denizde misina rengi

Konu, 'Misinalar' kısmında eskina77 tarafından paylaşıldı.

  1. eskina77

    eskina77 yusuf

    Mesajlar:
    3
    Şehir:
    yalova
    sizce denizde gece avcılıgında siyah misina daha yararlı olurmu yada koyu yesil beyaz misinaya göre bence daha avantaj saglıyor
     
  2. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Hiç deniz dibini gösteren bir resim gördün mü? Mesela boğaz için.

    [​IMG]

    Eğer denize doğru bakarsan, fonun yeşil olduğunu göreceksin. Kirli suların tipik rengidir bu. Denizdeki psilik fitoplanktonları ,yani ot planktonları besler, çoğaltır. Onlarda ot olduğundan yeşil olur ve denizin rengini yeşile çevirir, saydam olmaktansa.

    İşte böyle bir fonda yeşil renk daha az seçilecektir, yeşil zemin üzerine yeşil çizgi gibi. Bu yüzden böyle sularda yeşil misina biraz daha az balığı ürkütür.

    O planktonlardan bazıları, ışık saçar, adına yakamoz denir. Gece, bu nedenle fonda hafif bir yeşil aydınlık olacaktır. Senin siyah misina da, o hafif aydınlığın üzerinde siyah bir çizgi olacaktır.

    Bu yüzden siyah misina bilhassa gece denizde çok iyi netice vermez. Yeşil, özellikle gündüz, bir yere kadar. En iyi neticeyi saydam misina verir. Ama saydam diye aldığın sıradan misina, suyu emer ve yüksek kırma indisi ile birlikte, buzlu cam gibi etki gösterip suyun içinde saydam değil, beyaz gibi bir renk alır, çok fazla görünür.

    Bu nedenle, suda balığı ürkütmeyen en iyi misina, FC misinadır.

    Bunun dışında, bilhassa karanlıkta, derin suda, kırmızı misina yeşil rengi emip çok solgun, çok gölgemsi, fona karışmış bir görüntü verir. O yüzden derin suda ve karanlıkta kırmızı misna iyi netice verir çoğunlukla. Fakat bu iyi, FC'den iyi olmaz. Ki FC'lerinde kırmızı olanları vardır bu yüzden.
     
  3. vtecc

    vtecc fatih

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    315
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE CEBOASTUR NEAH BAU KAMIŞ 4.20 LINEAEFFE SPIRIT SURF KAMIŞ 3.90M Okuma Salina SeaSpin10-40
    Favori Makine:
    OKUMA SALINA SAII 10000 DAM STELL POWER 360 SHIMANO SAHARA 3000 FD
    En İyi Avı:
    45 cm balon :)
    Güzel bilgiler güzel paylaşım ..
     
  4. teco

    teco Bülent

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    73
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaffe
    Favori Makine:
    Okuma
    En İyi Avı:
    amatörlük yaşantımda lüferdir sanırım
    Her türlü misinayı kendi gözümle (elbette balık gözüyle değil) suyun içinde bizzat gözlemlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim: insan gözüyle hepsi görülüyor, FC misina dahil. Ama balık nasıl görür bilemem.
    FC misinanın en büyük avantajı, refraktif indisinin yüksek olması nedeniyle, yani ışık geçirgenliğinin fazla olması nedeniyle, arka fonunda ne varsa onu daha iyi göstermesi. Bu da aslında görünmezlik değil, ama örneğin kayanın veya kumun üzerine yattığı zaman nispeten misinayı değil arkasındaki kayayı, kumu, her ne varsa onu görmeni sağlaması. Bu yüzden en azından köstek yaparken FC tercih etmen daha iyi. Ana beden çok farketmez bence. Ha pratikte şöyle bir şey de var, eğer hedef av huylu nazlı bir balıksa, yeme hamle ederken görmediği misinaya sürtünürse doğal bir refleks olarak huylanıp kaçıyor. Diyeceksiniz ki misinayı görse huylanmayacak mı? Elbette bu da var ama balık misinanın tuzak olduğunu bilmiyor ki, biz biliyoruz sadece.

    Oltadan huylanma bizim anladığımız manada birşey değil. Attığımız takımı ucunda yenebilecek bir şey olan ama daha önce hiç görmediği büyük, tuhaf birşey olarak görüyor. Yem balığın kafasında misinasıyla, kurşunuyla komple bir bütündür, bizim düşündüğümüz gibi takımın her parçası ayrı bir eleman değildir onun için.Tüm balıklar doğası gereği ağzına sığdırabileceği yemi alır. Balık sakin bir tür ise önce yemi inceler, mesela kefal etrafında şöyle bir dolanır, gözü yemezse, ufacık ağzına sığdıramayacağını düşünürse yürür gider. Lüferin zamanı yoktur, açsa, sular çoksa eğer hızla ısırık almaya çalışır, o nedenle bırakın FC misinayı, telli takım bile gözünü korkutmaz. Aslında kurnaz dediğimiz birçok balık, kurnaz olduğu için değil yemin uygun olup olmaması itibariyle kaçmaktadır. Balıkçının hüneri, balığa yiyebileceği uygun yemi (yani takımı) sunmaktır. Balığı kıskandırmak dediğimiz şey de tamamen balığı galeyana getirip fazla incelemesine mahal vermeden, kafasını karıştırarak yeme atlamasını sağlamaktır. Bütün bunlar hedef balığın fizyolojisini ,davranışlarını, yemi, merayı ve takımları tanımakla sağlanır, yani çalışarak ,deneyerek, tecrübe ederek. Gerisi kısmettir..
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Teoc biraz yanlış tecrübelerin olmmuş gibi görünüyor.

    Eğer nerde misina diye bakarsan, elbette görürsün. Önemli olan misinanın varlığından haberdar olmayan balığa kendini farkettirecek kadar belirgin olmamak.

    Bu konuda tonla deney vs. yapılmış durumda. Bir havuz düşünün. Kocaman bir havuz. Havuza boydan boya misinaler geriliyor. Her birinin ucunda da bir anahtar. Balık gelip çarpınca, anahtar kapanıp bir cihaza sinyal gönderiyor. Böylece çarpma sayısı kaydedliyor.

    Misinaların yarısı FC, yarısı normal misina. Sonuç, balıklar normal misinalara 10 kata yakın daha az çarpıyor. Balık FC yi göremediği için ona daha çok çarpıyor haliyle.

    Çelik tel hususuna gelince. Çelik telin lüferi etkilemeyeceği zaman elbette var. Ama çoğu zaman çelik tel lüferi ürkütür. Sende balık yok dersin. dilediğin yerde, zamanda deneyebilirsin. Yanyana, her şeyi aynı 3 takım sal. Biri FC, biri normal misina, biride çelik tel olsun. Gün sonunda FC misina abartılı şekilde daha fazla balık tutmuş olur. Onu normal misina takip eder. Çelik tel ise, eh işte denecek şekilde. Bu deneyi 4-5 avda tekrarla, bak. Kendin bunu açıkca göreceksin.

    Çelik tel ve normal telli takımlarda, lüferin yeme burnu çarpacak kadar yakın geçtiğini ama yüz vermediğin çok izledim.

    Elbette istisnai yerler, zamanlar olabilir. Örneğin, su bulanıksa, zaten misinaların hiç biri görülmez kolay kolay. Ama genel olarak, daha az görünen misina, her zaman daha avcı olacaktır.
     
  6. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    FC misina konusunda şunu bilmekte yarar var.

    Güneş ışığında aktif olurlar. Kapalı havalarda veya güneş görmeyen yerlerde, FC misinaların, diğer misinalardan pek farklı bir özelliği olmaz.
     
  7. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Tevfik abi, ben devamlı kullanıyorum. Kapalı, açık, gece gündüz hiç farketmiyor. Normal misinaya nerdeyse 10 misli fark atıyor kafadan her durumda...

    İstisnası, suyun bulanık olması. Mesela lez vardı bir zaman suda. İşte o durumda el mahkum hiç bir şey farketmiyor.
     
  8. vtecc

    vtecc fatih

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    315
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE CEBOASTUR NEAH BAU KAMIŞ 4.20 LINEAEFFE SPIRIT SURF KAMIŞ 3.90M Okuma Salina SeaSpin10-40
    Favori Makine:
    OKUMA SALINA SAII 10000 DAM STELL POWER 360 SHIMANO SAHARA 3000 FD
    En İyi Avı:
    45 cm balon :)
    O zaman FC misina tavsiye etsen ..
     
  9. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    Serdar kardeşim, FC misinalar aslında tarzım değildir.

    1.si, hedefim olan balıklara karşı mukavemetsiz oluşu,

    2.si, Avlayacağım avı, zaaflarından ve zayıf noktalarından yararlanarak aldatmanın bana etik gelmediği.

    FC misinalar konusunda edindiğim bilgiler, bilimsel olarak açıklanmış özellikleridir. Güneş ışığında oluşan kırılmalar doğrultusunda, görünürlük özelliğinin asgari seviyeye düşmesi olarak açıklanır. Dolayısıyla güneş ışığı yoksa, kırılmada olmayacaktır. Dolayısıyla görünmezlik özelliğini kaybedecektir. Bu yapısının verdiği parlaklık özelliği, diğer misinalara karşı, güneş ışığının olmadığı yerlerde, diğer misinalara kıyasla, biraz daha az görünürlükte olduğu belirtilir.

    Mesela alıntı yaptığım kaynak şöye der ; ama doğru, ama yanlış.

    Fluorokarbon Misinalar : Bu misina türünün en büyük avantajı florokarbonda ışığın kırılma indisinin suyunkine yakın olması sayesinde su içinde neredeyse hiç görülememesidir. Ayrıca parlak yapıları sayesinde su dışında diğer misinalara göre daha kolay fark edilirler. Misinanın su içinde görülmeyip su dışında kolayca fark edilmesi kullanım kolaylığı sağlar ve takımlarınızın diğer balıkçıların takımlarıyla karışmasını önler. Ancak esneklikleri düşüktür. Ve dayanıklılıkları ise Dynema misinalara göre daha azdır. Turna ve levrek gibi gezer balıkların avında kullanılmaları daha uygundur. Ayrıca yoğunlukları yüksek olduğundan kurşunun daha kolay dibe inmesini sağlarlar. Pelikan, Alba star, Sufix, Spro, Sunline, Shimano, Stern, SpiderWire, Owner, Lineaeffe, Okuma, Rapala, Yozuri, Dam, Mitchell, Pelikan ve Trabucco, Berkley marka misinalar piyasada ki en kaliteli florokarbon misina çeşitleridir. Özellikle okuma Shotai florokarbon misina en fazla tercih edilen florokarbon misnalardan biridir. Florokarbon misinalar dipten çipura, levrek, mercan vb. balık avcılığında kullanılabildiği gibi istavrit, çinekop gibi takımlarda deformasyonu önlemek amacıyla da kullanılabilir.
     
  10. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    Genel olarak, misinalar hakkında bilmek istediklerimiz bu satırlarda mevcuttur.

    ALINTIDIR ;

    Doğru Misina Seçimi:

    Misina Çeşitleri ve Özellikleri

    Share Balık avlamak için gerekli olan temel balıkçılık malzemelerinden biri de misinadır. Doğru misina seçimi en az iğne, kamış ve olta makinesi seçimi kadar önemlidir. Bu seçimi yaparken göz önüne alınması gereken en önemli husus her ne kadar bütçemize uygun en iyi fiyatı bulmak olsa da misina seçiminde fiyat kalite dengesine dikkat etmemiz gerekmektedir. Diğer önemli bir husus ise hangi tür Misina kullanacağımızdır. Doğru Misina seçimi için misinanın üzerinde yazan bazı teknik terimlerin ne anlama geldiğini bilmemiz gerekmektedir. Bu terimler sırası ile aşağıda incelenecektir.

    Test yükü:

    Misinanın kopmadan taşıyabileceği maksimum yük ağırlığını belirtir. Genel olarak libre(LB) yada kilogram(kg) olarak gösterilir. Libre Amerika ve İngiltere’de kullanılan bir ölçü birimi olmakla birlikte 1 Lb= 455 gr.a tekabül eder. Ancak bu değerler genellikle laboratuar ortamında yapılmış testlere göre belirlendiğinden gerçek çeker misinanın türü ve kalitesine göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle gerçekte misinanın çekmesini istediğiniz yükün %15-20 oranında fazla test çekerine sahip misina tercih etmeniz daha faydalı olacaktır.

    Esneklik:

    Esneklik, bir cismin üzerine kuvvet uygulandığında,cismin şeklinin değişmesi, kuvvet kaldırıldığında, cismin ilk haline gelmesidir. Balıkçılıkta esneklik kavramı oltaya ilk yük bindiğinde misinanın uzayarak yükü absorve(emme) etmesi nedeniyle önemlidir. Esnek misina balık yemi ilk aldığında esneyerek oluşan ağırlığın direk olarak kamışınıza ve dolayısı ile kolunuza binmesini önler böylece kamış ve olta makinanızın zarar görmesini engeller. Ayrıca esnek misina sayesinde olta balıkçılığında son derece önemli bir yöntem olan tasmalama yöntemi uygulanabilir. Eğer misina belli bir esnekliğe sahipse iğne balığın sert damağına saplanmadan önce uzayarak belli bir gecikme sağlar. Balıkçı bu gecikmeyi karşılamak üzere hızla tasmalar ki iğne balığın damağına otursun. Esnek olmayan bir misinada ise böyle hızlı tasmalama yaparsanız iğneyi kıracak ya da balığın ağzını yırtacak kadar bir güç sağlarsınız. Her ne kadar daha az esnek olan misinalar size kurşun ve balığın hareketini daha hassas hissetme imkanı sağlasa da özellikle sazan levrek kofana gibi iri balık avlarında kamışı sağlam tutmadığınız anlarda yaralanmalara sebep vermesi sebebi ile çok tercih edilmez.

    Hafıza:

    Misina olta makinasının kafasına sarıldıktan sonra şeklini korumaya çalışır. Misinanın attığınızda havada yay şeklinde açılmasının sebebi misinanın hafıza özelliğidir. Yüksek hafızalı misinalar genellikle bu helezon etkisi nedeniyle havada daha çok sürtünmeye maruz kaldıklarından yemi daha uzağa fırlatılmasını zorlaştırır ve suya ilk girdiğinde de şeklini muhafaza ettiğinden balık tarafından görülme riski daha fazladır. Ayrıca deforme olmaya daha meyillidir ve misinayı geri sararken karışma riski daha fazladır. Bu nedenle misina alırken üzrinde low memory ibaresinin bulunmasına dikkat etmek gereklidir.

    Görülebilme:

    Bu özellik suyun içinden yemin balık tarafından görülüp görülmediğini ifade eder. Eğer misina su içinde balık tarafından görülüyorsa bu balığın yeme yönelme ihtimalini düşürür. 20 metreden az derinliklerde yeşil ve gri, daha derinlerde ise kırmızı tonlu misinalar tercih edilmesi daha doğrudur. Ayrıca kamuflaj özelliği sağlayan ve belli metrelerde renk değiştiren ebruli misinalar da tercih edilebilir.

    Dayanıklılık:

    Bu özellik ise misinanın sürtünmeye karşı ne kadar dayanıklı olduğunu belirtir. Olta atarken misina makine ve kamışın misina kılavuzlarına sürtünür ve bu sürtünme esnasında açığa çıkan ısı misinada çatlaklar oluşmasına neden olur. Bu nedenle ısınınca daha az genleşen makineler tercih edilmelidir. Silikon katkılı misinalar genleşmeden daha az etkilenir.

    Misinaların ortak özellikleri incelendikten sonra genel misina çeşitlerinin incelenmesi doğru misina tercihinde önemlidir.

    Monofilament:

    Standart konvansiyonel naylon misinalardır. Naylon ve türevleri olan karbon hammaddeli materyallerden oluştukları için saydam ve daha esnek olurlar. Ancak dayanıklılık ve hafıza bakımından diğer türlere göre daha zayıftırlar. Son derece ucuz olmaları ise diğer bir avntajlı yönüdür. Owner, Lineaeffe, Okuma, Rapala, Yozuri, Dam, Mitchell, Pelikan ve Trabucco marka misinalar piyasada ki en kaliteli monofilament misina çeşitleridir.

    Örgü misinalar:

    İnceltilmiş monofilament veya karon türevli benzer malzemelerin örülerek bir araya getirilmesi sonucu oluşan örgü misinalar daha fazla sağlamlık ve esneklik sağlar. Orkinos, yayın gibi büyük ve güçlü balık avlarında tercih edilirler. Pelikan, Alba star, Sufix, Spro, Sunline, Shimano marka misinalar piyasada ki en kaliteli örgü misina çeşitleridir.
    Fused misinalar : Kelime anlamı olarak eritme veya ısı yolu ile birleştirme anlamına gelen fused misinalar monofilamentden daha sağlam olan fiber ve polimer malzemelerin birbirlerine ısı yolu ile sıkıca sarılması ile meydana gelir ve üzerleri pvc yada avs gibi plastik türevli maddelerle sarılır. Bu misinalar son derece sağlamdır ve düşük hafıza özelliğine sahiptir. Ancak üzerlerinde ki kaplama nedeni ile daha az saydamdırlar. Standart misinalardan çok daha fazla yük kaldırabilirler. Stern, SpiderWire, Owner, Lineaeffe, Okuma, Rapala, Yozuri, Dam, Mitchell, Pelikan ve Trabucco marka misinalar piyasada ki en kaliteli fused misina çeşitleridir.

    Dyneema Misinalar :

    Sentetik fiber malzemeden oluşurlar. Piyasada ki en sağlam misinalardır. Balıklar tarafından kesilmeleri nerdeyse imkansız olduğundan lüfer, çinekop, levrek, turna gibi yırtıcı balıkların avlarında çelik tel yerine kullanılmaları daha mantıklıdır. Ayrıca çok düşük hafızaları sayesinde kullanım avantajı sağlarlar. Pelikan, Alba star, Sufix, Spro, Sunline, Shimano, Stern, SpiderWire, Owner, Lineaeffe, Okuma, Rapala, Yozuri, Dam, Mitchell, Pelikan ve Trabucco, Berkley marka misinalar piyasada ki en kaliteli dyneema misina çeşitleridir. Akya, Sinarit, Levrek, Turna gibi pek çok büyük ve yırtıcı balığın avında güvenle kullanılabilir.

    Fluorokarbon Misinalar :

    Bu misina türünün en büyük avantajı florokarbonda ışığın kırılma indisinin suyunkine yakın olması sayesinde su içinde neredeyse hiç görülememesidir. Ayrıca parlak yapıları sayesinde su dışında diğer misinalara göre daha kolay fark edilirler. Misinanın su içinde görülmeyip su dışında kolayca fark edilmesi kullanım kolaylığı sağlar ve takımlarınızın diğer balıkçıların takımlarıyla karışmasını önler. Ancak esneklikleri düşüktür. Ve dayanıklılıkları ise Dynema misinalara göre daha azdır. Turna ve levrek gibi gezer balıkların avında kullanılmaları daha uygundur. Ayrıca yoğunlukları yüksek olduğundan kurşunun daha kolay dibe inmesini sağlarlar. Pelikan, Alba star, Sufix, Spro, Sunline, Shimano, Stern, SpiderWire, Owner, Lineaeffe, Okuma, Rapala, Yozuri, Dam, Mitchell, Pelikan ve Trabucco, Berkley marka misinalar piyasada ki en kaliteli florokarbon misina çeşitleridir. Özellikle okuma Shotai florokarbon misina en fazla tercih edilen florokarbon misnalardan biridir. Florokarbon misinalar dipten çipura, levrek, mercan vb. balık avcılığında kullanılabildiği gibi istavrit, çinekop gibi takımlarda deformasyonu önlemek amacıyla da kullanılabilir.
     
  11. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Öncelikle:

    Bu konuda bir kaç bilimsel çalışma var. Bazısı cidden görünmediğini deneysel yoldan ispatlıyor. Yani ampirik sonuç içeren çalışmalar. Balığın bunu göremediğini gösteriyor.

    Bazısı ise, bu misinaların nedne görünmediği üzerine. Oturmuşlar, kırma indisi vs. vs. hesap kitap etmişler. Sonuçta bu kırma indisinin bir etksi olamayacağı sonucu çıkmış. Peki gözlem sonucu görülmüyor diyor, o zaman bunun sebeib ne? İzahatı da, bahsettiğim gibi, bu misinların suyu emmemesi, bu yüzden de düz bir cam yüzey gibi olması olduğundan bahsedilmiş. Bu misinalar çoklu yansıma yapmıyor, bu nedenle de görünmüyor pek.

    İşin o tarafı bizi pek ilgilendirmez sanıyorum. Bizi hatice değil netice ilgilendirmeli. Nasıl oluyorsa, oluyor, ama balık bu misinadan yapılmış takımlara naz etmiyor. Benim açımdan konu bu. Balık dediğim gibi, takriben 10 misli filan daha fazla geliyor. Neden öyle oluyorsa olsun, bu sonuç değişmiyor.

    Diğer yandna bunların zayıf olduğu da bir şehir efsanesi. Benim gözlemim en azından uzun vadede bunların çok daha sağlam oldukları yönünde. Belki yesyeni, gıcır gıcır iki takım arasında bakarsak, FC olan ciddi şekilde daha zayıf olabilir. Ama bir kaç kullanım sonrasında, ki aynı av gününde olabilir, bu misinalar daha sağlam görünüyor.

    Ama, bunların düğümlerinin vs. çok çok daha özenli olması gereği elbette baki. Bunlara dikkat edilirse, hç bir balığa yetmeyeceklerini sanmıyorum..

    Ortada bir handikap var. Balığın az olması. Nazlı olması. eğer sağlam olmak her şey olsa, gemi halatı var, demir halat var. Ama onlarla tutmuyoruz balığı, çünkü onları takınca balık gelmiyor. İşte mesele bu.

    Eğer balığı bulmakta sorun yoksa, balık bol, attığınız takıma hemen geliveriyorsa, FC kullanmanın anlamı yok. Çünkü hiç bir şey değilse bile, pahalı olması bile bir sorun.

    Ama balığı zar zor bulabiliyorsak, kıtsa, yok gibi görünüyorsa, o zaman FC misina olmazsa olmaz oluyor. Ki bugün avlakların çoğunda sorun bu. Aha şimdi atıyorum Kuleli'de atıp çekip palamut, kofana alınıyormuş. Ne yapabilirim, tırnaklarımı kemirip seyretmekten başak elimden bir şey gelmez. Ben ancak Pazar günü yada en iyi ihtimal bugün iş çıkışında orada olabilirim. Oradaysam, oradan maksimum av tatmini ile dönmem lazım. Kıtsa da balık, kandırabilmem lazım ki, bir şeye yarasın.

    Benimde huyum kurusun, acayip seçici avcıyımdır, öyle böyle değil, resmen moronluk seviyesinde. Öyle ki, kefale atılmış kıbrısa gelen kofanaya lanet okurum, zira kafamdan kefal tutmak geçmiştir. Kafama saraybrununda lüfer tutmak geçmiştir, karaköyde vapurdan indiğim yerde lüfer kaynar, ben gene sarayburnuna giderim, havamı alırım.

    Böyle olunca, aah kıraça yapıyor tak çapariyi, aha çinekop yapıyor tak rapalayı, aha lüfer başlar, tak yemliyi işi benim işim değil. Benim kovam yok, doldurmak derdimde yok. Ben keyfimin istediği balığı tutmaya çalışıyorum. O zamanda, benim o balığın bol ve saldrıgan olacağı bir yer ve zamanı yakalama şansım pek olası değil. El mahkum, balığın en kötü durumda ikan edecek bir şeyler yapmam gerekiyor. İşte bu noktada, FC misina bana en büyük yardımcı.

    Başka herşeyi süper yapsanızda, FC misina kadar balığı ikna etmede başarılı olamıyorsunuz. Benim gözlemim bu. En sazan bildiğimiz, her şeye atlar dediğimiz balıklar bile, FC misinayı seçebiliyor kolayca.
     
  12. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    :) :thumb: Hatta hihi

    Bu zaten benden alıntı Tevfik abi. %100 demeyeyim, %70 - %80 oranında filan. Değişen, ben genelde marka vermem, bu yazının orjinalinde de vermemiştim.

    Orjinal yazıya şuradan ulaşabilirsiniz:

    http://olta.fisek.com.tr/
     
  13. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    Serdar kardeşim, ikna etmek ayrı bir şey, kandırmak ayrı.

    Derseniz ki ikna; hemfikirim. En iyi malzemeyi ve yemi esirgemem, ikna ederim. Ama kandırmak, aldatmak derseniz ben yokum.:p

    Zamanında, kara avcılığıyla da hasbel kader uğraşmış biri olarak, pompalı tüfeklere, kapasiteleri 5 adet, 8 adetken, 2 adetten fazla fişek koymak yasaktı.
    Halıhazırda öyledir. Nedeni malüm; karşıdaki canlıya da kurtulma şansını tanımak.

    Nacizane bakış açım böyledir. :p Kişilerin bakış açılarıda, o kişileri ilgilendirir. Sadizm boyutuna gelmediği sürece saygı duyarım.

    İyi dileklerimle.
     
  14. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Bu fotoğraf biraz aykırı düşmüş. Yada şöyle diyeyim. "Balık Gözünden" İstanbul Boğazı adlı fotoğraf karelerinden biri. Deniz dibini gösteren bir resim değil de denizin içinden dışına doğru yönelmiş bir açıyla elde edilen bir görüntü. Balığın gözüyle suyun dışı da diyebiliriz.
     
  15. volkan07

    volkan07 Volkan

    Mesajlar:
    461
    Şehir:
    Antalya-Kıbrıs
    En İyi Avı:
    Doğaya iade ufaklıklar
    bu noktada bir sorum olacak; görünürlük derken kast edilen ne? farzedelim, eğer biz göremiyorsak balığında göremediğini mi düşünüyoruz? dünyadaki canlılar farklı renk spektrumlarını farklı düzeylerde algılarlar, ben göremiyorum o zaman balıkta göremiyordur dersek eğer, insanlar ile hedef balıkların görme yetilerini eşdeğer kabul ederiz, ki buda bana göre yanlış olur. bence işe en başından başlayıp balıkların neyi ne kadar gördüğünü bilip ona göre bir yol çizmek gerek.

    örnek vermek gerekirse, aracınıza aynı aydınlatma gücünde aynı watt değerinde bir 4000 kelvin birde 8000 kelvin renk sıcaklığında iki ampul takayım, aslında tamamen aynı değerde aydınlattığı halde 4000 kelvin değerinde ampul ile çok daha iyi görürsünüz, çünkü sarı renge daha yakındır ve insan gözü 100lerce asırdan beri güneşle iç içe olduğu için sarıyı daha iyi seçer hale gelmiştir. bu sarı daha iyi aydınlatır demek değildir, sadece biz sarıyı daha iyi seçebiliriz.

    önce balıkların neyi nasıl algıladığını bilirsek ona göre birşeyler düşünebiliriz :)