Arkadaşlar hepimiz karşılaşmıştır.Suların denize döküldğü yelerde,küçük koylarda,iç sularda yerleşim yerine yakın yerlerde hep ağ vardır.Derbent barajına gökkuşağı avına gittim ,inanın kıyıdan olta atamadım.Jandarmayı aradım ,bir saat bekledim gelen olmadı bunun bir çözümü olmalı.Bazen ben buluyorum ama(takım takarsa agı kesiyorum) çare değil.Ne yapmak lazım .Aman doktor bi çare?
iyilerlele kötüler arasındaki fark çoğu zaman aynı kötüler yapar iyiler söylenir biraz girişimci olsak ne olurdu sanki
jandarma ihbarınızı değerlendirmediyse, ihbar saatini ve ve bu ihbarı değerlendirmeyen jandarma birimini jandarma genel komutanlığına bildirin... bir sonrakinde bakın nasıl gelecekler...
borayto Söylenmeden eyleme geçmek için bütün ağları yakmak mı? Bazen de yasal yolları bulmak gerek.Dedim ya fırsatını bulduk mu kesiyoruz.Ama çözüm değil.Nihayet oda bir servet ,emek gerektiriyor.Yasal çare nedir?
Abim ve hemşerim olarak selamlar.Öncelikle Ankarada yasak av oldukça yaygın İNSANLAR SON BALIĞI YAKALAMA YARIŞINDA İMİŞ GİBİ avlanıyorlar.ancak hatalarını anladıklarında geç olacak.Bölgede yasak av bu denli yaygın olunca jandarmada yetersiz kalıyor ve her ihbara doğal olarak yetişemiyor.çözüm insanların bilinçlenmesi ama buda zor görünüyor .bu yüzden yapılabilek ferdi tepkiler dışında çok fazla birşey yok. Biz gittiğimiz bir avlakta benzer durumla karşılaştık.Olta atacak yer,boşluk yoktu bizde mecburen Yasal avlanmayan arkadaşların ağları arasından kendimize hatırı sayılır bir yer açtık ve keyfimize baktık
Ağ kullanarak balık avlamak yasak mı? Ağın avlanma izni olan bir balıkçıya ait olma ihtimali yokmu? Ağın sahibinin çoluğununun çocuğunun nafakasının sabah o ağdan çıkacak balıklardan sağlanabileceğini düşündünüz mü? Biri sizin iş yerinizi başınıza yıksa ne düşünürsünüz? Türkiyede yılda 500 000 000 kg balık avlanıyor, sizce bunun tamamı oltayla mı avlanıyor? Çözüm düşüncesiz amatör balıkçların su kenarlarına yaklaşmasını önlemekten geçiyor ... Nasıl ama?
Arif bey malumunuz bu konu forumda çok tartışıldı. Mahir Reis Abimin dilinde tüy bitti her birine cevap vermekten. Ama dünyada ticari balıkçılık diye bir faaliyet yokmuşcasına fakirin fukaranın iki boy ağına kafayı takıp onu kesmekten ve yakmaktan bahseden arkadaşlarımız hala çıkıyor. Sizin de bildiğiniz gibi bu mahsus bir düşünmeye zorlama mesajı. Kendi kendimize idam kararı vermeden düşünmemiz gerektiğini anlatmaya çalıştım. Allah sizlere kolaylık versin Zira ben cevabımı yazar geçerim, ama siz her gün onlarca bu tür mesajı kontrol altında tutmaya çalışmaktan helak oluyorsunuzdur.
Ben latife olarak yakın dedim tabiki yakmak mantıklı ve yapılması gereken bir şey değil ama kıyılara ağ atmak hoşmu sizce kıyıdan çıkan balık zaten küçük balık oltaya gelen bir küçük balığı incitmeden iğneden çıkartık denize tekrar bırakabiliyoruz ağdan çıkan balık tekrar denize atılmıyor görüyoruz pazar yerlerinde ufacık balıklar tezgahlarda bu balıklar ağla tutuluyor olta balıkcılığı bir tehlike oluşturmuyor ama bilinçsizce ağ atanlarda alkışlanacak bir şey yapmıyorlar geçen sene Davutlar da yazlıktayken gördüm 3 tane amele milletin denize girdiği yere 200 metre ağ germişler topluyorlar içinden 1 kovaya yakın balık çıkmış hepside parmak kadar lidaki isparoz bu ağ toplanıpda yakılmazda ne yapılır yazıktır günahtır.
Ne demiştim; bilinçsiz amatör balıkçıyı (tabi ticari balıkçıyı da) suyun kenarına yaklaşmaktan men edersek olayı çözmüş oluruz . Bahsettiğiniz ameleler de bilinçsiz amatör balıkçı ve yasal olmayan yöntemle avlanıyorlar. Onları konu dışına çıkartmak olur mu?. Koruma Kontrol İl-İlçe müdürlükleri, Pois, Jandarma, Köy Muhtarı, zabıta... tüm bunlar su ürünleri koruma kontrolden sorumludur. Siz; yasal olmayan bir durum tespit ettiyseniz (bunun için 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununu, Su Ürünleri Yönetmeliğini ve hem amatör hem de ticari su ürünleri sirkülerini iyi biliyor olmalsınız) gerekli mercilere bildirmelisiniz.
Sevgili Yakup kardeşim size tamamiyle katılıyorum bu hususta ama bizdeki bu bananecilik ve bürokrasideki bu paslanmışlıklar olduğu sürece bu öneriler hep askıda kalmaya mahkumdur..
Ticari amaçlı balıkçı haklı mı? Evet kendince o da haklı... Amatör balıkçı haklı mı? O zaten haklı... Ağları kesmek duruma göre de değişebilir tabi.Ağ serenler de sonuçtan keyiften sermiyor onu,emek parası için çabalıyor,ancak ülkemizde her daim olduğu üzere insanlarımız hep bugünü düşünüyor.Yarına Allah kerim diyor.Yasakları uygulamayan jandarma,tarım bakanlığı v.s. ne yapıyor..hiçbirşey..Arkadaşlardan biri çok güzel yazmış,jandarma gelmediyse hemen ihbar saatini ve ilgili karakolu jandarma genel komutanlığına bildirmeli! Olaylara biraz daha sağduyulu yaklaşmakta fayda var.Sonuçta biz amatör balıkçılar sadece kuralların uygulanmasını istiyoruz.Biliyorum hep söylüyoruz ama kimse birşey yapmıyor(jandarma) ama son çareye kadar diretelim,eğer olmazsa bence de birşeyler yapmalı..Ağına 2 kere zarar verilen balıkçı birdaha o kadar yakına ağ sermez heralde.
Merhabalar.Arkadaşlar jandarma gelen ihbarları kesinlikle değerlendirir.Ancak özellikle bazı bölgelerde ve haftasonları jandarmaya inanılmaz sayıda ihbarlar gelmekte.Bu nedenle görevdeki arkadaşlar aciliyet ve önem sırasına göre olaylara müdahale etmektedir.siznle aynı anda gelen daha önemli(cinayet kaçakçılık vb) ihbara gidilmesinin doğal olduğunu düşünüyorum.ayrıca sınırlı olan personel ve arçlarıda buna eklersek biraz hoşgörünün iyi olacagını düşünüyorun.
Erdal kardeşimin dediğitamamen doğrudur.Sadece vuku bulmuş olaylar değil,vuku bulması muhtemel olaylarda(mesela köy düğünleri) jandarmanın konusu içindedir.Bilhassa hafta sonlarının yoğunluğu içinde balık konusu ile yeterince ilgileneceklerini zannetmiyorum.Çünkü cinayet,gasp vs gibi ağırlıklı olaylar varken balığı kimse düşünmez.Müeyyidesi bu olan yasalar demekki caydırıcılık özelliğinde değiller.O zaman gereğini siz bir şekilde yapacaksınız. Bana kızanlarınız olabilir,takdir sizindir.Yıllar önce ,1985 lerde İzmirli Balıkçılar bir şekilde kuzeyden gelenleri Körfeze sokmuyorlardı.İyide yapıyorlardı.zira o yıllarda İzmir'de balık boldu.Şimdi icraat nasıldır ,balık bolmudur bilmiyorum.Saygılarımla.
karayel Dediginiz gibi sirküleri inceledim.Bazı eksiklerimi fark ettim.Fakat çözümün gene bizde olduğunu birkere daha anladım.Çözüm ,yılmadan mücadele etmek.Bıktırıncaya kadar üstüne gitmek.Çocuklarımızın geleceğini tüketiyoruz.