Arkadaşlar bu sene Temmuz ayı deniz sıcaklıkları tüm yurtta oldukça yüksek seviyelerde seyrediyor. Suyunun soğukluğu ile bilinen Saroz ve Ayvalık denizi bile bölgeden gelen tatilcilerin verdiği bilgilere göre çok yüksek ve denize girmek bile insanı serinletmiyormuş. Özellikle güneyde deniz suyu ciddi bir hararet yaptığı söyleniyor. Hal böyle olunca farkındaysanız önceki senelerde gördüğümüz raporlar ve arkadaşlardan duyduğuymuz haberler azaldı. Balıklar elbette avlanıyor yemleniyor ama daha serin derinliklere doğru ilerliyorlar. Geceleri yemleniyorlar. Hatta sıcağın etkisiyle daha az yemleniyorlar. Bu durum hem balıkların fiziki yapısını olumsuz etkiliyor hem de yumurtlama dönemlerini bozuyor. Umarım bu durum küresel ısınmadan değil dönemsel bir sıcaklık artışından kaynaklanıyordur.
fikirlerine ve deneyimlerine çok güvendiğim çok tecrübeli bir balık tutkunu büyüğümden alıntıdır, * istanbul dahilindeki kendi bulduğu avlaklarda balık olmayışını sürekli esen lodos ve yarattığı sıcaklık artışına,dolayısı ile balıkların çok rahat yemlenmesine,havanın belirli bir süre poyraza çevirdiğinde dolayısı ile su sıcaklığını normalize edeceği ve daha iyi av vereceği * yönünde, * siz katılır mısınız bu düşünceye veya eklemek istedikleriniz?
Hatta Saroz'da su o kadar ısındı ki millet deprem dedikoları yapmaya başladı.Ben denize sabahları girerdim ,saat 07.00 -08.00 gibi ,titrer kendime gelirdim ,bu yaz değil titremek nerdeyse duş alıcaz ...Çok ilginçtir gündüzleri bol miktarda mercan aldığım kerterizimde bu yaz en bereketli avları gece yaptık ...Dediğiniz gibi inşallah geçici bir durumdur
İstanbul için söylüyorum ;20-25 gün sonra canlı yemle Lüfer sezonunu açacağız ,o zaman bu konuda size daha kesin şeyler söyleyebileceğim
Sıcakların balıklar üzerindeki etkisi konusunda bir yorum yapamıyacığım ancak ısınmanın tamamen ozon etkisi vs olmadığı bunun bir döngü olduğu ve günümüzdeki durumun bu döngüden kaynaklandığını iddaa eden bilim adamları var. Nedense onlara pek inanasım gelmiyor. Ama temmeninize katılıyor ve haklı çıkmalarını diliyorum.
20 - 25 gün neden bekliyorsunuz ki, lüfer zaten burada, gitmedi ki gelsin? Geçin Unkapanının ardına, sarayburnu'na, Umuryerine vs. alın gelin lüferi..
Su sıcaklığı artınca, bunun ilk etkisi, sudaki çözünmüş oksijen miktarına olacaktır. Sıcak su oksijen tutamaz, bu yüzden balıklar yeterince oksijen alamaz. Eh, oturup boğulmayı beklemezler haliyle. Kimisi daha serin suları tercih eder. Ama örneğin kefaller, yüzey teması nedeniyle daha oksijenli olan su üstünde gezerler. Bu hususta, genelleme yapmak gerekirse, yüksek metabolizmalı, hızlı ve güçlü yüzebilen balıklar, lüfer (büyükleri), kefal, levrek vs. su üstünde daha hızlı yüzme = daha çok solungaçtan su geçirme + yüksek su ısısının getirdiği ekstra enerji ile daha çok gezen ve su üstünde daha çok raslanan balıklar olurlar. Dip balıkları ise, genelde bu durumdan etkilenmez. Denizler genel olarak termoklinlere sahiptir ve bu birleşim yüzeylerinin altındaki su sıcaklığı genelde sabittir. Örneğin, boğazda, 20m kadar derinlikte bir termoklin mevcuttur. Bunun altındaki su sürekli 14 derece civarındadır.. Fakat, su sıcaklığının artmasının tek etkisi bu değildir.. Örneğin, çaçalar, boğazda bir ara görünür, su üstünden kepçeyle toplanır ve kaybolurlar.. Kimse bilmez nereye gittiklerini.. Fakat işin aslı şudur. Çaçalar, üremek için su üstüne çıkarlar. Akabinde termoklin seviyesine inerler. Yani 20m derinde gezinip dururlar. Ne dipte, nede su üstünde oldukları içinde kimseye denk gelmezler.. Bence, su sıcaklığı açısından olağan dışı bir durum yok.. Sıcaklık yüksek olsa da, bilinen türler için uygun seviyede.. Balıkların ne olduğunun cevabını başka şeylerde aramak gerekiyor.. Ama benim tecrübelerim -ki pek azdır bölge için- balık durumunun olağan şekilde seyrettiğini gösteriyor..
Buradan şöyle bir sonuç çıkarabilirmiyiz;sıcak sularda sahteyle at çek usulü balık avlama şansı daha fazladır..
Serdar Bey , İstanbul'da lüfer deyince heykeli dikilecek adamlar bulamadı bu lüferi -ki bu adamlar ekmeğini burdan kazanan kral oltacılardır - ...Merak ettim kim tutuyor gitmemiş bu lüferi Rasgele
Bu söze karşı, ancak susmayı tercih ediyorum.. Ama ben onları çok gördüm, emin olun sandığınız gibi değil o cephe.. Konuşunca, nedense amanda hakaret ediliyor vs. gibi akla geliyor.. Size temel meseleyi söyleyeyim: Hala, 200 yıl önce yazılmış olan, Deveciyan'ın kitabındaki teknikleri vs. kullanmaya çalışıyoruz.. İklim değişmiş, dip yapısı değişmiş, su rejimi değişmiş, hala 40 yıl, 100 yıl öncesinin taşlarında balık olacak diye arıyoruz.. İşte o ustaların hali bu.. Yakalayanları biliyorum, tanıyorum.. Ve nerde yakalandığının vs. adresini de veriyorum.. Daha ne yapayım?
Sevgili dostlar, değerli arkadaşlar yapmayın ne olur! Lüfer.......... İhtisas dalımız. He türlü takım taklavat denenıyor istanbulun lüfer meralarında Dolapta geçen seneden şoklanmış -40 ile zarganada mevcut. hatta bugun yenı zarganada bulunabılır. her türlü rapala uzun oltalar. istavrit-izmarit için kısa pala iğnesınden 1,0-2,0 / hatta 3/0-4/0 a kadar. hepimiz limanda oturuyoruz. bizler bu işi bilmiyoruz o zaman ki unkapanı arkası denilen yer. heykeli, çeşmesi, sarayburnu kafası, sarayburnu boru üstü hatta bazı arkadaşların gece yemlisi ile sarıkanat - çınekop tuttukları sır gibi saklanılan burunu ..şu an Lüfer şile de 6-7 parça alınıyor. Kumburgazda çok seyrek 1-2 balık var. Yenıkoy umuryeri keçilik-poyraz. a kadar olan bölgede Lüfer maalesef yok. Kim var der ise buyrun hodri meydan tutalım görelim bizde mutlu oluruz. Ayrıca lüfer balığı suyun sıcaklığı ile hareket eder suyun soğumaya başlaması ile beraber boğaza girer. Marmaradan gelen balık ile birleşir o zamanda ekım ayının ortalarına rasgelır genelde. İstanbulda ilk balık neden silivri kumburgaz ambarlıda tutulur. marmaranın balığı. aşağıdan gelen balık. bu balıklar genede yol balığı olduğundan renkleri daha sarımsı olur ve incedirler. Yatak /Mera balıkları ise genelde daha yeşil olurlar. Lüfer balığına her hafta bakan deneyen bir adam olarak ki Üzümler Korukluktan çıktı üzüm oldu. KORUK lüferi bile yok.... hangi lüfer burda kaldıda biz yakalayamadık acaba Boğaza 1 tane lüfer girse inan haberimiz olacak ama 1 hafta-2 haftalık br sureçte zannederım yürümeye başlayacaktır. O gitmeyen balıklar burada olsaydı. Şu ana amatör balıkçının bolca tuttuğu Mezgiti, izmariti,kraçası bu meralarda olurmuydu acaba birde bu şekılde düşünün........ Biz bu işi iyi biliyoruz hele lüfer işini ......
Ayrıca umuryerinde 1 tane lüfer yakalayana şu gün 50 lüfer veririm. umuryerinde lüfer dubaların bittiği yerde tutulur yem olarak ta orada izmarit canlı şaş şak yem kullanılır. daha sonrasında uzun olta ile zargana filo komutanlığının koyunda tutulur......mobilin şamandıralarına gelmeden. Siz bu tür haberlere inanmayın. Bizim evden gözüküyor orası ve yeniköy çakarı....
O tarafa gitmeyin.. Umur yeri banklarının başladığı yerin biraz daha güneyine inin, kireçburnuna doğru.. Bilhassa akşamdan itibaren, lüfer ve kofana marmaradan dalıp, o bölgede konaklıyor.. Bankları aşıp ileri gitmiyor.. Söylediğim yeri ve şeyi teyit ediyorsunuz.. Eskiden balık olan, mevcut olan yerleri düşünüyorsunuz.. Ama şu ana kalıcı olan balık o noktalarda mevcut değil.. İşte asıl mesele burada.. O yerlerde balık belki vakti zamanı gelince olacak.. Ama şu anda oralarda değiller.. O bölgelerde ama daha farklı yerlerdeler.. Ve dahası, bilindiği gibi dipten bir kulaç, bir karış vs. de de değiller.. Orta sularda vs. olabiliyorlar, bilhassa su üstünde..
Değerli arkadaşım. Dediğiniz yerde bugune kadar kaç lüfer veya kofana tuttunuz acaba? ben ise orada yaklaşık olarak 1 hafta teknede yattım.......zarganayı keçılıkte süzdüm. bana olacak birşey soylersınız inanırım. ama inandırıcı değil yazılanlar. bizim raporlarımıza bir göz atarsanız sevinirim bu arada. Umuryeri ve kireçburnu oda başka bir enstantane. biz orada suların kaç mil aktığını biliyoruz dostum. ayrıca dersenki nedir ne değildir. su altında nerde kurşun takılır nerde tümsek vardır. nerde yarım kulaç boşa çıkar nerde dibe yasla, nerde kaldır. işimiz bu dediğim gibi 1 lüfere 50 lüfer veririm umuryerınde bu kadar site ahaliside şahit olsun.....
Pazartesi ve salı günü Gelibolu-Yeniköy kıyısındaydım.Saros için sıcak diyenler hangi taraf için söylüyorlar bilemiyorum ama ben soğuktan denize girmedim.Kuvvetli esen poyraz suyu soğutmuştu.
Hepimiz İstanbulda olduğumuza göre ve ava gitsek-gidemesekte ava gidenleri bildiğimize göre lüfer konusunda yoruma gerek yok. Lüfer sarıkanat çıkıyor çıkmıyor değil ama tek tük. Eskiden bu mevsimde çıkarmıydı? Bazen evet ama çoğu kez hayır. Çıkan lüferler teknenin mazotunu karşılamaz amma sigara yasağından bunalan Amatör balıkçıların sahildeyken açıkalanda tüttürdükleri cigarayla 3-5 kişiden birinin kovasında birtane görmeye değecek kadar var sanırım. Ama o da hergün değil.