Merhaba arkadaşlar, Ağ atan abilerimizle ilgili bir sorum olacak. Sağolsunlar nerede en çok olta atılıyorsa genelde oraya ağ bırakıyorlar. Sonra keyif falan kalmıyor. Olta atılmayan yerlerde, ya da kıyıdan balık avı için pek müsait olmayan yerlerde 1 tane ağ göremezsiniz. Ama nerede millet olta atıyor, nerede keyif yapıyor, hoooop oraya ağ... Tamam onlarınki de iş, ekmek parası vs ama bunun da bir yolu yordamı olmalı diye düşünüyorum? Özellikle bir abi var, limanın etrafındaki kayalıkları bilirsiniz. O kayalıkların 5 bilemedin 10 metre önüne kadar gelecek şekilde, ve de kıyıya paralel uzuuuunca bir ağ atıyor. Sizlere bunu danışmak istedim bu normal mi? Bununla ilgili bir yasak yok mu? Ben emin olmamakla birlikte limanın çevresine (500 metre) ağ bırakmak yasak diye okumuştum bir yerden sanırım. Dün akşam yine gün batımında biraz kaşık atayım diye gittim oraya. Kayalıkların en müsait yeri olduğundan sürekli orada olta atıyorum. Ayağım da alıştı belki bilemiyorum ama orayı seviyorum. 15 dk geçmeden malum abi ve saz arkadaşı küçük tekneleriyle yanaştılar. Hiçbirşey demeden elimde kamışla bakıyorum onlara... Adam bana bir kaç saniye baktıktan sonra ki o bir kaç saniye heralde içinde derinlerde bir yerde kalmış, bastırılmış insanlığıyla yüzleşip kavga edip onu tekrar bastırdıktan sonra bana "sen ne ayaksın?" edasında yüz mimikleriyle kafasını salladı. Ben "Evet abi?" diyince Sanki güneşleniyormuş gibi bir halim varmış gibi bana sonra, - "Balık mı tutiysun?" diye sordu. - "Yaaani" - "Ben ağ aticeğim buraya" Ben de tekneyle kıyıya gelip mangal yakacaksınız zannetmiştim zaten... "Farkındayım abi ne yapabilirim?" diye sorduktan sonra kemküm fısfıs birşeyler daha dediler anlamadım. Daha hiçbirşey demeden topladım oltayı çantayı falan döndüm. Tek bilmek istediğim bunun yasak olup olmadığı, insanlığını geçtim Telefonda fotoğrafı da var tarifi yeterli olmazsa paylaşabilirim.
Bindirme avcılık mıdır nedir bi usul var ne yazıkki o usul ile avlananlar karadan bile ağ döke biliyor.Burada limit ağ gözeneklerinin büyüklüğü.Yanılmıyorsam tabi...
Mendirekten 100 m ye kadarki mesafelerde ağ atılamaz(3-1 ticari avlanma sirkülerinde vardı sanırım) diyor kanunlar.Ayrıca,tekneye bi göz at sağında solunda plaka varmı diye,kayıtlı ticari tekne değilse zaten hiç bir zaman ağ atamaz.
Lİman içlerinde balık avlamak yasak. Uzatma ağları( ki en seçici ve stoklara en az zararı olan ve küçük balıkçıların kullandığı ağlardır) yasak değil. Oltacılarla ağcıların aynı yerlerde buluşması, aslında bir aksilikten değil, genellikle balıkların oralarda bulunmasından veya diğer kıyılara(ilişken veya başka sebeplerle) ağ atılamamasından kaynaklanıyor. Bu durum tabii iki taraf için de hoş değil , karşılıklı anlayış gerek. Olta atan, oltasını, çaparisini ağa takıyor, kopartıyor, kızıyor. Ağ atan, ağı çekerken eline batan olta iğneleri karşısında ciddi bir tehlike yaşıyor, ya da uzun süre ağdan iğneleri çıkarmaya çalışıyor, kızıyor. Herkes birbirine kızıyor, devletin zaten hiçbir şey umurunda değil. Ya sabır ya selamet, en azından balıkçılığı zevk için değil de meslek olarak, geçim için yapanlara tolerans gösterilmesi iyi bir davranış olur diye düşünüyorum. Rast gele.
Ben ağ ile kıyıda avlanan görünce gidip boğasım geliyor Ağ ile avlanan varsa lafım şahsına değil , böyle sana dik dik bakan garip garip mırıldanan tipler için geçerli.
Küçük bir tekne üzerinde sadece ismi yazıyor diye hatırlıyorum ama bir dahaki sefere dikkat ederim. Mahir amca siz de haklısınız ama bunu bir şekilde hak hukuk çerçevesinde şekillendirmeleri ve ona göre de denetlemeleri gerekir diye düşünüyorum. Karşılıklı anlayışla bu iş yürümez. Nasıl yürümez, bugün ben anlayış gösteririm. Yarın bir başkası göstermez. Bugün tekneci anlayış gösterir yarın bir başka tekneci göstermez. Bir taraf ya da her iki taraf da bilinçsiz anlayışsız kişiler olursa Kavgalarla ve ölümlerle de sonuçlanabilir bu zıtlaşmalar. Ben buralı değilim ama burada maşallah herkesin birer ikişer silahı var belinde Gerçekten de sağ tarafta ya da sol tarafta biraz ilerlerde hiç olta atılmayan ancak ağ atılabilecek yerler de var. Durum öyleyken gelip de bu olta atılan yere üstelik kıyıya paralel ağ atılması bana çok garip geliyor. Daha önce de yaptılar bunu bir kaç kez. Fotoğrafını da çekmiştim önceden, bu kez ben olta atarken ve kıyıya daha yakın gelecek şekilde attılar. Yani ben oraya akşam ya da gece vakti gitsem ağı görmem mümkün değil, sallasam kaşığı sahteyi hoooop.... Hayır inanın burada da balık yok. Epeydir zaten güzel balık olmuyor, 1 haftadır da hiç tık yok neredeyse. Ben ayak alışkanlığımdan sürekli orada olta attığımdan, balık var diye mi düşünüyorlar acaba anlamadım. Özellikle sonucu takip ettim gün batarken attıkları ağı sabah topladılar tek bir tane kefal takılmış... Bu ağ atan amcayla bir anımız daha var. Ben aynı noktadan yemli takımla avlanırken, bu amca sağ taraftan bir ağını toplamış geliyordu. Bana bağırdı "Loooooowww balık varmı balıııık? - "Yok be amca şimdilik birşey yok" dememin üzerine teknesindeki, ağdan çıkardığı lüferi eline alıp çocuk gibi sallamaya başladı - Hehehehahaa lüfere bak lüfereee hohohoho Böyle de garip bir olayımız daha olduğundan benim şimdi insanlıktan bihaber bu kişilere pek anlayış gösteresim gelmiyor açıkcası. Zaten bu noktaya bunlardan başkası da ağ atmıyor. Bu balık var mı diye sorunca, çok güzel balık yapıyor abi diye cevap versem o anda da ağı sererdi kesin o da ayrı mesele... Geçenlerde birisi de, karanlıkta kim olduğu belli olmuyordu, gece limanın içine ağ sermiş topluyordu. Limanın içinde takılan oltacı abiler amcalar var, emekliler, haftasonu gelen öğrenci kardeşler, muhabbet eden, keyif yapan insanlar burada olta atıyordu. Bu geceki ağdan sonra orada 2 gün balık alamadılar. Ne keyif ne muhabbet hiçbir şeyden eser kalmadı orada 2 gün...
Mustafa Sen de kesinlikle haklısın. Bu işleri devletin düzenlemesi lazım, bilmiyorum kanunlar müsait mi ama mesela deseler ki öncelik bu işi meslek olarak yapanlara aittir belki kurala kızılır ama ağ atana kızılmaz. Şimdi ise dediğim gibi sadece iyi niyete dayalı kalıyor işler. Bir de Amerika'da Avrupa'da her şeyi düzene sokmuşlar, amatör de istediği yerde istediği şekilde avlanamaz, profesyonel de aklına estiği gibi ağ atamaz. Amatörler için olta atacak yerler belirlemişler, onun dışında olta atamazsın, her şeyi ruhsata bağlamışlar, bir gün bile olta atacak olsan, bir günlük ruhsat var, ver 10 dolar, al günlük ruhsatı, tut balığını diyorlar. Bizde ise devlet düzen getirmediği gibi millet de düzene uymak istemiyor. Amatörlere yıllık ruhsat verelim 15 lira alalım dediler, kıyamet koptu, ne devletin soygunculuğu kaldı ne keyfimizin içine ettiği. Gırgırcılara 24 m. den daha sığ sularda çeviremezsin dediler, vay efendim balık zaten 24 metreden kıyıdan geçiyor biz ne tutacağız diye bağırdılar, gırgır ağının yasal derinliği 90 kulaç, yani 150 metre civarı, bu ağı rıhtımın dibinde çevirmek istiyor, öyle alışmış. Küçük kıyı balıkçılarının kullandığı misina ağları yasakladılar, vay efendim iplik ağa balık vurmuyor, biz nasıl balık tutacağız, çoluk çocuğumuza taş mı yedireceğiz diye bağırdılar. Anlayacağın kimse düzen olsun istemiyor, ama kendisi lehine düzeni savunuyor. Şey gibi, hani, herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor. Tekrar edeyim, liman içlerinde balık tutmak yasak. Selam ve sevgiler.
