Surf Fishing kavramını biraz açmak istedim tüm dostlarım ve Endenozyalı bir arkadaşımızın av raporunu izin almadanda olsa kendi imkanlarımla elim dilim döndüğünce Türkçeye çevirerek , videosunuda ekleyerek size hem biraz heycan , hemde siteye bir yenilik katmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Severseniz devamı gelir beğeneceğinizi umuyorum... http://www.youtube.com/watch?v=N6D-JYzo9a8 Eğer youtube açmıyor, telekom engelliyor, bunun bir çaresini ben bulamadım diyorsanız burdan buyrun, https://browseunblocked.com/ adresinde go yazan yerin sol tarafındaki alana youtube yada benzeri yasaklı adresleri kopyalayıp yapıştırın sonra go sekmesine tıklayarak açabilirsiniz... Endonezya, Güneydoğu Asya'da yer alan dünya'nın en kalabalık Müslüman (245 Milyon)(2005 yılı sayımı) ülkesidir. Hollanda'nın geçmiş sömürgelerinden biridir ayrıca .. Endonezyanın Batı ve güneyden Hint Okyanusu, kuzeyden Güney Çin Denizi, kuzey doğudan Büyük Okyanus ile çevrili, 5’i büyük, 300’ü orta büyüklükte, kalanları çok küçük adacıklar olmak üzere toplam 13.677 adadan müteşekkil olduğunuda belirtelim.Aşşağıdaki arkadaş kendini John B olarak tanıtmış Land Based GT Fishing adında bir teamler genellikle kayaların üstünden avlanıyorlar ve team logalarıda bu figür yani bu onların av tarzı olmuş, çünkü doğa şartları zor ve avlaklarına genelde jeep yardımıyla anca gidebildiklerinden tırmandıklarından bahsediyor. Bu onların logoları ve ekipleri . Bakın bu arazi yapısı ve avlak Tırmanıştan sonra jeeple avlanacakları yerdeki plajı ilk gördüğünde çektiği fotograf avlandıkları yer uzakta gözüken uç kısım kayalık bakınız... Kurdukları kamp burda 2 gün av yapmışlar Bir günde 15 kilonun üstünde balık yakaladıkları suyun yakın planı AV HAKKINDA Ekip olarak 4x4 jeeple ancak tırmanılan yere 2 gün kamp yapmak için vardığımızda 1 saat sürmeyecek yakınlıktaki avlağımıza vardığımızda sabahın erken saatleriydi.Ekip olarak büyük bir hızla kampımızı kurup abur cubur bir şeyler atıştırıp kampı bıraktık. Bir kaç test atışı yapıp suyu kontrol etmeye başlarken ben, donanım için ise ekibim çalışıyordu bu dakikalar sürdü birinci popper cast (su üstünden yüzen sahte) atışı,sonra gerekli ayarları yaptıktan sonraki test atışı ve sonunda uygun bir takip gerçekleşti.Evet ve yakaladım hemde fazla beklemeden günün ilk balığıydı ve arkadaşlarımı çağırıp onlar beni kaydedene kadar ben 3 adım geri 2 adım ileri atmak zorunda kaldım bıraksam sanıyorum hiç bir şeyi yerinde bulamıycam, ama bu mücadeleye bayılıyorum.. Gerçekten hiç kolay teslim olmadı 120 lb lik florocarbon misinam Salina 85 lik kafalı makinam ile 3 metrelik sahte kolu misinamı testere dişleriyle patlatmıştı 15 kilo üstü bir balıktı ve bu balık gibi durmadan çekme şansım olmamıştı bu balık 15 kilogram geldi ve bu ağırlıktaki balıkları aslında kamışla sürüklüyerek yormadan çekebiliyorum siz çocuklar yanıma koşup geldikten sonraki kısmını izleyeceksiniz...Çengelle balığı çektiler o gün bir balık daha kopardı gitti yada kayalar kesti 120 lbs flourocarbon akıl işi değildi bu günü böyle sonlandırdık. Gece planımız yakındaki çayda duş almak ve ızgara tavuk yapmak,salata yiyip kahve içmektir .Güzel bir gün, güzel bir gece,güzel bir macera,güzel bir akşam yemeği... Kullandığı kamış parça kamış forumlarda imzasında yazıyor John OKUMA BLUE DIAMOND ROD BD 1002 MH kodlu bir parça kamış titanyum, grafit ve aliminyum alışımlı, fast açtion bir kamış ABD fiyatı 80 dolar ...Sahteyi ve diğer meteryalleri belirtmemiş balığın cinsi Giant Trevally (Caranx İgnobilis), GT diye anılıyor sahtelerini kırmış defalarca,120 lb lik florakarbonu patlatmış ,birde avlakta köpek dişli tuna diye bir balık onları bezdiriyormuş bu balık mücadele edemediğinden ayaklarının altının yara olduğunu anlatmış. 2. Gün Pankartla avların resmini çekmişler, getirdikleri yiyecekleri tükettikleri için balıkta yapmışlar sabah kahve çok keyif verdiği için 10 gibi olta sallamaya başlamışlar ve 9 ar kiloluk 2 balık daha almışlar resimleride pankartlarını açıp balıklarla poz vermişler. Arkadaşlar uğraştım bayağı zorlandımda ama doğru bilgiler vermeye çalıştım, ben şimdi Endonezyaya doğru yola çıkıyorum , bu keyfi yaşamak lazım değilmi ama ... Birde unutmadan Giant Trevally World-record Giant Trevally for men—144.2 pounds (65.4 kilograms) by Travis Kashiwa Buda Dogtooth Tuna fotograftaki balık 2006 yılındaki dünya rekoru 71,5 kilo Düzenleme balıklar hakkında, bilgi çeviri tamamen bana aittir... Saygılarımla...
Gökhan'ım selamlar kardeşim. Bizler ile paylaşmak için çok uğraştığın her halinden belli. Bu şahsi gayretinden ötürü teşekkür ederim. Şimdi seyretmeye başlayabilirim. Selamlar.
Gokhan cok degerli bir paylasimda bulunmussun cok tesekkur ederim. Maalesef ulkemizde surf balikciligi henuz tam olarak kavranmis degil. Yemli takim kullanan ve ben surf oltacisiyim diyen cok kisi taniyorum. Halbuki surf balikciligi bambaska bir olay, ekipmanlariyla gerekse malzemeleriyle bildigimiz klasik atcek ve yemli avlanmalardan cok farkli bir sey. Surf makine ve kamis almakla surf oltaciligi yapiyorum diyemezsiniz, bu is sade ekipmanla degil, takimlariyla, duzenekleriyle bir butunluk saglar... tabi en onemliside teknik. Gunumuzde dunyada surf oltaciligi yapan amatorlerin bir cogu ingilterede bulunmakta, gercekten bu olayi benimsemis ve hakkiyla dogru sekilde yapan insanlar toplulugunu olusturmaktalar. Insallah umit ediyorum ki ulkemizde de bu kavram herkes tarafindan benimsenir, bu tur makaleler ve yayimlar hepimize yol gosterecektir. Tekrardan tesekkurler Gokhan
Öncelikle okuyan okumayan, yazan yazmayan tüm dostlarıma teşekkür ederim... Surfcasting konusunda ben çok makale okusamda, bilgi ve birikime, temel donanıma kamışa ve makinaya sahip olsamda bende bu işi biliyorum diyemem, çünkü gerçekten bir sürü aksesuar ve bir çok püf noktası var işin, takım donatmak, düzenek oluşturmaklada iş bitmiyor.Balığı çekerken dalgadan yardım almak, aparatlarla yemin havada dağılmasını engelleyip suya değdiği an ana bedenden bırakılmasını sağlamak, kurşunun üstüne konik bir şapka geçirip suyu daha rahat yarmasını sağlamak, bir çok malzemesi bulunan daha ülkemizde bulunmayan bir sistem. Haberdar olmak, fikir sahibi olmak, paylaşmak, saygı duyup, saygı uyandırmak, balığını yediğimiz denize, suyunu içtiğimiz göle, yeşile doğaya sahip çıkmak bizlerin ortak düşüncesi ve tavrı olduğu kanaatindeyim. Bu yazıyı bir zamanlar moderatörlük yaptığım ve daha sonra bazı olaylar yaşayıp kırıldığım bir site için hazırlarken, balık sevdalılarının, doğa dostlarının , aynı sahilde bir denize olta sallayan, bir yüreklerin hoşuna gideceğini ve amatör balıkçılığın bir başka yüzünü göstermek isteği temel düşüncemdi. Biliyorumki Boğaz olmadan bu koca şehir kara bir kuyu, biliyorumki su olmadan hayat yok.. İlerde balıklarımız hala tutulacak, çocuklarımız bir denize olta sallayacak kadar yakın olabileceklerse birbirlerine bu bizim bilincimiz, duyarlılığımız sayesinde olacak.. İşte benim tüm isteğim budur arkadaşlar.... Saygılarımla..
Surfcasting konusunda alışılmışın yada daha doğrusu şimdiye dek görebildiklerimizin dışında,değişik bir bakışla aktarımda bulunmuşsun arkadaşım çok sağol.Düz bir aktarımdan ziyade emeğinide işin içine katarak konuyu taçlandırmış,konuyu son derece ilgi çekici ve zevkli bir hale getirmişsin ellerin dert görmesin...
Cok guzel bir paylasim yeni cevirilerinize bekleriz keske ulkemizde korunur bir deniz rezervimiz olsa,keske malzemeleri daha uygun fiyatlara temin edebilsek o zaman ulkemiz de de surf casting yayginlik gösterecektir.Unutmamamiz gereken surf casting tam anlamiyla bir spor yani amac avi yakalamak yemekten öte o teknigi kullanarak hedefelenen ava ve basariyi elde etmek.. Paylasim icin tesekkurler