ama 1 tanesi hariç o büyüklerden çıkartamadım daha.
tebrıkler avların guzel karagoz bıraz zarıf bı balıktır cevresınde buyuk balık dolastıgı zaman mumkun oldugunca ordan uzaklasır kendı buyuklugunde dahı olsa kacar bırde yem ıcınse mıdyenın kenarındakı kurda benzeyen kalın damarı dene yem olarak ve etrafı yemlemeyı de unutma aksam 8-9 da aldıysan gece 12 de de 5 dede gelme ıhtımalı var bızım burda mıdye ye cok guzel vuruyo
Sametçim, ilk önce şu kıbrısa uyguladığın hamur tarifini açık bir şekilde yazmanı istiyorum, oldukça ilgimi çekti. Daha sonra, karagözlere gelince, karagöz dip balığıdır yüzey balığı değildir. Yani yemini yüzeyde aramaz, her zaman dipte arar. Zaten sende demişsin, bölge kumluk diye. Bölge kumluksa ve 2-4 metreden fazla derinlik yoksa karagöz kıbrısada gelebilir, bu oldukça normal.. çünkü kumda eşeleyerek bulamadığı besini su yüzeyinde farkettiğinde aniden çıkış yapar ve kıbrısa vurur. Sade kuru ekmek olsada vuruyor. Yanlız yazımın başındada dediğim gibi en iri karagözleri ve normalde karagöz avlanma şekli kıbrıs değildir, yanlış bir yöntemdir. Sana Yakup hocamızın forumda anlattığı şeytan oltasını tavsiye ederim, çok iyi netice alacağına inanıyorum. Yem olarak sülünes ve mutelif solucanımsı yemler karagözün iştahını kabartmayada yeter. İğne olarak lacivert galvaniz ince yapılı sinek iğne kullanırsan takımın avcılığını artırmış olursun, çelik iğneleri sonraki plana al.
Merhaba Caner Bey, Dün yine 3 parça karagöz aldım ama yine üstten. Gerçekten şaşılacak bir durum. Avı aldığım yer 6- 8 m. Foruma üye olduğum gün Yakup Bey in şeytan oltasını okuyup hemen bir tane hazırlamıştım. 3 gündür o şeytan oltası ile sinarit alıyorum Karagözler biraz daha derinlerde olduğu için sanırım onlara gidene kadar sinaritler yemi kapıyorlar ve iğne her yakaladığım sinaritin midesine saplanıyor. Şeytan oltası sanırım bu bölge için pek uygun değil ya da tam kullanımını beceremiyorum. Bölge çok rüzgarlı olduğundan yemin dibe doğru taraması için bayağı bir boşluk bırakıyorum ve bu nedenle hamlemi yapacağım zamanı anlayamadığımdan balığın geldiği zamanı anladığımda artık iğne çoktan mideye inmiş oluyor. Bu arada yengeçlerle alakalı çok ciddi bir sorunum var. Dün gece ilk defa yengeç alarak avlanmaya gittim. 2 tane 3 lü dip oltasına yengeçleri taktım ve bırakma yaptım. 2 saat sonra oltaları kontrol etmeye gittim bir şey yoktu. İlk defa yengeç taktığım için çıkartıp bir kontrol edip tekrar atmak istedim. Çektim ve her iki oltada da yengeçlerin birbirlerine dolaştıklarını gördüm. Kıskaçları ile birbirlerinin iğnelerini tutuyorlardı. Kıskaçlarını kopartarak tekrar attım ve yarım saat sonra yine aynı problem olmuş mu diye çekip baktım ve iğnelerde yengeçlerden sadece içlerinden küçük bir parça et kalmıştı ve 6 iğnede bu şekildeydi. Şimdi sabahtan beri bunun neden kaynaklandığını bulmaya çalışıyorum. Bunu yapan balık mı, atarken mi koptular yoksa kendilerini mi kurtardılar. İğneleri kıç taraflarından taktım ve iğnelerin uç kısımlarını alt ortalarından hafif bir şekilde çıkardım. Kullandığım iğne 6 numara. İğne küçük gelmiş ve balık yemi çekerek koparmış olabilir mi acaba? Ama böyleyse 6 iğneden birisine bile mi bu balık takılmaz ilginç doğrusu. Bu akşam yine aynı şekilde gitmeyi planlıyorum. Eğer bu konuda yardımcı olabilen bir arkadaş olursa çok sevinirim. Aslında ayrı bir konu açıp bu tarifi vermeyi planlıyordum ama kısmet bu zamana imiş ====================================================== Öncelikle bu hamuru yapabilmek için ançüeze ihtiyacımız var. Benim tercihim tüpte satılan (Kartal marka) ançüezler. Açıkçası başka bir marka ve şeklini denemediğim için diğerlerinde alınacak olan sonuç hakkında pek bir fikrim yok diyebilirim. 30 gr ançüez 2 avuç haşlanmış kabukları ayıklanmış karides 2 çorba kaşığı tuz 1 çorba kaşığı şeker 1 kuru ya da yaş maya 1 kg un 1 çay bardağı yağ 4 adet yumurta sarısı Yeteri kadar su (gereken su miktarı hamurun kalitesine göre değişebiliyor) Şunu belirtmeliyim ki su ve şeker miktarı azaldığında hamurun balıklara karşı olan çekiciliği azalıyor. Sebebini bilmiyorum ama bunu deneyerek tecrübe ettim. Hatta bir zamanlar kefal avlarken ekmeğim bittiğinde evde bulduğum tuzsuz ekmeği taktığımda normal ekmeğe saldıran balıkların eserlerinin kesildiğini hatırlıyorum. Bu yüzden tuz ve şekeri bolca ilave ediyoruz. Aslında tuz mu şeker mi diyede ayrı ayrı tecrübe edebiliriz ama en az 250 gr hamur ve vakit kaybı olabilir. Sonuçta bu iki besinden birisi ya da her ikisi bazı balıklar tarafından tercih ediliyor. Neyse daha fazla uzatmadan tarife gelelim. İlk olarak karidesleri parmaklarımız yardımıyla ezerek püre haline getirelim. Blendırda çekmeyi yada daha farklı bir yöntem deneyebilirsiniz. Püre olmazsa çok fazla uğraşmayın ezilmiş olmaları yeter. Zaten ne kadar ezerseniz ezin püre olmuyorlar Unumuzu bir leğenin içine alarak kuru maya kullandı isek kuru maya ile karıştırıyoruz şayet yaş maya kullanıyor isek önce yaş mayayı bir su bardağı ılık su içinde 10 dk boyunca eritiyoruz (zamanınız kısıtlı ise karıştırarak erime süresini kısaltabilirsiniz). Daha sonra unun ortasını havuz şekline getiriyoruz. Ortasına yaş mayayı erittiğimiz suyu döküyoruz. Kuru maya kullandıysak zaten daha önce kuru mayayı karıştırmıştık. Ançüezi bu havuza sıkıyoruz. Aldığınız ançüez 90 gr lık tüp şeklinde ise 3 defada kullanacak şekilde bunu ayarlayabilirsiniz. Daha sonra tuzu, ezdiğimiz karidesleri, şekeri, yağı ve yumurta sarılarını ortada açtığınız boşluğa ilave ederek hamur pürüzsüz bir şekle gelene kadar yoğuruyoruz. Burada önemli olan yeteri kadar su ekleyebilmek. Normalde kullandığım ölçü unun yarısı kadar su ama bu kullanılan una göre değişebiliyor. Bazen 6 bardak una 3 bardak su az gelebilirken bazı unlarda yeterli olabiliyor siz bunu hamuru yoğururken leğenin kenarlarında ve unun içinde beyaz un taneleri kaybolana kadar su ilave ederek ayarlayabilirsiniz. Su fazla gelip hamur çamurumsu bir hal aldığında biraz un ilave ederek oranı tutturabilirsiniz. Hamurun yüzeyi pürüzsüz hale geldiğinde hamurumuz hazır oluyor. Daha sonra mayalanması için 40 - 60 dk boyunca dinlendiriyoruz. Hamurun üst tabakasının kurumaması için çevresine sıvı yağ sürebilir veya leğenin ağzını nemli bir bez ile kapatabilirsiniz. Süre bittiğinde hamurumuz yem olmaya hazır hale geliyor. Tavsiyem, bu hamuru avlanmadan uzun bir süre önce hazırladıysanız kurumaması için sürenin uzunluğuna göre buzdolabında veya deepfreezde saklamanız. Rastgele. ====================================================== Teşekkür ediyorum Mehmet Bey. Zaten akşam 9 dan sabah 8 e kadar avlanıyorum ve sabaha kadarda karagöz oluyor ama işte sayı her geçen gün azalıyor. Sebebinide anlayamadım bir türlü. Teşekkür ediyorum yardımcı olan tüm arkadaşlara.
Samet tarif için teşekkür ederim, pekte güzel anlatmışsın.. hemen not aldım, kefal denemesi yapacaktım zaten üstüne tam güzel oldu bu tarif. Yengeç ile ilgili sorunu diğer başlıkta verdim. Bu arada yakaladığın sinaritler palaz olmasın? çok ufakları salmayı unutma sakın, onlar devasa büyüyorlar. Tek bir takıma bağlanma istersen, deneme yap. Altta kurşun, üstte iki köstekli takımları dene, mutlaka karagözlerin yüzdüğü bir derinlik vardır, onu yakalarsan karagözler oltana vurmaya başlayacaktır. Bunu bulmak içinde, köstekleri yükselterek veya azaltarak denemeler yapabilirsin, uygun derinliğe göre köstekleri hizalarsan hedef avına bir adım dha yaklaşmış olurusn
Rica ederim ben teşekkür ederim. Yalnız bu hamurla hiç kefale gitmedim umarım ondada sonuç alabilirsiniz. Yalnız bu hamurla avladığım balıkalrın resmini buraya koyacağım eminim çok şaşıracaksınız Sinaritler elim büyüklüğünde hangi boydan öncesi tutulmaması gerektiğini bilmediğim için aldım onları. Bundan sonra Şeytan ı atmam muhtemelen çünki genelde hep sinarit geliyor. Büyüsün yavrucuklar Bu arada 2 - 3 çeşit olta ile avlanıyorum hatta gece boyunca sürekli olta şeklini değiştiriyorum ama acemi olduğumdan dolayı bazı konularda, mesela fırdöndünün ilk iğneye olması gereken uzaklığı, iğne ile kurşunun arasındaki mesafe vs her takımda suda ve balıkta değiştiğini bildiğim halde nasıl olması gerektiğini bilmiyorum ve ezbere öyle bir takım yapıp atıyorum. Sonuçta iyi kötü av alıyorum ama doğru düzgün usulüne uygun takımlarla yapacağım avda randımanı dahada arttıracağıma inanıyorum. Zamanla İnşaallah eksiklerimi kapatmaya çalışacağım. Yengeç konusu için çok teşekkür ediyorum. Kıskaçlar ve ön ayakların kopartılması gerektiğini okudum. Ön ayaklardan kasıt kıskaç değil sanırım. Kıskaçlarla birlikte gözlere yakın ilk ayaklarında kopartılması gerekiyor. Umarım doğru anlamışımdır.
Sametçim işe yaramasada paylaşmışsın bu kadar hiç önemli değil onun için bile değer bence. Hem hep yakalayacak değiliz ya, yemleme için kullanırız. Şamandıralı takımlar hariç, genelde fırdöndü hep en tepede olur, sonra köstekler ve kurşun gelir, bazı takımlarda kurşun üstte, fırdöndü altta ve sonrasında köstek gelir. Biraz değişik yani, takıma göre farklılık var. Bence derinlik hesabına göre balık aramak konusunda en iyi yol şamandıralı düzenek kullanmak, yada stopper destekli köstekli dip oltası yapmak. Böylece sürekli yukarı yada aşağı alarak balığın nerede gezdiğini bulabilirsin. Forumda bir çok balık türüne ait başlıklar var, biraz uzun gerçi ama senin için keyifli olacaktır, bilmediğin bir çok şeyi öğreneceksin bence ilk olarak onlardan başla. Mesela çipura balığının başlığına gir, orada yuazan tüm uygulamaları karagözdede deneyebilirsin çünkü ikisi aynı aileye ait balık türleri oldukları için davranış şekilleri benzerdir, aynı yemler ve takımlarla avlanabilmekte. Ben yengeçte sadece kıskaçları çıkarıyorum, ayaklara dokunmıuyorum.. özellikle levrek ve çipura avındaysam böyle yapıyorum, doğal bir görüntü veriyor sualtında, çünkü balık bilyior ve tanıyor yengeci yani olağanüstü bir şeklde sokmanın anlamı yok bence, böylece daha gerçekçi ve iştah kabartıcı olur. Sende öyle yap, ayrıca ayaklarının durması suda az biraz hareket edebilecekleri anlamınada gelir, balık hareket eden uyengeci görünce daha bir hırslanır
Yazmayı unutmuşum, karagöz için yengeç kullanmak pek doğru değil daha çok ağzı iri ve güçlü balıklar için iyi, örnek levrek,cipra,sinarit felan. Karagöz ağzına alamaz ve alsa bile çiğnemesi zor olur yengecin sert kabuğunu. İmkansız demiyorum ama çok çok zor.
Çok teşekkür ediyorum bu değerli bilgiler için. Çok sağolun. dün öğrendiğime göre burası güzel çipura yapıyormuş o yüzden dün çipura için bırakma yapmıştım. Yani yengeçler asıl çipura için. Bilmiyorum alabilir miyim ama yinede deneyeceğim kısmet nasip Forumu 4 gündür sürekli okuyorum çok güzel bilgiler var. Teşekkürler tekrar.
Okuduklarıma göre çipuraya atılacak olan yengecin tırnak büyüklüğünde olması gerekiyormuş bendeki yengeçlerin boyları o boyun 3 katı kadar daha büyük. Yani 2 ile 3 parmak kalınlığı arasında değişiyor. Bu şekilde av alabilir miyim ya da yengeçleri parçalayıp mı takmalıyım iğneye?
Baş parmağındaki tırnak büyüklüğünde olursa en iyisi odur. Bunun bir katı daha büyüklüktede olabilir ama katlar arttıkça avdaki verimde azalır, misal lidaki ürkebilir ama çipura vurabilir.. bu yüzden en iyisi baş parmağındaki tırnak büyüklüğünde olanlardır. Kepçen falan varsa kolay avlarsın, ekmek yada balık pisliği bırak içine, kayaların arsına koy, bir saatte epey dolar içi, büyüklerini geri bırakırsın.
Teşekkürler Caner Bey 1 saate kadar çıkıyorum eldeki yengeçlerle yetineceğiz artık. İnşaallah döndüğümde size koca koca çipuraların resimlerini gösterebilirim
Gece bazı aksaklıklardan dolayı anca saat sabah 5 gibi deniz kıyısına inebildim. Yemlik yengeçlerin arasında sadece 3 tane tırnak büyüklüğünde olanı vardı. Diğerleri 2 parmak ve 3 parmak kalınlığındaydı. Üstelik büyük bir bölümüde ölmüştü. Burada edindiğim tecrübeleri paylaşmak istiyorum. Forumda okuduklarımdan anladığım kadarı ile yengecin suyun içinde canlı kalması gerektiği oynaması ve avı cezbetmesi gerektiğiydi. Fakat aldığım 2 çipuradan birisi canlı diğeri ise ölü yengece gelmişti. Ölü ya da canlı farketmediğini her türlü yengece vurduğunu gördüm. İlk yakaladığım çipurada gelip gelmediğini anlamadım bile. Sadece misinanın 2 - 3 defa gerildiğini gördüm. Daha sonra boşmuşçasına salındı. Daha önce gerildiği için acaba yemi kayıp mı ettim diye bir çekeyim bakayım dedim. Çekerken bariz bir ağırlık vardı. Arada boş gibi geliyor bazen ağırlaşıyordu. İlk defa böyle bir balık çektiğim için belki ne olduğunu anlayamadım. Birde baktım ki çipura yanımda Diğerinde ise forumdaki arkadaşlarımızın tavsiyelerine uyarak 3 defa vurmasını bekledim ve misinaya hiç dokunmadım. 3 defa vurdu ve ardından bir sessizlik ve sonra sağlam sağlam asılmaya başladı. Bende çektim tabiki. Burada dikkatimi çeken 2 şey oldu. Öncelikle iğneye taktığım büyük yengeçler kabukları kırılmış ve içleri boşaltılmış olarak geri geliyordu. Bunu çipuramı yapıyordu yoksa bir başka deniz mahlukatımı anlayamadım. Diğer 3 küçük yengeçten birisini kaptırdım diğer ikisi ile balık aldım. Yani kesinlikle tırnak büyüklüğündeki yengeçle eğer oralarda çipura var ise boş dönmeyeceğiniz anlamına geliyor. Diğer bir konuda kullandığım çelik 5 numara iğnenin balığın çenesine saplanamaması. İlk balıkta iğne midede olduğu için rahattım. Fakat diğerinde balığı yanıma atlattıktan(kepçem yok) hemen sonra iğne balığın ağzından çıktı yani şansımda bir hayli yanımdaydı. Ayrıca ilk balığı gider gitmez diğerini ise 7:50 de aldım. Sanırım bu balık burada her saat var Bu gün yeni lacivert kaplamalı iğneler aldım. Şu kromların 4 numarasına eşit az geniş ve çapraz iğnelerden. Marka model konularında acemi olduğum için bu şekilde tarif edebiliyorum. Mazur görürsünüz umarım. İnşaallah bunlar çipuranın damağına saplanırlar. Bu forumdan okuduklarımla yakaladım bu balıkları. Yardımcı olan herkese özellikle Caner Bey sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çok sağolun. Aşağıda aldığım 2 çipuranın resmini veriyorum. Gerçi şimdi baktımda bunlar lidakiyede benziyor Aşağıdakilerde bu konunun ilk sayfasında tarifini verdiğim hamur ile yakaladığım balıklar. Bugün çektiğim için araya bugün avladığım 2 çipurada karışmış olabilir.
Bulunduğunuz yerde üzeri yosun kaplı sığ yerlerde kayalar var ise benim yaptığım gibi spatula kullanarak o kayalardaki yosunları kazıyın. Yosunların içinden bol bol istediğiniz büyüklükte yengeç elde edebilirsiniz. Ben kurt bulamadığımda kaya kurdu çıkartmak için spatula kullanıyorum. O yosunların ve midyelerin içinde tam sizin istediğiniz büyüklükte onlarca yüzlerce yengeç var bilginiz olsun. Bu arada yosun ve mmidyelerin arasından iri ve güzel kurtlarda çıktığı için farklı balık türleini de avlayabilme imkanınız olur. Yanlız burda önemli olan bir konu var ki ; bir kayayı spatula ile kazırken asla ama asla aynı kayayı kel kafa gibi olana kadar bitirmeyiniz. Her seferinde değişik kayalarda yapınız ki o bölgedeki midyeler, yosunlar içinde saklanan canlılar yaşam yeri bulabilsinler, yuvaları dağılmasın Yani herşey ölçüsünde olmalı...
Bilgi için çok teşekkürler yalnız avlandığım yer kumluktu en yakın kayalık alan 5 - 6 km idi. Bilgi için teşekkür ediyorum artık gelecek yıl deneyeceğim nasip olursa.