Belgesel kanallarında çok sık görüyorum balıkları yakalayıp teşhir ettikten sonra tekrar suya geri bırakıyorlar Bu yaptıkları ne derece doğru Şimdi o balık kendi dünyasında yaşıyorken sırf balığın büyüklüğünü göstermek için yakalamak.Sonra bu balık ağzından olto,kanca vs. malzeme ile tutuluyor bu esnada hiçmi yaralanmıyor.Ağız kısmından yaralanan balık acaba iyileşiyormu veya iyileşebiliyormu.
Elbette iyileşiyor, belgesellerde gördüğünüz avların çoğu bilimsel araştırmalar için yapılıyor, tekrar geri bırakılmasının amacıda o, boy/kilo ölçümü, ilgili balık türünün tespiti gibi bir sürü detay var. Bu balıklar genellikle 60cm boyun üzerinde olduğundan, balığa verilecek tahribat en aza iner. Balığın ağzında kanca bırakılmadığı sürece sorun yok, eğer kanca kalırsa yada bir şekilde balığı tekneye alırken misina koparsa o zaman kötü, çünkü o iğne zamanla balığın ağzında paslanarak tahribat yapabileceği gibi, balığın enfeksiyon kapmasınada sebep olacaktır. İçsulardaki balıklarda bu durum daha ciddi olurken, tuzlu suda enfeksiyon kapma riski daha azdır. Zaman içerisinde ağızda kalan iğneyi vücut atar, paslanan iğne fazla dayanıklı olmaz, kendiliğinden bu iğne balığın ağzından düşer. Benimde bildiklerim bunlar, yine bahsi geçen belgesellerde anlatılan bilgilerle birebir eşittir.
Seyrettiğimiz çoğu kanalda özellikle yabancı kanallarda avcılar genellikle avlarının çoğunu serbest bırakırlar..Bunun birkaç nedeni olsada en önemli sebet bu insanların balık avını bir spor olarak algılamaları ve buna göre davranmalarıdır.Bu amaçla çoğu ülkede özel göletlerde oldukça iri boylarda çeşitli balıklar beslenerek balıkçılık sporu desteklenmekte,Avcılar aidat yada günübirlik ücret karşılığı bu göletlerden faydalanmaktadır..Tuttukları balıklara zarar vermeyerek tekrar göle bırakmaktadırlar. Ülkemizde ise bu durum henüz istenilen durumumdan çok vahimdir.Genellikle balığa gidenler yakalayabileceklerinin tamamını ve üzülerek yazıyorumki limit altı Boyları avlamaktadırlar.Amiyane tabirle tam bir "et" avcılığı yapılmaktadır. Ancak bizlerin bir görevide insanları bilinçlendirerek Balıkçılığın bir spor olarak algılanmasına katkıda bulunmaktır.Sürdürebilir balık avcılığı için tehlike oluşturan her konuda bildiklerimizi çevremize yaymalıyız..Bizden sonra çocuklarımızında bu keyfi yaşamasını sağlamak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız
Bir çogunada radarlar takılıyo çok ufak alıcılar şeklince..Bu şekilde balığın hangi saate ne derinlikte ve hangi saatlerde avlandığnı belirliyorlar. Yani tamamı ile bilimsel araştırmalar.Bu araştırmayı yapanlarda eminim balığa gelecek zararı en aza indirgemek için ellerinden geleni yapıyorlardır..Neticede Zarar vermekle birşey kazanamaz.İyileşiyorum sorusuna gelince Tabiki iyileşiyordur..
Türkiye' de malesef pek yaygın olmamakla birlikte genellikle damaksız veya circle hook denilen "g" şekline yakın halka iğneler kullanılıyor. Özellikle halka iğneler balık yemi tamamen yutsa bile sert bir dokuyla karşılaştığında takılmıyor, misina gerildiğinde geri çıkıp damağa takılıyor ve öldürücü hasar vermiyor.Damaksız iğnelerse çok kolay bir şekilde bir aparatla balığa el sürülmeden çıkarılabiliyor.Damaksız iğneler özellikle İskandinav ülkelerinde çok yaygın ve bazılarında damaklı iğne kullanımı tamamen yasak.Malesef bu "Catch&Release"(yakala-bırak) kültürü pek yaygın değil ülkemizde bu yüzden de bu amaca hizmet edebilecek tarzda iğneler piyasada pek bulunmuyor. Oysa circle hook denilen halka iğneler yakalama başarımı açısından normal iğnelerden öndeler, diğer bir artısı da yakalandıktan sonra balığın çekilene kadar oltadan kurtulması imkansız gibi.Böylece hem yakalama zevkine erişilmiş hemde balığa öldürücü hasar verilmemiş oluyor.
Teşekkür ederim Erdal Bey,sizin nezdinizde diğer arkadaşlarada teşekkür ediyorum. Benim anladığım tekrar bırakılan balık iyileşiyor.Bunu sportif amaçlı yaptıklarını söylediniz.Gerçekten güzel bir konuya değindiniz.Eğer bu bahsettiğiniz balıkçılık sporunda ücret karşılığı kontrollü bir şekilde avlanma yaptırılsa zannederim hem doğa korunmuş olur hem de alınan ücretlerle avlanma sahaları iyileştirilir. Şimdi aklıma geldi belki konumuzdan biraz uzak ama Bir haberde okumuştum Rus balıkçılar Karadenizde Mersin balığını yakalayıp karnından havyarı çıkarıp aldıktan sonra balığın karnını tekrar dikip suya bırakıyorlarmış Bizim balıkçılar da bu balıkları yakalayıp baktıklarında karınlarında havyar olmadığını görüyorlarmış.Demekki balık yara alsada suda kolay kolay ölmüyor
Benimde bilgiğim onların avladıkları iğnelerin balığın azından çıkmasını önleyen taraf penseyle kırarak avlıyorlar mesela Kanada'da bu bir kural zaten .Kişi başına düşen balık miktarınında üstüne çıkılmıyor çoğunluk bilinçli.Ama biz marifetmiş gibi fotoğraflarımızı koyuyoruz...
Bunun adına sportif balıkçılık deniliyor. Bu olaya da yakala bırak deniliyor. Balığı alıp eve götürene orada genellikle etçi deniliyor. Bize ise amatör balıkçı deniliyor. Balık yemenin yanında yakalamayı daha çok sevenler, çocuklarıyla hatta torunlarıyla beraber balık avlamak isteyenler bunu uyguluyor. Torunum balık tutmasa da olur diyenler bizdeki gibi yapıyor Fransa'da bir gölde yakalanan 17 kiloluk bir sazanın 20 yıllık hikayesini, yıl yıl hangi ağırlıkta ve boyda olduğunu öğrenebilirsiniz. Zir her yıl o balığı en az 3-5 balıkçı yakalamış, ölçmüş, fotograflamış ve geri salmıştır. Bu trofe balıklara Big Joe (Büyük co) deniliyor. Avrupadaki gelişmiş ülkelerin tümünde göllerdeki Big Joe ları herkes tanır. Herkes bir gün oltasına adı sanı belli büyük co'lardan birinin yakalanmasını hayal eder.
Yakaladığınız her balığı serbest bıraksanızda,bilincsizce yaparsanız o balık yaşamayabilir!! Nasıl mı?1-İğneyi organlarına zarar verecek şekilde yuttuysa hiç zahmet etmeyin yaşamaz.2-Derin sudan avlanan dip balıkları(sinarit,lagos, orfos) gibi balıklar hızlı bir şekilde su yüzeyine çıkarıldıklarında ani basınç değişikliğinden yüzme keseleri şişer ve balık artık dalamaz.buna balığın suyunu kaybetmesi,yani alışık olduğu dip basıncını kaybetmesi neden olur.Bu durumdaki bir balığı serbest bırakmak isterseniz hava kesesini bir iğne ile patlatıp balığı kuyruğundan tutarak,su üzerinde ileri,geri hareket ettirerek en az iki dakika kadar galsemelerinden bolca su ve oksijen geçmesini sağlamanız lağzımdır.Ancak bundan sonra yakalandığı ortama geri dönebilir. 3-Kılıç balığı çok enterasandır,üzerinde parazite tahammülü yoktur.kılıcında kalan bir iğne eğer atamazsa onu öldürür. 4-Yakaladığınız balığı,bilhassa teknede ve derin suda fırlatıp denize attığınızda ilk anda sıhhatte gibi görünsede görüşünüzden çıktıktan sonra bir martıya yem olacaktır. 5-Yaşatmak istiyorsanız özen göstermelisiniz;a-balığı ıslak elle tutun,pullarına zarar vermeyin.b-mümkünse hiç sudan çıkarmadan iğneden kurtarmak en iyisidir.c-Yere düşürmeyin,çok sıkmayın ,iğneyi çıkarana kadar telaş etmeyin,bir,iki dakika balığı öldürmez.
Oktay abi verdiğiniz bilgiler için teşekkürler merak ettim bu balığın iğneyle patlatmamız gereken yüzme kesesi sonradan bir sorun çıkarmıyormu balık için yoksa iğneyle deldiğimiz yer kendiliğinden kapanıyor mu?
Oktay bey, öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Yazdıklarınızda bir şeyi merak ettim. Derin suda balığı fırlattığınızda sıhhatli görünse de, biraz sonra martılara yem olacaktır demişsiniz. Derin suda bunu pek çok kez yaptım ve balığın yüzerek derine indiğini izledim. Yani sizin demenize göre, yüzüp giden bu balıklar bir süre sonra ölüyorlar mı?
@covamad Bu degerli bilgileri bizlerle paylastiginiz icin cok Tesekkürler. Harika olmus. Görüsmek üzere...
Onlar gider gibi görünürde,40 ,50 metre ilerde tekrar su üstü yapar.Denizin üzerinde döner durur,bir iki sefer daha dalmaya teşebüs etsede büyük çoğunluğu başaramaz.Martılara dikkat edin size balığınızın yerini gösterecektir. Selamlar,Rastgelsin...
Derin sudan dip balığı(lagos,orfoz,sinağrit gibi) balıkları yakaladığınızda balık su üstü yaptıktan,yani kafası sudan çıktıktan sonra,bir şekilde iğneden kurtulsa veya takımı koparsa dahi o balık sizindir,sakın oradan ayrılmayın ve bekleyin en fazla 100 metre bir daire içinde tekrar yüzleyecektir. Ve buradan alınacak ders;DONSUZ GİDİLİR AMMA,KEPÇESİZ BALIĞA GİDİLMEZZZ Rastgelsin...